Kültür-Sanat

Ressam Devrim Erbil: Ekip çalışması yapıyoruz ama çıkan sonuç yine benim eserim oluyor

Erbil, resmettiği İstanbul silüetleri ile tanınıyor

23 Kasım 2015 18:05

Ressam Devrim Erbil, 50. sanat yılını kutladı. İstanbul silüetlerini resmetmesiyle bilinen Erbil, resimlerinin belli bir noktaya gelene kadar asistanlarının yaptığını söyledi. Bazı resimlerin bitme sürecinin 3 yılı kadar bulabildiğini söyleyen Erbil, “Ekip çalışması yapıyoruz ama çıkan sonuç yine benim eserim oluyor” dedi.

Habertürk’ten Kübra Par’ın yaptığı söyleşiden bazı kısımlar şu şekilde:

Resimlerinizde sık sık İstanbul siluetini çiziyorsunuz. Nasıl başlamıştı bu İstanbul ilgisi?

İnsan yaşadığı şehrin etkisinde kalıyor. 60 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. Sıkıntılarını ve zorluklarını çektim, hazlarını yaşadım. Tıpkı bir sevgili gibi, yaşam gibi... İstanbul’un insanı büyüleyen, tarih kokan bir yanı var. İkliminin getirdiği özellikler var. Güneş her yerde güneş ama sanki İstanbul’da daha başka, mavi başka bir mavi... Işığın, doğa, bitkiler ve insanlar üzerine düşüşünün bu kadar güzel olduğu yer çok azdır. Empresyonizmin buradan çıkması gerekirdi. İstanbul insanı kuşatır. Onu tanımak sonsuz bir engine açılmak demektir. Ya gökyüzüne ya denize ya okyanusa açılmak demektir.

İstanbul resimleri yaparken gerçek İstanbul siluetine ne kadar bağlı kalıyorsunuz?

Genellikle bütün resimlerim doğruları içerir. Dönemin mimarisini ve kentsel özelliklerini resimlerimde bulabilirsiniz. Eski yarımada benim için çok özel bir yerdir. Orada kültürlerin birlikteliğini görüyorum. Ayasofya, Ortaçağ Bizans’ı anlatıyor. Sultan Ahmet Camii, maviyi ve İstanbul’u anlatıyor. Arkadan 1. köprüyü görüyoruz. O da Cumhuriyet’in katkılarını gösteriyor.

Ya şehrin ‘çirkin yüzü’? TOKİ’ler, gökdelenler, kentsel dönüşüm?

Ben kötülükleri görmek istemiyorum. Kentsel dönüşümün getirdiği yüksek binalarla, İstanbul’daki tarihsel dokunun nostaljik ve şiirsel tarafının nasıl bozulduğunu gösteren resimlerim de var ama genelde İstanbul’a bakmanın insana huzur vermesini istiyorum. Resimlerime bakan kişilerin 10 saniyelik mutluluk nefesini hissettiğim zaman yaşamımın bir anlamı oluyor.

Gözünüz kapalı İstanbul haritası çizebilir misiniz?

Çizerim tabii ki. Harita dediğin uzaydan bakıştır. Batı resmi fotoğrafik bir bakış açısı üzerine yoğunlaşır. Ben onu yapmıyorum. Geleneğin izlerinde gidiyorum. Batı’da bunu göremezsiniz. Onlar sefere giderken yanlarına ressamlar alırlardı. Ben uzaydan genişliği yakalayan bakış açısını sürdürüyorum.

Bir resmi bitirmek yaklaşık ne kadar sürüyor?

Resimlerimde uzun bir emek ve işçilik var. Bu zanaat değil sanatın işçiliğidir. Önce aklımda çiziyorum. Malzemem sadece kâğıt değil. Pleksiglas, marküteri, halı, cam, seramik, mozaik... Her türlü malzemeyle çalışıyorum.

Üretirken asistanlarınızdan destek alıyor musunuz?

Tabii ki alıyorum. Resmi belli noktaya kadar asistanlarım getiriyor.

“Resimlerini asistanlarına yaptırıyor” algısı oluşmuyor mu?

Hiçbir resim bana gelmeden bu atölyeden çıkmaz. Beraber karar veriyoruz. Bazen istekler oluyor. Ona göre planlıyoruz. Eskizi ve deseni hazırlıyoruz. Deseni geçiriyorlar. Saime’yle 6 yıldır birlikte çalışıyoruz. Gizem de 3 yıldır benimle. Akademinin en yetenekli çocuklarıdır. Boya kalınlığını sürüyorlar ve ardından devreye ben giriyorum. Bir eser bitinceye kadar 3-4 elden geçiyor. Bazı resimler 3 yıl sürebiliyor. İlker’le renge birlikte karar veriyoruz. Gerisi arkadaşların yetenekleri, sezgileri ve bilgileri doğrultusunda devam ediyor.

 Ekibiniz kaç kişi?

5-6 kişi. Ama bunu çok görmeyin. Dünyada küçük atölyeyle çalışılmıyor. Fernando Botero 80 kişiyle çalışıyor. Damien Hirst’ün 125 asistanı var. Bugünün sanatı daha büyük ve kapsamlı. Tek bilek gücüyle yetişmiyor. Yarım resimlerimi 1 sene uğraşsam bitiremem.

Bilgisayardan ne kadar destek alıyorsunuz?

Marküteri yaparken deseni bilgisayarda sadeleştiriyoruz. Sonra renklendirme aşamasına geçiyoruz. Teknoloji ve sanatın birleşmesini sağlıyoruz. Ekip çalışması yapıyoruz ama çıkan sonuç yine benim eserim oluyor. Yorumlamalar benim yorumum…


Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın