Gündem

Seçim barajının düşmesi için Ankara'ya yürüyen Kotil, İzmit'e ulaştı

Aylin Kotil yaptığı açıklamada, yüzde 10 seçim barajı olduğu sürece kimsenin Türkiye’de demokrasi olduğundan söz etmemesi gerektiğini söyledi

11 Temmuz 2013 18:22

Yüzde on seçim barajının kaldırılması için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlatan iktisatçı Aylin Kotil, yürüyüşüne devam ediyor.

Bugün (11 temmuz) İzmit’e ulaşan Kotil, kesin olmamakla birlikte 28 Temmuz pazar günü Ankara’da olabileceklerini ifade etti.

Kotil yaptığı açıklamada, yüzde 10 seçim barajı olduğu sürece kimsenin Türkiye’de demokrasi olduğundan söz etmemesi gerektiğini söyledi.

“İstanbul eski Haydarpaşa Garı’ndan yola çıktım. Ankara’ya meclise kadar yürüyeceğim. Yol zorlamıyor ama sıcak beni zorluyor. O yüzden saat 12 olmadan yol almak istiyorum. En önemli yürüyüşümü sabah yapıyorum. Sonra akşam üstü de çok kısa bir yürüyüşün ardından bırakıyorum. Tek sıkıntım asfaltta yürümek. Asfalt ayağımı pişiriyor. Hatta bugün su topladı. Sabah onları patlattık. Bu akşam da ayaklarıma kına yakacağım.  Kınanın çok iyi geldiğini söylediler. Değişik bir şey deneyeceğiz”

“Ben seçim barajının kaldırılması taraftarıyım. Düşürülmesi de olabilir ama esas gönlümüzün istediği kaldırılması tabi ki. Seçim barajı beni uzun zamandır rahatsız eden bir şey. Çok basit bir örnek vermem gerekirse, 2002’deki seçimde 31,5 milyon kişi oy kullanmış ve bunun 14,5 milyonu çöpe gitmiş. Çünkü parti barajı aşamayınca o oylar kullanılmıyor. Bir de bunun yanı sıra şunu düşünün ki, bir çok insan da ’Benim desteklediğim parti barajı aşamayacak’ diye oy vermeye bile gitmiyor ve sonuçta Meclis’te demokratik bir dağılım olmuyor. Demokrasi temsil edilmiyor. İnsanlar kendi fikirlerini Meclis’te göremiyorlar ve adaletsiz bir dağıtım oluyor orada.”

Seçim barajının iktidar partisine fazlasıyla yaradığını kaydeden Aylin Kotil, “Aslında oyları oranında değil, daha fazla sandalye çıkarıyorlar ve adaletsiz bir dağılım oluyor. Türkiye’de hiç kimse yüzde 10 seçim barajı olduğu sürece ’demokratik bir yapı var’ demesin. Ben bunu hiç kabul etmiyorum. Bunda 50 yıl sonra çocuklarımız ve torunlarımız ’Böyle saçma sapan bir sistem varmış. Siz hiç sesinizi çıkarmadınız mı, bu uygulamaya hiç bir şey demediniz mi?’ diyecekler” diye konuştu.