Kültür-Sanat

'Payitaht Abdülhamid'in senaristi: Senarist olmak isteyen Yusuf Suresi'ni okusun!

"Yusuf Suresi'nde aksiyon, ihanet, kıskançlık, intikam, ihtiras ve aşk gibi birçok duygu var"

17 Kasım 2017 15:18

TRT'de ekrana gelen 'Payitaht Abdülhamid'in senaristi Uğur Uzunok, Kur'an-ı Kerim'deki Yusuf Suresi'ni drama yapısı olarak incelediklerini ve Hz. Yusuf kıssasında 40 farklı dramatik yapı gördüklerini belirterek, "Bence senarist olmak isteyen Yusuf Suresi'ni okusun" dedi.

Uzunok, edebi eserlerde Antik Yunan döneminden bu yana toplam 27 dramatik durumun tespit edildiğini ve uzun süre bunların üzerine çıkılamadığını söyledi. 

Uzunok, bir Çek drama kuramcısının ise ilk 27 durumun alt başlıkları olarak düşünülebilecek 12 durum daha ortaya koyduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Allah, Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yusuf kıssasına 'en güzel kıssa' diyor. Biz bunu ispat için değil, sadece bize nasıl ışık tutar diye bir inceleme yaptık. Hz. Yusuf kıssasını aldık ve drama yapısı olarak inceledik. Bölümlere ayırdık ve Hz. Yusuf kıssasında 40 farklı dramatik yapı olduğunu gördük. Hem de tek bir hikâyede. Hz. Yusuf hikâyesi muazzam bir veri. Bence senarist olmak isteyen Yusuf Suresi'ni okusun. Çünkü aksiyon, ihanet, kıskançlık, intikam, ihtiras ve aşk gibi birçok duygu var. Hatta aşkın en iyisi var. Biz bugün o aşkı bir filmde anlatmaya kalksak, gerçekçi olmadığı için gülerler."

"Sadece Hz. Yusuf kıssasından bir Türk draması kurabiliriz"

Hollywood'un elindeki hikayelerin tükendiğini savunan 'Payitaht Abdülhamid'in senaristi, şu ifadeleri kullandı:

"Artık süper kahraman filmlerinden medet umuyorlar ama o filmlerde de bir şey kalmadı. Şunu atlamamak gerekir ki onlar yaparak, başararak tüketti. Bizde ise daha açık bir deniz var. Onu iyi değerlendirmek lazım. Sadece Hz. Yusuf kıssasından bir Türk draması kurabiliriz. 'Artık sıra Türk sinemacılarda' demenin vakti geldi. Çok iyi sinemacılarımız var ama beslendiği kaynak yabancı edebiyattır. Bu kötü bir şey değil ama sinemacılarımızı besleyen şeyin Türk edebiyatı olması gerekirdi. Kendi hikâyemizde yerli Dostoyevski'ler bulabilecek miyiz?"