Gündem

Sabah ile Doğan Grubu, Yeni Şafak ile BBC arasında 'Soma' kavgası

Sabah, Doğan Grubu'na Erdoğan haberleri nedeniyle; Yeni Şafak da BBC Türkçe'ye 'başörtülü kadın' haberleri nedeniyle tepki gösterdi. Hürriyet ve BBC Türkçe'den cevap geldi

17 Mayıs 2014 15:25

Sabah gazetesi, Doğan Grubu’nu “yalan haber” yapmakla suçladı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Soma’da bir kişiyi tokatladığı iddiasını eleştiren Sabah gazetesinde “Kaleminden kam damlayan Doğan’ın gazete ve televizyonları soma faciası sonrası halkı sokağa dökmek için her yolu deniyor” ifadeleri yer aldı. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu da Sabah gazetesinde Doğan Grubu aleyhinde yer alan haberlere tepki göstererek, “Sabah gazetesi medya savaşı ile gündemi değiştirmek istiyor. Tek başına bırakın gündem değiştirmeyi, gündem takibinden bile aciz hale düştüğü için sağa sola sataşıyor, yardım arıyor. Yardım etmeyeceğiz, bu oyuna gelmeyeceğiz. Medya savaşı tuzağına daha önce de düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz” dedi.  

BBC Türkçe muhabiri Rengin Arslan’ın “AKP işten atma tehdidiyle oy topladı” başlıklı video haberine tepki gösteren Yeni Şafak gazetesi de “Soma sahtekârı BBC” başlıklı haberine yer verdi. Yeni Şafak’ta yer alan haberde “Gezi eylemlerinin “müftünün karısı” Soma’da ortaya çıktı. İngiliz Kanalı BBC madenci eşi olduğunu iddia ettiği iki başörtülü kadınla röportaj yaptı. “Korktuğumuzdan dolayı AK Parti’ye oy verdik” diyen kadınların madenci eşi olmadıkları anlaşıldı. Kanal mizanseni “İşlerin cenazelerinde hükümet karşıtı tekiler sürüyor” diyerek dünyaya servis etti” ifadelerine yer verdi.

BBC Türkçe Editörü Murat Nişancıoğlu da sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan yaptığı açıklamada “BBC Türkçe Rengin Arslan’ın haberinin tamamen arkasındadır. Soma’da AKP’yi eleştiren görüşler dile getiren kadın bir madenci eşidir. Asılsız saldırıda bulunan bu medya ölçüyü o derece kaçırmıştır ki, bizim kendisini ölen bir işçinin eşi olarak sunduğumuzu da duyurmuştur. Rengin Arslan’ın haberinde bunu söyleyen tek bir kelime yoktur. Görüntüde konuşan kadın kocası sağ olan bir madenci eşidir” dedi.

Soma faciasının ardından Sabah gazetesi ile Doğan Grubu ve Yeni Şafak gazetesi ile BBC Türkçe arasında haber tartışması yaşanıyor.

Sabah gazetesinde bugün (17 Mayıs 2014) yayımlanan “Market yalanı” başlıklı haberi şöyle:

 

Market yalanı

 

'Yumruk' dedi, 'tokat'a çevirdi. Soma'ya otobüslerle taşınan marjinal eylemcilerin provokasyonunu ise "halk Erdoğan'ı yuhaladı" diyerek yutturdu. Doğan'ın "yalan Hürriyet"i yine tutmadı.

Başbakan Tayyip Erdoğan düşmanlığına dün de devam eden Aydın Doğan'ın sahip olduğu yayın organları, bulanık bir görüntüyü, "Soma'da Başbakan madenciye yumruk attı" başlıklarıyla duyurdu. Soma'daki yumruğu, ne olayın yaşandığı iddia edilen market çalışanları, ne de Başbakan'ın yakınındakiler doğruladı.

 

Provokasyon çabası

 

Başbakan Erdoğan, basın açıklaması yaptıktan sonra Soma'dan ayrılırken provokatör bir grup tarafından protesto edilmişti. Aydın Doğan medya grubu, Başbakan'ın Soma ziyareti sırasında yaşanan küçük bir gerginliği, maden faciasında 300'e yakın insanın hayatını kaybetmesinden daha büyük bir olaymış gibi yaygara yaparak duyurdu. Hürriyet ve Kanal D başta olmak üzere, Doğan medya yayın organlarında, nerede ve kim tarafından çekildiği belli olmayan bulanık bir kamera görüntüsü eşliğinde, "Başbakan madenci gence saldırdı" haberleri pompaladı. Hürriyet'in, "Başbakan bana istem dışı tokat vurdu" gibi garip bir ifadeyle manşete taşıdığı madenci Taner Kurucan ise kayıplara karıştı.

 

'Tokat yok'

 

Soma'da, olayın meydana geldiği iddia edilen Yeşil Portakal Market'in işletmecisi Başbakan Erdoğan'ın buraya gelişini ve sonrasında yaşananları SABAH'a şöyle anlattı: "Başbakan geldiği sırada biz kapının önündeydik. Gelişini ve markete girişini izledik. Başbakan'la tartıştığı iddia edilen ve basında resmi yayınlanan mavi gömlekli genç, girişteki manav bölümünde, market arabalarının orada duruyordu. Ben ve market çalışanı arkadaşlarımın hiç biri, Başbakan'ın o gence ya da başka birine yumruk attığını görmedik"

 

'Kesinlikle yalan'

 

Olayın en yakın görgü tanığı, AK Parti Manisa milletvekili Selçuk Özdağ da Yeşil Portakal marketin önünde o gün neler yaşandığını SABAH'a anlattı. Özdağ şunları söyledi: "İzmir ve Muğla'dan 30-40 kişilik sol marjinal bir grup provokasyon amacıyla Soma'ya gelmiş. Bu aykırı grup cılız bir gösteri yaptı, Başbakan'ı yuhaladı. O sırada bir vatandaşın ısrarlı daveti üzerine, Başbakanımız dükkana girdi. Çıkışta grubun içinde bulunan bir kişi Başbakanımızın kolunu çekmek istedi. Bunun üzerine korumalar müdahale etti. Korumalarla grup arasında arbede yaşandı. Asıl vahim olan, il başkanımız ve ilçe yöneticimizin olduğu arabaya aynı grup taş ve sopalarla saldırdı. Arabayı kullanamaz hale getirdi. Benim içinde olduğum araç saldırıdan son anda kurtuldu. Başbakan'ın madenciye tokat attığı iddiası kesinlikle yalan."

 

Fotoğraf 2011'de çekildi

 

Sosyal medyada, "Erdoğan Soma'da protestoculardan kaçıp markete sığındı" yalanıyla birlikte verilen fotoğrafın da 2011 yılına ait olduğu belirtildi. Erdoğan'ı, 20 Şubat 2011'de İstanbul'da bir markette telefonla konuşurken gösteren fotoğrafı çeken Anadolu Ajansı foto muhabiri Kayhan Özer'in bu karesi, 2011'de ödül bile aldı.

 

Çelik: Böyle bir görüntü yok

 

Başbakan Erdoğan'ın Soma'daki bir markette bir vatandaşa tokat attığı iddialarını, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de yalanladı. Hüseyin Çelik, maden işçisi Taner Kurucan'ın, Doğan medya grubu yayın organlarında yayımlanan, "Başbakan bana tokat attı" beyanatına ilişkin, "Taner Kurucan diye birisi veya başka birisi bir iddiada bulunuyor. Bununla ilgili elde bir görüntü yok değil mi, yok. O sizin görüntü dediklerinizi ben de seyrettim, böyle bir görüntü yok. Şimdi siz onun beyanlarına itibar ediyorsunuz ama Başbakan'ın, Başbakan'ın etrafında olan, orada bulunan yüzlerce insanın iddialarına veya onların ifadelerine itibar etmiyorsunuz. Bu size kalmış bir şey, takdir size aittir" açıklamasını yaptı. Çelik, "Başbakan protestocuların yanına doğru gitmeye çalışıyor, korumalarına 'Çekilin önümden, konuşayım' diyor. Kastettiğiniz buysa bunda bir anormallik görmüyorum" dedi.

 

Berberoğlu’ndan cevap

 

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu da “Şimdi zamanı değil” başlıklı yazısıyla Sabah gazetesinin iddialarına cevap verdi. Berberoğlu’nun yazısı şöyle:

SOMA cehennemi bugüne kadar kader sandığımızın, kaçınılmaz saydığımızın aslında bildiğimiz, tanıdığımız ihmalden ibaret olduğunu gösterdi.

Bunu asla unutmayalım, devam edelim.

Medyanın hükümete yeminli muhalif bölümü faturayı Başbakan’a çıkarıyor.

Hükümet medyası ise acılı insanlara ve protesto refleksine karşı tahammülsüz hoyratlığı, eziyeti, hatta zulmü görmezden geliyor.

Bunu da bir tarafa yazalım, konuya girelim.

Sabah gazetesi bu koşullarda bile başkasını değil ve fakat başta Hürriyet, Doğan Grubu’nu hasım seçiyor, iftira atıyor.

Farkındasınız, sadece Türk basını değil, dünya medyası da Soma fotoğrafları ile dolup taşıyor. Ama Sabah gazetesi birinci sayfasına Onursal Başkanımız Aydın Doğan’ın fotoğrafını basarak hangi akla veya mesleğe hizmet ediyor, anlamak zor.

Yine de “Acaba neden?” diye kafa yormaya gerek yok.

Çünkü mesele yayıncılık, çıkan haber ve yorumlar veya ekrana taşınanlar değil.

Sabah gazetesi medya savaşı ile gündemi değiştirmek istiyor.

Tek başına bırakın gündem değiştirmeyi, gündem takibinden bile aciz hale düştüğü için sağa sola sataşıyor, yardım arıyor.

Yardım etmeyeceğiz, bu oyuna gelmeyeceğiz. Medya savaşı tuzağına daha önce de düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz.

Okuru aydınlatma yarışında havlu atanları mesleki kıskançlık çukurunda yalnız bırakacağız. 

Bunu da bilsinler diyelim, gülünç iddialarına değinelim.

Sabah iddia ediyor ki, “Hürriyet, Soma’daki maden sahibini koruyor”.

“El insaf” diyoruz ey kıymetli okur...

Soma’nın ilk gününde, saatlerinde kıdemli yazar ve muhabirlerini alana yollayan Hürriyet gazetesidir... “Benim madenimde bu kaza yaşansa intihar ederdim” başlığını atan Hürriyet yazarıdır. “Madem teknolojin yüksekti bu ölümler neden?” diye hesap soran bir diğer Hürriyet yazarıdır. Madende neden kaçış odası olmadığını inceleyen, yanmaz denilen kabloların alev aldığını yazan, yanlış havalandırma ve kaçak işçi haberleri ile gündem yaratan yine Hürriyet gazetesidir.

Burada soluklanalım, işin özüne gelelim.

Peki, o zaman, ne istiyorlar bizden de yapmıyoruz?

Polis, savcı, jüri, hâkim ve aynı zamanda cellat olmamızı bekliyorlar.

Peşinen söyleyeyim, olmayacağız. Darağacı kurmayacağız...

Elimizde yağlı ilmik siyasetçinin, bürokratın, işadamının peşinde koşmayacağız. Ama yine çok açık söylüyor ve yazıyorum.

Söz veriyorum ki bu işin peşini bırakmayacağız.

Ve emin olun ki, gazetecilik heves ve sorumluluğu sınırlarında kalacağız. Halkın doğru bilgi alma hakkına saygılı davranacağız.

O yüzden başka tartışmaların zamanı şimdi değil.

Bırakın acımızı yaşayalım, gürültü etmeyin.

Son sözüm budur!

 

Yeni Şafak: Soma sahtekârı BBC

 

Yeni Şafak gazetesi BBCTürkçe muhabiri Rengin Arslan’ın Soma’da yaptığı röportaj habere tepki gösterdi. Röportajda konuşan başörtülü iki kadının Gezi Parkı direnişi sürecinde de “müftünün eşi” olduğunu savunan Yeni Şafak gazetesinin haberi şöyle:

 

BBC oyunu bu sefer Soma'da!

 

Gezi kalkışmasında yalan haberlerle Türkiye'yi karıştırmaya çalışan İngiliz medyası BBC, Soma'da da aynı oyunu oynamak istedi. Ancak başlarına örtü taktırarak ölen madencilerin eşleri diye lanse edilen iki kadının Gezi kalkışmasındaki resimleri internete düşünce BBC yine umduğunu bulamadı.

Gezi kalkışmasında 'Müftü karısı' tezgahıyla ortalığı karıştırmaya çalışan İngiliz medyası BBC şimdi de Soma'daki faciayı kullanarak provokatörlük yaptı. Gezi kalkışmasında 'Müftü karısıyım' diyerek başına bir örtü geçirip provokasyon yapan CHP'li bar işletmecisi Gül Taşlı Cenal vakasının aynısı Soma'da yaşandı. BBC Türkçe muhabiri Rengin Arslan başlarını mizansen gereği örten iki Gezi eylemcisi ile provokasyona kalkıştı.

 

Mumu çabuk söndü

 

Arslan, ölen madenci eşleri diye sunduğu söz konusu kadınları 'Soma'daki mezarlıkta dua etmeye geldiler' diye lanse etti. İki kadının AK Parti'nin 'işten çıkarma tehdidiyle' oy topladığı iddiaları paralel örgüt medyasında ve Oda TV'de manşetlere çekildi. Ancak videonun yayınlanmasının hemen ardından iki kadının, Gezi ve 1 Mayıs eylemlerinde çekilen fotoğrafları sosyal medyaya düştü. Hatta kadınlardan biri, Duran Adam eylemini başlatan kişi ile fotoğraf bile çektirmişti. İngiliz maşası medyanın ortaya attığı bu yalan da böylece amacına ulaşamadı.

 

'Müftü karısı' bar işletmecisi!

 

Gezi kalkışması sırasında 'müftü karısı'yım diye ortaya çıkan Gül Taşlı Cenal'ın da Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde bar işletmecisi olduğu orta çıkmıştı. Cenal'ın Burhaniye eski CHP İlçe Başkanı Faruk Cenal'ın eşi olduğu anlaşılmıştı. Videoda, Başbakan Erdoğan'a hareketler ederek istifaya davet eden Cenal, deşifre olmasının ardından videoyu şaka amaçlı çektiğini inisiyatifi dışında sosyal medyada yayıldığını iddia etmişti.

 

BBC’den Yeni Şafak’a cevap

 

BBCTürkçe Editörü Murat Nişancıoğlu, Twitter’dan Yeni Şafak’ın iddialarına karşılık verdi. “Haberimizin arkasındayız” diyen Nişancıoğlu şunları söyledi: