Medya

"Reina saldırganı 2011'den beri Rusya'nın takibinde; İran 1 ay hapiste tutmuş"

Zeyrek: Batılı müttefiklere dikkat çektiklerinden doğudaki ‘daha büyük’ bu sorunu göremedik

20 Ocak 2017 11:25

Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, Yılbaşı gecesi Ortaköy'de bulunan dünyaca ünlü gece kulübü Reina'ya silahlı saldırı düzenleyerek 39 kişiyi öldüren IŞİD'li 'Abu Muhammed Horasani' kod isimli Abdulkadir Masharipov ile ilgili olarak "İran'ın 2015’te gözaltına alıp 1 ay hapiste tuttuğu, üstelik Şiileri doğrudan hedef alan örgütlerle bağlantılı bir teröristi, bilgi vermek bir yana Türkiye sınırından salıvermesi komşuluk ilişkileriyle bağdaşır mı?" iddiasını ileri sürdü. Zeyrek,  "Yıllardır aynı örgütlerin hedefi olan Rusya’nın, 2011’den beri kayıtlara geçmiş, Afganistan’a, Irak’a giderek terörist faaliyetlerde bulunmuş birine ait bilgileri Ankara ile paylaşmamasına ne demeli?" diye yazdı.

Deniz Zeyrek'in "Caniyi 2011'den beri biliyorlardı" başlığıyla yayımlanan (20 Ocak 2017) yazısı şöyle:

Reina canisi Abdulgadir Masharipov’un yakalanmasından sonra yoğun bir bilgi bombardımanı var.

Hangisi gerçek, hangisi yalan/yanlış emin olmak zor.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisiyle konuşurken, “Biz de birçok şeyi gazetelerde okuyoruz ama yazılanların yüzde 25-30’u gerçek” dedi. Örnek vermesini istedim. “Mesela” diye başladı ve anlattı: “Cani, Tacik kökenli Özbek olarak yazılıyor. Kırgızistan’ın Özbekistan sınırında Özbeklerin yaşadığı bir köyünden. Diğer taraftan 197 bin dolar terörist yakalandığında o evde bulunmadı. O miktar, caniyi yakalayana dek yaptığımız 15-20 baskında bulduğumuz toplam miktar...”

Hiçbir listede ismi yok

Türkiye’nin elinde 52 bin kişilik bir ‘IŞİD’le ilgili, iltisaklı, şüpheliler listesi’ var. Reina canisi o listede yoktu. 

Bugüne dek yaklaşık 2 bin 700 kişi gümrüklerdeki risk merkezi polislerince, 4 binden fazla kişi de Türkiye’de yakalanıp ülkelerine gönderilmiş. Ülkeye kaçak giriş yapan Masharipov o listelerde de yok. 

Peki, Türkiye’de olmayan bu bilgi, caninin bağlantılı olduğu ülkelerde de yok mu? Mesela Kırgızistan’da, Özbekistan’da... 

Interpol’e sorulmuş. Interpol, kayıtlarını araştırmış. İlk gelen cevap “Hiçbir kaydı yok...” olmuş.

Özbekistan'dan gelen bilgi

Ancak, Ankara Masharipov’un hikâyesinden yola çıkarak ısrarcı olmuş. Interpol araştırmış ve “Özbekistan’dan geldi” notuyla Ankara’ya şu bilgiyi iletmiş: “2011’den beri El Kaide, IŞİD gibi Selefi yapılarla ilişkileri biliniyordu”.

Özbekistan bunu biliyorsa, Rusya’nın bilmemesi imkânsız. Çünkü, Rusya istihbaratı özellikle de Selefi radikal örgütlerle mücadele konusunda, aynı dertten mustarip eski Sovyet ülkeleriyle ortak bir istihbarat havuzu oluşturmuştu. 

Özbekistan’ı, Kırgızistan’ı, Tacikistan’ı anladık... Türkiye’yle limoni ilişkileri nedeniyle paylaşmamış olabilirler. Ya yıllardır aynı örgütlerin hedefi olan Rusya’nın, 2011’den beri kayıtlara geçmiş, Afganistan’a, Irak’a giderek terörist faaliyetlerde bulunmuş birine ait bilgileri Ankara ile paylaşmamasına ne demeli?

Sadece Batı mı işbirliği yapmıyor

Hadi eski komünistlerden de umudu kestik! İran’a ne demeli. 2015’te gözaltına alıp 1 ay hapiste tuttuğu, üstelik Şiileri doğrudan hedef alan örgütlerle bağlantılı bir teröristi, bilgi vermek bir yana Türkiye sınırından salıvermesi komşuluk ilişkileriyle bağdaşır mı? 

Masharipov profilinde çok sayıda kişi, kaçak girdikleri Türkiye’de yaşamaya ve tehdit olmaya devam ediyor. Ne yazık ki Rusya, İran ve “soydaş” ülkeler de tıpkı Batılı müttefiklerimiz gibi işbirliğinde kötü bir sınav veriyor. Biz de devlet büyüklerimiz sadece Batılı müttefiklerimize dikkat çektiklerinden doğumuzdaki ‘daha büyük’ bu sorunu göremiyoruz.