Spor

Parkta gecelemekten buz hokeyinde şampiyonluğa: İlk aylarda ne olur ne olmaz diye bize sopa bile vermediler

"Başlarda rakip takımdan 30 sayı fark yiyorduk ayakta bile duramıyorduk"

03 Mayıs 2016 13:08

İstanbul’da Zeytinburnu Belediyesi’nin geri dönüştürülebilir atıkların doğaya kazandırılması amacıyla 6 yıl önce hayata geçirdiği “Doğaya Destek Sizden, Buz Pateni Biletiniz Bizden” sosyal sorumluluk projesi, geleceğine kuşkuyla bakan 20 gence umut oldu. Sokaktan buz pistine taşınan bir başarı öyküsü yazan bu gençlerin her biri 6 yıl önce parklarda yatıyor, madde bağımlılığıyla hayatta kalmaya çalışıyordu. 1993 Şırnak doğumlu, 13 kardeşi olan Mehmet Garip Alpar, "İlk aylarda ne olur ne olmaz diye elimize uzun süre sopa bile vermediler. Kulüp başkanları birbirimize gireriz diye endişelenmiş. Ama bugün arkadaşlarımla lisanslı birer sporcu olduk.” diye konuştu.

Habertürk Gazetesi'nden Nagihan Alan'ın haberine göre; bazıları geçimini kâğıt toplayarak mendil satarak sağlıyordu. Zeytinburnu buz pistine gelenlere rahatsızlık vermeye başlayan bu gençleri hayata kazandırmak için belediye örnek bir davranış göstererek sokaktaki çocuklardan bir buz hokeyi takımı kurdu.

6 yıl boyunca bu gençlerden sadece 6’sı şu an şampiyon olan takımda kalabildi. Zeytinburnu Belediyesi SK Buz Hokeyi Takımı’nda başarı örneği sergileyen bu çocuklar şimdi Türkiye Didi Buz Hokeyi Süper Ligi’nde Koç Üniversitesi Spor Kulübü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü gibi güçlü takımları geride bırakarak şampiyon oldular.

 

Belgesel olacak

 

Parklarda yatan, piste gelen vatandaşları rahatsız eden, aralarında madde bağımlılarının da bulunduğu gençler Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın, “Bu gençlerden buz hokeyi takımı kuralım” fikriyle 6 yıl önce bir takımda bir araya getirilmişti. Şu an yurtiçi ve yurtdışından profesyonel takım arkadaşlarıyla birlikte diğer takımlara karşı mücadele veren bu gençler geçen yıl IIHF Continental Cup’taki maçında İsrail ekibi Rishon Devils’i 14-1, ikinci maçında ev sahibi Sırbistan’ın Partizan Belgrade takımını 4-1 yenerek grup ikincisi olmuş ve Türkiye’nin buz hokeyi tarihinde en büyük başarısına imza atmışlardı.

2010’daki ilk maçında rakibine sadece bir sayı atıp 30 sayı fark yiyen Zeytinburnu Belediyesi SK Buz Hokeyi Takımı artık başarıyı yakaladı. Geçtiğimiz yılın ardından bu yıl da Türkiye Buz Hokeyi Süper Ligi’nin şampiyonu olan gençlerin hikâyesi, 2017’de çekilecek bir belgesele konu edilecek.

 

34 çocuklu ailesi İstanbul'a göç etti

 

Takımın başarılı sporcusu Mardin doğumlu 21 yaşındaki Özcan Alptekin sokaklardan şampiyonluğa uzanan hayat hikâyesini şöyle anlatıyor: “Biz 34 kardeşiz, ailem yıllar önce yokluktan İstanbul’a göç etti. Maddi sıkıntıdan dolayı okuyamadım. Zeytinburnu Parkı’nda buz pisti kurulduğunda 16 yaşındaydım. Arkadaş çevresinden etkilenip uyuşturucuya başlamıştım. Mahallede ağabey dediğim kişiler bana hırsızlık bile yaptırmıştı. Ardından pistte kaymaya başladım. Kendimi özgür hissettim. Başlarda rakip takımdan 30 sayı fark yiyorduk ayakta bile duramıyorduk. Şimdilerde biz 30 sayı fark atıyoruz ve son iki senedir şampiyonuz. Hedefim milli takımda oynamak.”

 

"Biz piste girince çocuklar kaçardı"

 

1992 Mardin doğumlu Beşir Baş 10 kardeşli bir ailenin en küçüklerinden. Zeytinburnu’nda gece gündüz parklarda olan Beşir de hikâyesini şöyle anlatıyor: “Biz buza girince pistteki tüm çocuklar bizi görüp uzaklaşıyordu. Çünkü kötü alışkanlıklarımız vardı. Diğer çocuklar için ürkütücüydük. Saçlarımız dağınık, kıyafetlerimiz kötüydü. İlk başlarda pistin anında boşalması hoşumuza gitmiyor değildi. Ama sonraları çocukların bizden kaçması üzmeye başladı. Belediye ben ve arkadaşlarımdan oluşan bir takım kurmak isteyince çok sevindik. Bizim ekip ilk antrenmanını İBB Silivrikapı Buz Pisti’nde yaptı. Devasa pistte yeni paten ve elbiselerle artık biz de buz hokeyi takımının oyuncusu olmuştuk.”

 

"Kavga ederiz diye sopa vermediler"

 

1993 Şırnak doğumlu, 13 kardeşi olan Mehmet Garip Alpar da Zeytinburnu’nun sokak çocuklarından. 3 yıl boyunca Özgürlük Parkı’nı ev edinen Alpar bir konfeksiyon atölyesinde ayakçı olarak çalışıyor. Alpar ise hikâyesini şöyle anlatıyor: “Parkta geceleyen her sokak çocuğu gibi durumumuz kötüydü. Buz pisti açılana kadar. Bir sabah baktık ki parkın bir kısmı buz tutmuş. Buz pisti yapmışlar. Kendimizi buzda bulduk. Buz bizi uyandırdı. İlk aylarda ne olur ne olmaz diye elimize uzun süre sopa bile vermediler. Kulüp başkanları birbirimize gireriz diye endişelenmiş. Ama bugün arkadaşlarımla lisanslı birer sporcu olduk.”