Gündem

'Polis Akademisi sınavının sorularının sızdırılması'na ilişkin iddianame hazırlandı

"Görevi boykot edelim soruları hazırlamayalım"

01 Mart 2017 11:24

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Ağustos 2012'deki Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademisi Başkanlığı'nca düzenlenen 2012 yılı Polis Akademisi Giriş Sınavı sorularının 'FETÖ' üyelerince sınav öncesi elde edilerek aynı yapılanmaya mensup kişilere verildiğine ilişkin 80 şüpheli hakkında iddianame düzenleyerek, mahkemeye gönderdi.

Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede zanlılar, "resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve silahlı terör örgütü üyesi olmak" ile suçlandı.

İddianamede, soruşturmanın ihbarlar üzerine başladığı belirtildi.

Sınava ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Talim Terbiye Kurulu ve ÖSYM Başkanlıklarıyla Hacettepe Üniversitesinden bilirkişi veya inceleme raporları alındığına yer verilen iddianamede, "Belirtilen beş bilirkişi raporu ve değerlendirme raporlarının analizi neticesi raporlarda 'sonuçlarda oluşan çift tepeli dağılım, fen bilimleri, matematik, yabancı dil testlerindeki beklenmedik sonuçlar ve kopya şüphesi kanaati' olarak ortak özellikler belirlenmiştir. Mülkiye Müfettişliği inceleme raporu içeriğinde bahsedilen bilirkişi raporunda da 'çift tepeli dağılım, sonuçlarda istatistiki anormalliklere' ait tespitler belirtilmiştir." ifadesi yer aldı.

Savcılık tarafından ÖSYM Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığından soruşturma konusu sınavla ilgili inceleme yaptırıldığı bildirilen iddianamede, MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünün inceleme tutanağının sonucunda, "Genel olarak ulusal düzeyde yapılan merkezi sınavlarda ya da kurumsal olarak yapılan sınavlarda matematik testlerinin ortalamalarının düşük çıktığı görülürken, soruşturma konusu testte matematik testi ortalamasının beklenenden yüksek çıktığı; adayların lise mezuniyet notlarının ortalamaları normal dağılım gösterirken, akademi sınavı puanlarının normal bir dağılım göstermediği, bu sınav puanları ile üniversite sınav puanları arasında da zayıf bir ilişki olduğu" tespitlerinde bulunduğuna yer verildi.

"Soruların sıralaması dahi aynıydı"

İddianameye göre, 27 Nisan 2015'te Polis Akademisi sınavındaki usulsüzlüklerle bilgi vermek isteyen İbrahim A. da ortaokul döneminden itibarenGülen cemaatine ait öğrenci evlerine gelip gittiğini bildirdi.

İbrahim A. 2012'de, üniversite sınavına yakın bir zamanda kaldığı eve gelen "abi"lerin sohbet ettiğini, sohbetin konusunun Polis Akademisi giriş sınavları olduğunu belirterek, sınava girecek öğrencilere fizik kondisyon çalışmaları yaptırıldığını, sınavlarda sağlık sorunu yaşamamak için önceden kod isimlerle hastanede muayene edildiklerini anlattı.

"Ev abileri"nin yönlendirmesiyle Polis Akademisi sınavlarına başvurduğunu aktaran İbrahim A, ifadesinde şu bilgileri verdi:

"Ev abileri, fiziki mülakatı geçtikten sonra beni daha önce kalmadığım öğrenci evine götürdü. Burada Hakan Altun isimli öğrenci ile tanıştım. Evde telefonlar alındı. Soy ismini bilmediğim, o zamanlar İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi son sınıf öğrencisi ve gerçek isminin Abdurrahman olduğunu duyduğum 'Murat' kod adlı abi, 'Ankara'dan bir abi gelecek. Abdest alın ve Kur'an okuyun. Gelen abi sizi Kur'an okurken görsün' dedi. Ankara'dan gelen abi yemin ettirdikten sonra bize fotokopi kağıtlarda sadece sorular ve cevap şıkları işaretli olan soruların ezberlenmesini istedi. 'Murat' kod isimli abiye 'Abi, verdiğiniz sorular kul hakkına girmiyor mu' diye sordum. 'Murat', 'Sizin gibi imanlı düzenli, namazında, dürüst çocuklar Polis Akademisine girmesin de, sarhoş, berduş, dinsiz imansızlar mı girsin? Onların yerine siz girin' dedi."

İbrahim A, sonradan, "yazılı sınavda çıkan soruların sıralamasının dahi ezberletilen kağıtlardaki ile aynı olduğunu gördüğünü" belirterek, sağlık muayenesinde Hepatit B virüsü nedeniyle elendiğini, büyük pişmanlık duyduğunu dile getirdi.

"Görevi boykot edelim soruları hazırlamayalım"

Polis Akademisi Başkanlığında Öğretim Üyesi olarak görev yapan ve 2012'de Sınav Soru Hazırlama Komisyonu Başkanı olarak görevlendirilen Recai A. da soruşturma sırasında verdiği ifadede, sınavdan 2-3 gün önce bir komisyon üyesi ile Yenimahalle'deki soruların güvenli tutulduğu tecrit binasına giderek fiziki şartları kontrol ettiklerini anlattı.

Fiziki şartlara göre soruların sızma ihtimali olmadığı kanaatine vardığını, fakat soruların daha önce hazırlanıp sızdırılma ihtimaline karşın da kendince bir önlem almak üzere komisyon üyeleriyle toplantı yaptıklarını ifade eden Recai A, "Komisyon Başkanı olarak soruların güvenliğinden öncelikli sorumlu olduğumu belirterek, bununla ilgili azami önlemleri almak istediğimi söyledim. Her görevliden kendi alanı ile ilgili hazırlaması gereken soru miktarının üç mislini hazırlamasını istedim. Hazırlanacak soruların içerisinden karışık olarak seçim yapılacağını belirttim. Yaklaşık 5-6 komisyon üyesi bana karşı çıktı." diye konuştu.

Bunlardan hatırladıklarının isimlerini veren Recai A, karşı çıkanların Polis Kolejinden görevlendirildiklerini ve grup halinde itiraz ettiklerini, tartışma uzayınca hatırladığı kadarıyla "Görevi boykot edelim, soruları hazırlamayalım" gibi bir şey söylendiğini bildirdi.

Recai A, "Komisyon üyelerine neden bu talebe bu kadar karşı çıktıklarını anlayamadığını, neticede herkesin sınırlı sayıda soru hazırlamakla görevli olduğunu ve buna yeterince vakit olduğunu, başka bir işlerinin olmadığını söyleyerek ikna etmeye çalıştım. Hatta tepkiyi azaltmak için bu fikrin benim değil idarenin olduğu hissini vermeye çalıştım. Bu defa yazılı talimat istediler. Elimde yazılı talimat olmadığı, tartışmanın büyümemesi ve verilen görevi yerine getirebilmek için talepten geri adım atmak zorunda kaldım." bilgisini verdi.

Soruların dizgi planlaması yapılırken kimya sorularından iki tanesinin dizgiye sığmadığının kendisine iletildiğini, kimya öğretmeni Ö.K'den bu soruları değiştirmesi talebinde bulunduğunu, onun ise "Bu soruların çok önemli olduğunu ve kesinlikle değiştirmeyi kabul etmeyeceğini söylediğini" anlatan Aydın, "Yaklaşık 10-15 dakika münakaşa ettik. 'Sayın hocam, kimyada binlerce soru var. İki soru ile ne kaybederiz? Bunları çıkarın yerine başka soru koyalım' dedim. Fakat tüm çabalarıma rağmen kendisini ikna edemedim. Sonra görevliler bir çözüm bulmaya çalıştı. Bozuk da olsa sayfaya yerleştirdiler. Neticede o iki soru değiştirilmedi." dedi.

Sınavdan yaklaşık 2 yıl sonra Polis Akademisi Başkanlığının kendisinden, 2009-2013 arasında yapılan sınav sonuçları için istatistiki değerlendirme istediğini bildiren Aydın, kendisinin de not dağılımları ve sonuçlar üzerinde bir anormallik olup olmadığı hususlarını içeren teknik değerlendirme raporu hazırlayıp makama sunduğunu, incelediği tüm yıllar için sonuçların çift tepeli dağılım gösterdiğini, bu durumun soruların doğru cevaplarının belirli bir gruba verildiği şüphesini kuvvetlendirdiğini belirtti.

"Fetih suresini okudum"

İddianamede, şüphelilerden Abdurrahim Metin'in İstanbul Bahçelievler'deki 'FETÖ'ye ait Hafızali Öğrenci Yurdu'nda sınav sorularını alan öğrencilerin "ev abiliğini" yaptığı öne sürüldü. Zanlının, soruları alan öğrenci ve öğrencilerin "abiliğini" yapan diğer kişilerle telefon irtibatı tespit edildi.

Soruşturma kapsamında ifade veren bazı zanlılarca da teşhis edilen Metin, ifadesinde, üniversite yıllarında İstanbul Bahçelievler'de örgüt evlerinde kaldığını, örgüt evinin birinde "ev abiliği" görevi yaptığını, bu sırada kendisine talimat veren abilerinin talimatlarını yerine getirdiğini itiraf etti.

Zanlılardan Mehmet Mutlu Atasoy'un soruları alan öğrencilerin Polis Akademisinde "abiliğini" yaptığı tespit edildi. Atasoy'un ByLock kullandığı ve Bank Asya'ya para yatırdığı belirlendi.

Zanlı Uğur Araz'ın da Erzincan'da sınava katılıp soruları alan öğrencilerin Polis Akademisinde "abiliğini" yaptığı tespit edildi. Zanlının Polis Akademisinde "abilik" yapan diğer şüphelilerle telefon irtibatı belirlendi.

"Ahmet" kod adlı Ali Turgay'ın ise Ankara'da sınav sorularını dağıttığı tespit edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Arif Asma, ifadesinde, soruları fotoğrafından teşhis ettiği Ali Turgay aracılığıyla aldığını belirterek, şunları söyledi:

"...Daha sonra evin zilini çaldım kapıyı Ahmet açtı. Evin diğer odalarından sesler geliyordu ancak kapılar kapalı olduğu için kimseyi görmedim. Ahmet ile beraber evin üst katında bulunan boş bir odasına geçtik. Ahmet bana abdest alarak 'Fetih suresini oku büyük biri, bir abin gelecek' dedi. Daha sonra ben abdest alarak odaya döndüğümde Ahmet odada yoktu. Ben evde bulunan kitaplıktan bir kitap alarak Fetih suresini okudum. Daha sonra Ahmet ile beraber daha önce görmediğim görsem de tanıyamayacağım bir şahıs içeri girdi. Ahmet elinde bulunan siyah çantayı açarak üzerinde herhangi bir şey yazmayan A4 boyutunda sınav kitapçığı şeklinde bir kitapçık çıkardı. 'Bu kitapçığın içerisindeki soruların büyük çoğunluğu Polis Akademisinde çıkacak sorulardır' dedi. Ben kendisine soruları istemediğimi söylediğimde, 'Polis Akademisine senin gibi temiz çocuklar girmeyecek de vatan hainleri mi girecek?' diyerek beni zorladı. Bana 'Yarım saat kadar süren var. Bu soruları yarım saat içerisinde ezberlemen gerek' dedi ve odadan ayrıldı. Ben bahse konu kitapçığı açtığımda soruların doğru şıklarının işaretlenmiş olduğunu gördüm. Sürem kısıtlı olduğu için acele bir şekilde soruları ezberlemeye çalıştım..."

"Ezberletilen sorularla birebir aynıdır"

Zanlı "Ömer" kod adlı Hamza Öztürk'ün İstanbul Bahçelievler'de 'FETÖ'ye ait Hafızali Öğrenci Yurdu'nda sınav sorularını verdiği öne sürüldü. Soruları alan öğrenci ve bu öğrencilerin "abiliğini" yapan kişilerle telefon irtibatı belirlenen Öztürk'ün ByLock programı kullandığı ve KPSS şüphelileri arasında bulunduğu tespit edildi.

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve Hamza Öztürk'ü teşhis eden Ahmet Özlü, ifadesinde şunları söyledi:

"... Bana burada olanları kimseye söylemeyeceğimize dair yemin ettirdi ve Kur'an'a el bastırdı. Daha sonra çantasında bir tomar kağıt çıkardı ve ikiye bölerek Samet'le bana verdi. Kağıtlarda cevap şıkları işaretlenmiş sorular bulunuyordu. Şahıs bize 'Bu sorulara iyi bakın, ezberlemeye çalışın süreniz kısıtlı' dedi. 'Abi, bu sorular ne sorusu?' diye sorduğumuzda, 'Hiçbir şey sormayın. Zamanınızı iyi değerlendirin. Soruları ezberleyin' diye tekrarladı. Bunun üzerine elimde bulunan soruları ezberlemeye çalıştım. Ezberledikten sonra Samet ile soruları değiştirdik ve diğer soruları da ezberledim...

...Ömer kod isimli adını soyadı bilmediğim orta boylu, hafif kilolu, saçı önden hafif şekilde dökülmüş 30 yaşlarında, görsem tanıyabileceğim şahıs ile geldi. Ömer bize 'Sorulara iyi baktınız mı, iyi ezberlediniz mi?' dedi. Sınava girip soruları görünce şok oldum. Soruların büyük çoğunluğu Hafız Ali Yurdu'nda bize ezberletilmiş oldukları sorular ile birebir aynıydı..."

"Serdar" kod adlı Kadir Atmaca'nın soruları alan öğrencilerin Polis Akademisinde "abiliğini" yaptığı, soruları alan öğrencilerle telefon irtibatının bulunduğu tespit edildi. Şüpheliyi teşhis eden Abdullah Furkan Söylemez, ifadesinde, "Serdar isimli şahıs Akademiye başladıktan sonra bana Fatih kod ismini kullanmamı söyledi. İbrahim Avsuz'a da İsmail kod ismini verdi. Ancak bu isimleri hiçbir zaman kullanmadık." dedi.

"Fedakârlık yapacaksın"

Zanlılardan "Asım" kod adlı Yunus Tosun'un da "ağabeyliğini" yaptığı öğrencileri Polis Akademisine yönlendirdiği belirlendi.

Yunus Tosun'u teşhis eden İbrahim Emre, ifadesinde, "...lise son sınıfta evine gittiğim, Asım kod isimli benden sorumlu şahıs beni polis akademisi sınavlarına hazırlamaya ve yönlendirmeye başladı. Önceden polis akademisine yönelik benim de isteğim vardı. Ancak fazla değildi. Ben bu isteğimi evdekilere söylediğim zaman bana 'Oraya gidip ne yapacaksın' şeklinde karşı çıkıyorlardı. Polis akademisine gitmemi neden istediklerini sorduğumda bana 'Başkalarının ahiretini kurtarmak için, kendi ahiretini yakmayı göze almalısın, fedakarlık yapacaksın' dediler. Sınav zamanına kadar bu şekilde geçiştirdiler. Asım'ın bende telefonu yoktur. Ancak fotoğrafını görsem teşhis edebilirim. 9 Eylül Üniversitesinde inşaat bölümü okuduğunu biliyorum."

Zanlılardan Şeref Çelik'in de soruları alan öğrencilerin Polis Akademisinde "Abiliğini" yaptığı belirlendi.

"Salih" kod adlı Selman Şahin'in de Kayseri'de bulunan FETÖ/PDY'ye ait örgüt evinde soruları alan öğrencilerin Polis Akademisinde "abiliğini" yaptığı belirlendi. Şüphelinin soruları alan öğrenciler telefon irtibatı tespit edildi. Şüpheliyi teşhis eden Ahmet Yumutkan, ifadesinde, "...Salih kod isimli abi benim Polis akademisindeki durumumdan sorumluydu. Salih abi hafta sonları gelip bana ders veriyordu. Eryaman'daki bir ailenin evine götürmüştü. Eve girdiğimizde kimse kimseyi görmüyordu. Biz bir odaya geçiyorduk ve ders aldıktan sonra çıkıyorduk. Yine Öveçlerde bir eve gidiyorduk. Hatırlamadığım bu şekilde toplam 4 veya 5 ev vardır. Salih abi benimle okuldan atılana kadar ilgilendi. Bu dönem içerisinde Salih abi beni Sadık kod isimli abi ile tanıştırdı." dedi.

Zanlı Abdurrahman Kum'un, İstanbul Bahçelievler'deki 'FETÖ/PDY'ye ait örgüt evinde sınav sorularını verilmesinde aracılık yaptığı belirlendi. Şüphelinin ByLock kullandığı tespit edildi.

Mustafa Ural'ın da Kayseri'de polis akademisi öğrencilerine ağabeylik yaptığı belirlendi. Seyit Şahin'in de 'FETÖ/PDY'ye ait Hafızali Öğrenci yurdunda sınav sorularını alan öğrencileri Polis Akademisine yönlendirdiği ve soruların verilmesinde aracılık ettiği belirlendi. Zanlı Bayram Aydın'ın ise İstanbul'da "bölge abiliği" yaptığı tespit edildi.

Zanlılardan Zafer Dinlemez'in de Balıkesir'de öğrencileri Polis Akademisine yönlendirdiği ve soruların verilmesine aracılık ettiği belirlendi. Zanlının kendisinin ve eşinin ByLock kullandığı belirlendi.