Yaşam
Deutsche Welle

'Plüton’da yeraltı okyanusu olabilir'

NASA’nın New Horizons uzay aracı 14 Temmuz’da Plüton’a varacak. Ekipten Dr. Metzger, DW’ye verdiği röportajda, Plüton’un daha fazla uydusu olabileceğini ve gezegende yeraltı okyanusu bulunabileceğini kaydetti.

19 Haziran 2015 18:05


NASA'nın New Horizons (Yeni Ufuklar) uzay aracı 14 Temmuz'da Plüton'a en yakın mesafeye ulaşacak. Araç, gezegenin yapısını ve atmosferini inceleyerek dünyaya fotoğraflar gönderecek. NASA'dan emekli olan Central Florida Üniversitesi astronomlarından ve New Horizons misyonunun bilim ekibinden Dr. Philip T. Metzger, Deustche Welle Türkçe'den Başak Sezen'in misyonla ilgili beklentiler, şu ana kadarki bulgular ve Plüton'un statüsü hakkındaki sorularını yanıtladı.

DW: New Horizons misyonunun insanlığın uzay araştırmaları tarihi açısından önemi nedir?

Metzger: Bu, Güneş Sistemi'nin üçüncü bölgesine, Kuiper Kuşağı'na yönelik ilk misyon. Son dönemlere kadar üçüncü bir bölge bulunduğunu bile bilmiyorduk. Oysa şimdi Neptün'ün ötesinde yüzlerce gezegen boyutunda gök cisimleri olduğunu biliyoruz. New Horizons temmuz ayında bu gök cisimlerinden ikisini (Plüton ve Charon) yakından görecek ve uzatılmış bir misyon kapsamında bir başka Kuiper Kuşağı gök cismini de ziyaret edecek. Evrende nerede olduğumuzu, ne çeşit bir yerde yaşadığımızı ve büyük fotoğrafın neresine uyduğumuzu bilmek önemli. Misyonun yaptığı da bu. Sanki diğer büyük odalarına hiç bakmadığımız kocaman bir evde yaşamak gibi ancak şu anda kapıyı aralıyoruz ve nasıl bir yerde yaşadığımızı görmek için ilk defa gözlerimizi dışarıya çeviriyoruz.

DW: Plüton'da ne bulmayı bekliyorsunuz? Sürpriz beklentileriniz var mı?

Metzger: En az altı gök cismini -Plüton ve beş ya da daha fazla uydusu- kapsayan Plüton sistemi karmaşık. Bu ikili bir gezegen sistemi çünkü Plüton ve en büyük uydusu Charon gezegen olarak sınıflandırılabilecek boyutta. Plüton'un atmosferi var. Her defasında bir uzay aracı yeni bir gezegeni ziyaret ettiğinde bulduğumuz şeyler bizleri şaşırtıyor Hiç şüphe yok ki Plüton da böyle şaşırtıcı olacak.

DW: New Horizons daha şimdiden veri göndermeye başladı. Şu ana dek ilginç bir bulguya rastladınız mı?

Metzger: Uzay aracı Plüton'a yaklaştıkça çözünürlük de giderek daha iyi oluyor. Daha şimdiden Plüton'un yüzeyindeki farklılıkları görebiliyoruz. Bu farklılıklar değişik jeolojik süreçlerin faaliyette olduğunu gösteriyor ancak kısa süre içerisinde daha fazla şey öğreneceğiz.

DW: Plüton Charon, Styx, Nix, Kerberos ve Hydra olma üzere beş uyduya sahip. Daha fazla uyduya sahip olması olasılığı var mı?

Metzger: New Horizons ekibinin büyük bir kısmı bir ya da üç arasında yeni uydu daha bulunmasını bekliyor.

DW: Son yıllarda Jüpiter ve Satürn'ün uydularında yeraltı okyanuslarının keşif haberlerini okuduk. Plüton'da ya da uydularında da yeraltı okyanusları bulunabilir mi?

Metzger: Plüton'da da yeraltı okyanusu olması yakın bir olasılık. Güneş Sistemi'nde Plüton'un radyoaktif çürüme tarafından ısınması için yeterince potasyum mevcut gibi görünüyor ve bu da okyanusu donmadan korur. Dahası, okyanusun kimyası onu donmadan koruyacak tuz içeriyor olabilir. New Horizons, Plüton'un ekvatoru çevresinde çatlak ve çıkıntıları araştıracak, bunlar okyanusun hala sıvı mı yoksa donmuş bir halde mi olduğunu ortaya koyacaktır. İlginçtir ki şu anda donmuş da olsa Charon da bir dönem sıvı bir okyanusa sahip olmuş olabilir. New Horizons bunun işaretlerini araştıracak.

DW: İlkokulda ve daha sonrasında Plüton'u hep bir gezegen olarak tanıdık. Ancak sonraki yıllarda neden Plüton, “cüce gezegen” statüsüne düşürüldü?

Metzger: Bu karar, 2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU) bir toplantısında oyların bölünmesi sonucu alındı. Ve bildiğiniz gibi bilim oylamayla karara varılabilecek bir şey değil. Özellikle de bu konuda olduğu gibi yakın oylarla değil. Doğadaki nesneleri sınıflandırmak bilimdeki ilerlemenin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle kesinlikle bir oylamayla kararlaştırılamaz. Bir fikri oylama sonucu empoze etmeye çalışmak bilim dünyasında kabul edilemez. Bilim zaman içinde uzlaşı yoluyla ilerler. Ancak IAU gezegenlerin izini sürmek için izleyeceği muhasebe yöntemi üzerinde karar alma ihtiyacı duydu ve oylamaya gitti. Bu asla Plüton'un gezegen statüsünün düşürülmesi olarak sunulmamalıydı. “Bir gezegen yörüngesi etrafındaki diğer cisimleri temizler” tanımlamasını yaratmamalıydılar.

Bu tanımlamanın mantıklı olmamasının pek çok nedeni var. Güneş Sistemimizden daha farklı yıldız sistemlerine bakmaya başladığımızda saçmalıklara yol açıyor. Tabii ki bu hatayı yapmak bilimsel bir konunun oylamayla sonuca bağlandığını iddia etmekten daha hafif bir sorun. Bilimde her zaman hatalar olur. Bu konuyla ilgili olarak, gezegenin hatalı tanımının değişeceği konusunda şüphem yok.

DW: Yakın bir gelecekte Plüton'un yeniden “gezegen” statüsüne kavuşacağına inanıyor musunuz?

Metzger: Şu anda da onu gezegen olarak adlandırabiliriz. Gezegen bilimciler Plüton gibi gök cisimlerini “gezegen” olarak adlandırmaktan asla vazgeçmedi. Titan ve Europa gibi pek çok uyduyu bile “gezegen“ olarak adlandırıyoruz çünkü onlar bir gezegenin jeofizik açıdan tanımlamasını karşılıyor. Yani yerçekimleri sayesinde yuvarlak bir şekle sahipler ve yıldız olabilecek boyutta değiller.

Neptün milyarlarca yıl yörüngesindeki tüm gök cisimlerini temizlemişti ve sonra muhtemelen Jüpiter ve Satürn tarafından küçük gezegenlerin bulunduğu bir kuşağa itildi ve sonra şu anki yörüngesine kavuştu. IAU'nun tanımlamasına göre Neptün önce bir gezegendi, sonra değildi ve sonra yeniden gezegen halini aldı. Bu mantıklı mı? Bu bize Neptün'ün oluşumu ya da yapısı hakkında bir şey söylüyor mu? Kesinlikle hayır! Öğrendiğimiz kadarıyla gezegenlerin bu tarz değişimleri olağan.

IAU'nun mevcut tanımlamasıyla ilgili bir başka absürtlükse Satürn yörüngesinde dolanan Tethys gibi sadece kayalık bir gök cisminin kırmızı bir cüce yıldızın yaşanabilir bölgesinde yer aldığı takdirde gezegen olarak tanımlanabilmesi. Çünkü böyle küçük bir yıldız etrafında yeterli çekim gücüne sahip olup etrafındaki gök cisimlerini uzaklaştırabilecek hızda ilerleyebilir.

Bu arada IAU'nun tanımlamasına göre Dünya gibi büyük bir gezegen de Güneş'ten biraz daha büyük bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde yer alsaydı bu durumda yeterli çekim gücüne sahip olamaz ve cüze gezegen olarak tanımlanabilirdi.

Şüphesiz galaksimizde bu ikisi gibi pek çok örnek mevcuttur. Küçük olanlara “gezegen”, okyanusa sahip büyük gök cisimlerine “cüce gezegen” demek mantıklı değil. Bunlar hep IAU'nun tanımlamasından kaynaklanıyor. Kafa karıştırıcı.

Astronomlar günlük bilimsel çalışmalarda IAU'nun bu tanımını göz ardı ediyor. O nedenle Plüton'a hemen “gezegen” demeye başlayabilirsiniz!

DW: Güneş Sistemi'nde şu anda bildiğimizden daha fazla gezegen bulunması mümkün mü? Şu anda kabul edilen 8 ya da bir zamanlar resmi olarak kabul edildiği gibi 9 gezegenden fazlası.

Metzger: Güneş Sistemimiz kesinlikle 8 ya da 9 gezegenden daha fazlasına sahip. Yüzlercesine! Bunların büyük çoğunluğu Plüton'dan daha küçük ve Güneş'e Plüton'dan çok daha uzak ancak jeofizik açısından gezegen tanımlamasına uyuyorlar. Kuiper Kuşağı'ndan ötede Oort Bulutu'nda da daha fazla gezegen olabilir fakat henüz bu kadar uzaklıktaki küçük gezegenleri görebilecek güçteki teleskoplara sahip değiliz.

Bu son on yılların en önemli keşiflerinden biri: Güneş Sistemi'nin küçük gezegenlerle kaplı üçüncü bir bölgesi var ve Güneş'ten bu kadar uzakta böyle bir alan olduğu için birbirlerini etkilemeden iç içe geçmiş yörüngelerde var olabilirler. Bu Güneş Sitemi'nin içersinde gördüğümüzden çok daha farklı ve bir yıldız sisteminin ne olması gerektiği konusundaki kanımızı alaşağı etti. Bilimi bu kadar mükemmel kılan da bu zaten!

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle