Gündem
BBC Türkçe

Reuters: Türkiye'de ekonomi kadroları bölündü

"Şimşek ve Ağbal; piyasalar tarafından çıpa olarak görülüyormuş gibi duruyor

07 Aralık 2016 18:10

İngiliz Reuters haber ajansı, Türkiye'yle ilgili son analizinde, Türk Lirası'nda görülen değer kaybının ekonomi kadroları arasındaki görüş ayrılıklarını derinleştirdiğini ve ekonomi politikalarında son sözün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da olduğunu bildirdi.

Analiz-haberde, Türkiye'de ekonomi kadrolarındaki iki farklı görüşün çatışmasının yatırımcıları endişelendirdiği de ifade edildi.

Ajansa konuşan yetkililer, ekonomi kadrolarının temel olarak Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Naci Ağbal gibi uluslararası yatırımcıların kaygılarını giderecek adımlar atılması gerektiğini savunan reformcular ile Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin temsil ettiği popülist görüşler arasında bölündüğünü söyledi.

Financial Times: Liranın değer kaybı kaygı yaratıyorTL nasıl toparlanabilir?

Reuters'a konuşan Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) üst düzey bir yetkili, "Ekonominin lider kadrolarında bir uyum bütünlüğü yok. Bir tarafta küresel ekonominin ihtiyaçlarını dinleyen ve piyasalar açısından çıpa olarak görülenler; diğer tarafta ise daha fazla ulusal ekonomik politikalar yürütmek isteyenler var" dedi ve ekledi:

"Şimşek ve Ağbal; piyasalar tarafından çıpa olarak görülüyormuş gibi duruyor ve Türk ekonomisinin uluslararası alanda anlaşılması için kritik önem taşıyorlar" diye konuştu.

Reuters haberinde, Erdoğan'ın düşük faiz oranları istemesinin mali piyasalarda çalkantıya yol açtığını, 15 Temmuz darbe girişimi ve güçlenen ABD dolarıyla birlikte bu yıl içinde Türk Lirası'nın beşte bir değer kaybettiğini belirtti.

AKP'nin başarısının en önemli nedenlerinden birinin ekonomik büyüme olduğunun belirtildiği analizde, "Yüksek kademelerdeki bölünmeler hem Türkiye'nin ekonomik istikrarı hem de parti açısından daha kötü bir zamana denk gelemezdi. Yavaşlayan büyüme ve inatçı enflasyon riski seçmen gözünde ekonomik başarılara zarar veriyor" ifadeleri kullanıldı.

Janus Capital Şirketi'nden gelişmekte olan pazarlar portföy yöneticisi Dan Raghoonundon konuya ilişkin "Politika düzenlemesi şeffaf değil. Kimin sorumlu olduğunu bilmek çok güç. Ayrıca piyasalar şeffaflık veya açıklık görmediği takdirde kötüye gitme eğilimi gösterir" şeklinde görüş bildirdi.

Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılması için son dakika takvim değişikliğine gidildiğini de yazan Reuters analizinde "Bazı analistler güçsüz Liranın ele alınacağını toplantının tarihindeki son dakika değişikliğini Erdoğan'ın otoritesini koyma hamlesi olarak gördü" denildi.

Üst düzey AKP yetkilisi bu konuda "Ekonomi çok önemli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan son gelişmeleri ve önlemleri görüşmek istemişti. Bu tür bir toplantı ne hükümet ne Erdoğan ne de diğer yetkililer için istisnai bir durum" yorumunu getirdi.

Geçmişte AKP'nin popülist söylemlerle mali piyasaların ihtiyaçları arasındaki dengeyi sağladığının belirtildiği analizde yatırımcıların artık bundan emin olmadığını yazdı.

İsmini açıklamak istemeyen yerel bir bankacı, "Şimdiye kadar farklıları aşıp bir tür uzlaşıya varıyorlardı. Ama şimdi orta noktayı bulamayacakları ve bölünmelerin daha da kötüleşeceği endişesi var. Bu piyasaları endişelendiren bir risk" dedi.

Analizde ayrıca Başbakan Binali Yıldırım'ın ekonomi ekibinde Erdoğan'a bağlılığına rağmen reformcu kampa sempatiyle yaklaştığı görüşü de yer aldı.

Yıldırım'ın TRT televizyonuna verdiği bir söyleşide "EKK'nin (Ekonomi Koordinasyon Kurulu) başkanı benim ve benim ardımdan ekonomi üstüne konuşacak kişi Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'tir" yönündeki sözleri hatırlatıldı.

Reuters analizinde ayrıca Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın faizleri indirmesini çağrısını defalarca yinelediğini ancak yatırımcıların Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın pozisyonunu hala tam olarak anlamadıklarından da söz edildi.

Bu konuda Societe Generale Bankası'nın gelişen ekonomiler direktörü Phoenix Kalen'in "Cumhurbaşkanı'nın faiz oranı politikasıyla piyasalar arasındaki uyumsuzluk Merkez Bankası'nın müdahale etmesi ve kuru dengelemesine büyük bir engel oluşturuyor" şeklindeki görüşüne de yer verildi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir