Dünya

Putin: Suriye konusunda Türkiye'nin sırtındaki yükün farkındayız

'Suriye, Irak ve bölgenin diğer hükümetlerine ileride de yardım sağlamaya devam edeceğiz'

28 Kasım 2014 13:50

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Suriye'deki durum, ciddi bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Komşularını yakıp yıkan, süregelen şiddetli çatışma nedeniyle Türkiye'nin sırtındaki yükün tamamıyla bilincindeyiz” dedi.

Putin, Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin (ÜDİK) beşinci toplantısına katılmak üzere 1 Aralık'ta yapacağı Türkiye ziyareti öncesinde AA'nın sorularını yazılı yanıtladı.

Putin, “Suriye'de şimdiki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Rusya'nın çözümün hızlandırılmasına ilişkin önerileri var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Suriye'deki durum, ciddi bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Komşularını yakıp yıkan, süregelen şiddetli çatışma nedeniyle Türkiye'nin sırtındaki yükün tamamıyla bilincindeyiz. Bununla birlikte, hem bu ülkede hem de komşu ülkelerde, durumun daha da kötüleşmesi riski, bir zamanlar, bunlarla flört eden ve bu örgütleri cesaretlendiren Batılı ülkeler tarafından aktif biçimde kullanılan sözde İslam Devleti ve diğer radikal örgütlerin faaliyetlerinden kaynaklanıyor.

Elbette Suriye dahil, kargaşalarla sarsılmış Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde terörist ve aşırıcı unsurlarla mücadeleyi uluslararası toplumun öncelikli hedeflerinden biri olarak değerlendiriyoruz. Şuna eminiz ki, bu tehdidin bastırılması çabaları, BM Güvenlik Konseyinin kararlarına, başta devletlerin egemenliğini koruma ve içişlerine karışmama ilkeleri olmak üzere uluslararası hukuk normlarına dayanmalıdır. Daha önemlisi, bu süreç şeffaf bir biçimde ve ‘gizli’ gündem olmaksızın devam etmelidir.

 

'Suriye hükümetine yardım etmeyi sürdüreceğiz'

 

Rusya Federasyonu olarak, aşırıcılarla mücadele eden Suriye, Irak ve bölgenin diğer hükümetlerine ileride de yardım sağlamaya devam edeceğiz. Prensip olarak, bölgenin çok sayıdaki sorunlarına kapsamlı bir biçimde, Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasındaki tehditlere bir bütün olarak, derinlikli bir analizle yaklaşmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Örneğin, uzun süren Arap-İsrail ihtilafının, Filistin sorununun çözüme kavuşmamasının aşırıcılar tarafından saflarına yandaşlar ve özellikle gençlerin katılımını sağlamak için kullanıldığı gayet açıktır.

Rusya başından beri, Suriye krizinin Suriyelilerin bizzat kendileri tarafından, 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre Bildirisi temelinde, önkoşulsuz ve dışarıdan dayatmalar olmaksızın yürütülecek bir iç diyalogla barışçıl siyasi çözüme kavuşturulması için tutarlı bir çaba sarf etmektedir.

Suriye ve genel olarak Ortadoğu'da terör örgütlerinin yükselişinin, Suriye toplumunun önemli tüm güçlerinin birleşmesini - tüm etnik ve mezhep grupların eşit haklara sahip olduğu ve herkesin barış ve güvenlik içinde yaşadığı egemen, laik, birleşik ve demokratik bir ülke olarak Suriye'nin geleceği için birleşmesini gerektirdiğine inanıyoruz.

Suriye halkının, mümkün olduğunca kısa sürede ve uygulanabilir biçimde, yaşadığı trajik olayları geride bırakması, barış ve uyum içinde yaşamasına yardımcı olmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Suriye hükümeti, çeşitli muhalefet gruplar, uluslararası ve bölgesel ortaklarımız ve tabii ki Türk meslektaşlarımız ile temaslarımız da bu amaca yöneliktir.”