15 Temmuz Darbe Girişimi

Sekiz soruda 15 Temmuz darbe girişimi

Gazeteci Ruşen Çakır 15 Temmuz akşamında yaşananları yazdı..

18 Temmuz 2016 01:19

*Sekiz soruda 15 Temmuz darbe girişimi

1. Bunun adı ne?

Tabii ki darbe. Daha doğrusu darbe girişimi. Başarısız olmasına, bu başarısızlığın muhtemel sonuçlarına bakıp, bunu bir ‘mizansen’, ‘tiyatro’ vb. şeklinde tanımlamak doğru değil. Çok sayıda üst düzey subayın dahil olduğu, Meclis’i bombalamadan, sivilleri katletmeye kadar herşeyin göze alındığı bir organizasyon söz konusu.

2. Kim yaptı?

Darbecilerin ana gövdesini ve kurmay heyetini Fethullah Gülen cemaatiyle irtibatlı subayların oluşturduğunu düşünüyorum. Onlara, kişisel neden ve beklentilerle bazı isimler de katılmış olabilir ki Cemaat’in devşirme konusunda hayli maharetli olduğunu biliyoruz.

3. Cemaat neden darbe yapmak istesin?

Bu Yüksek Askeri Şura’da, Cemaat’in ordu içindeki yapılanmasına yönelik büyük bir operasyon bekleniyordu. Dolayısıyla son şanslarını kullanmak istemiş olduklarını düşünüyorum. Öte yandan Cemaat, AKP iktidarının kendisine yönelik olarak ülke içinde ve kısmen dışında yürüttüğü ve iyice bunaltıcı olan topyekun savaşa karşı bir tür ‘altın vuruş’ yapmışa benziyor.

4. Cemaat ordu içinde nasıl bu kadar örgütlenmiş olabilir?

Cemaat’in TSK’ya sızma yolunda yıllardır sistemli olarak çalıştığı biliniyor. TSK de sistemli bir şekilde Cemaat ile ilgili olduğunu düşündüğü personeli daha askeri lise öğrenci oldukları zamandan beri takip edip tasfiye etmeye çalışır. Ama bunda mutlak başarılı olamadı. Daha önemlisi Cemaat, AKP ile ittifak yaptığı dönemde Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalarla TSK’da çok ciddi bir tasfiye yaptı ve kendisine bağlı subayların önünü hızlı ve ciddi bir biçimde açtı. Bu bağlamda 15 Temmuz darbe girişiminde AKP iktidarının vebali çoktur.

5. Darbe neden başarısız oldu?

Bu konuda bir dizi gerekçe sayılabilir. Örneğin darbenin emir-komuta zinciri içinde yapılmaması. Bu makul ancak darbecilerin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları başta olmak üzere ordunun en üst düzey isimlerini etkisizleştirmiş olması nedeniyle bu belirleyici neden olamaz. Darbenin bir takım detayları hakkında da çok şey söylenebilir, ancak bana göre darbenin başarılı olamamasının esas nedeni toplumsal bir karşılığı olmamasıdır. Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan zerre hazzetmeyen ve onun sandıkta değil de ancak darbe yoluyla devrilebileceğini düşünen ve bunu isteyen kesimlerde bile bu girişim belirgin bir sempati toplayamadı. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı sokaklara çağırması ve bunun belirgin bir karşılık bulması darbecilerin işini iyice zorlaştırdı; hatta imkansızlaştırdı. Buradan hareketle Türkiye’de kutuplaşmanın ve buna bağlı olarak kutupların birinde Erdoğan nefretinin alabildiğine artmış olmasının tek başına bir darbeye zemin hazırlayamadığını gördük. Eğer Cemaatçi subaylar, 17-25 Aralık sürecinde, yolsuzluk soruşturmalarına paralel olarak benzer bir girişimde bulunmuş olsalardı daha farklı gelişmeler yaşanabilirdi.

6. Darbe girişimi hangi andan itibaren başarısızlığa mahkum oldu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın facetime üzerinden CNN Türk yayınına bağlanıp görüntülü bir şekilde darbecilere meydan okuması ve halkı sokağa çağırmasının bir kırılma noktası olduğunu düşünüyorum. Eğer darbeciler Hulusi Akar gibi Erdoğan’ı da etkisizleştirebilmiş olsalardı veya Erdoğan darbenin ilk saatlerinde ülkeye seslenmeyi tercih etmeseydi işler değişebilirdi. Bu noktada CNN Türk seçiminin çok anlamlı olduğunu vurgulamak lazım, nitekim darbeciler de intikamlarını CNN Türk’ü basarak almak istediler.

7. Bundan sonra Cemaat’i neler bekliyor?

Öncelikle Cemaat’i tasfiye süreci alabildiğine hızlanacak. Daha ilk günden binlerde hakim ve savcının görevden alınması; HSYK, Danıştay vb. gibi kilit kurumlarda işin gözaltına kadar vardırılması bunun işareti. Meclis’in bombalanması, halkın, polisin üzerine ateş açılması, üzerlerine tank sürülmesi gibi olaylardan sorumlu tutulan Cemaat’e ‘terör örgütü’ demek iyice kolaylaştı. Bu bağlamda Cemaat yöneticisi, üyesi, sempatizanı ve farklı bağlamlarda destekçisi olan kişi ve kurumlara karşı çok daha acımasız bir devlet göreceğiz. Son olarak Gülen’in ABD’deki varlığını sürdürmede epey zorlukla karşılaşacağını söyleyebiliriz.

8. Bundan sonra Türkiye’yi neler bekliyor?

Türkiye’nin bu darbe girişimini atlatmış olması çok çok iyi oldu. Ama bu ülke olarak bizleri çok daha iyi günlerin beklediği anlamına gelmeyebilir. Erdoğan’ın Gezi sürecinde ‘evlerinde zor tuttuğunu’ söylediği yüzde 50’nin sokağa inebildiğini ve indiğinde neler yapabildiğini gördük. Bugün Erdoğan’ın davetiyle darbecilere karşı sokağa çıkan bu kitlelerin yarın daha fazla temel hak ve özgürlük, demokrasi isteyecek kitlelere karşı seferber edilmeyeceğinin hiçbir garantisi yok. Zira bu darbe girişimini bertaraf edip daha da güçlenen Erdoğan’ın toplumun tüm kesimlerine daha fazla özgürlük, demokrasi vaat edeceğine dair işaretler pek yok. Bunun yerine, ilk fırsatta Başkanlık sistemi için harekete geçeceği yolunda beklentiler daha yüksek. Bu arada Erdoğan’ın uluslararası düzeyde iyice aşınmış olan imajının bu darbe girişimi vesilesiyle belli ölçülerde düzelmekte olduğunun da altını çizmeliyiz.

_______________________________________________________
 

* Bu yazı medyascope.tv'den alınmıştır