Gündem

Özel harekâtçının tecavüzüne uğrayan kadın ölmek istedi: Sesimi kimse duymuyor

"Bütün hayallerimi yıktılar; ilaçla ayakta duruyorum"

08 Şubat 2018 16:16

Mardin’de, sosyal medya üzerinden tanıştığı 24 yaşındaki özel harekat polisi B.K.’nin tecavüzüne uğradığını iddia eden ve korktuğu için şehri terk ettiğini söyleyen 21 yaşındaki M.B. yarın görülecek duruşma için geldiği kentte intihar girişiminde bulundu. Çok sayıda hap içtiği belirlenen ve tedaviye alınan M.B.,"“Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor. Attığım her adımı takip ediyorlar. Hayati tehlikem var" dedi.

Mardin’de görev yapan özel harekât polisi B.K., sosyal medya üzerinden tanıştığı kasiyerlik yapan açıköğretim lisesi öğrencisi M.B. ile 9 Mayıs günü bir kafede buluştu.

M.B.’nin anlatımına göre, buluşma sonrası, B.K., içki içmeye teşvik ettiği M.B.’ye tecavüz etti. Olayın ardından koşarak evden çıkan M.B., B.K.’nin konuşma isteği üzerine, tekrar eve geldi. Ancak B.K., M.B’ye ikinci kez tecavüz etti. B.K.’nin elinden kurtulan M.B., polise haber verdi. Olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kendilerini şüphelinin ağabeyi olarak tanıtan bazı polisler, mağduru şikayetçi olmama ve yanlış ifade vermesi konusunda ikna etmeye çalıştı. M.B.’nin teşhisi üzerine bu şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı. Mağdur M.B., sanık polisin tutuklanmaması ve görevine devam etmesi nedeniyle şehri terk etti.

İlaç içti

Başka bir kente yerleşen M.B., sanık polisin ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’ suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşmasına katılmak üzere Mardin’e geldi ve evine geçti. Avukatı ile görüşmek üzere sözleşen M.B., psikologunu arayarak canına kıyacağını söyledi. Uzun süre telefonuna ulaşılamayan M.B.’nin arkadaşları durumu polise bildirdi. M.B.’nin evine giden polis ekipleri, uzun süre zili çalmalarına rağmen cevap alamayınca, kapıyı kırarak içeri girdi. Eve giren polis ekipleri, M.B.’yi baygın halde buldu. Ambulansla Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ve bilinci kapalı olan M.B. tedaviye alındı. Doktorların müdahalesinin ardından M.B.’nin bilincinin açıldığı, tedavisinin sürdüğü bildirildi.

‘Darp izi yoktur’ raporu

Dava ile ilgili hazırlanan iddianamede, olay günü iki kez tecavüze uğrayan M.B’nin ruhsal ve fiziksel direncinin tamamen kırıldığı ve saldırıya karşı koyamadığı ifade edildi. Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen mağdurun kızlık zarında derin kanamalı yırtık tespit edilirken, bulguların tecavüz ile uyumlu olduğu belirtildi. Soruşturma dosyasında, olay gecesi mağdura, kaldırıldığı hastanede ‘Darp izi yoktur’ raporu verildiği ortaya çıkarken, hastaneye yazı yazan savcı raporun neye göre düzenlendiğini sordu.

Savclığın itirazına ret

Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazan savcılık, mağdurun ifadesini değiştirmek için baskı yaptıkları iddia edilen polis V.Y. ve komiser H.Y.’nin ‘suç delilini gizleme veya değiştirme’suçlarından şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmasını istedi. Şüpheli polis B.K. ise savcılıkta ifadesi alındıktan sonra tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Şüpheli B.K., mağdurun kızlık zarındaki yırtığın eski tarihli olma ihtimali ve olayın rıza dahilinde gerçekleşme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. B.K.’nin serbest bırakılmasına itiraz eden savcı, kuvvetli suç şüphesi olduğunu belirterek yeniden şüphelinin tutuklanmasını istedi. İtirazın reddedilmesi üzerine dosya 1’inci Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderildi. 1’inci Sulh Ceza Hâkimliği de kuvvetli suç şüphesi olmadığı gerekçesiyle savcılığın itirazının reddine karar verdi.

Rahatsızlığı nedeniyle ertelendi

İddianamenin kabulünün ardından tutuksuz sanık B.K.’nin yargılanmasına Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. İlk ifadesinde ilişkiye girmediklerini söyleyen sanık B.K., mahkemedeki ifadesinde ise mağdurun rızası ile cinsel ilişkiye girdiklerini söyledi. Mağdur M.B. ise ifade verdiği sırada duruşma salonunda fenalık geçirerek yere yığıldı. Mağdurun ağzını ve ellerini sıkarak kendinden geçmesi üzerine adliyeye ambulans çağrıldı. Sinir krizi geçiren mağdur ambulansla hastaneye kaldırılırken, mahkeme M.B.’nin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle duruşmayı erteledi.

Tutuklama talebine ret

Davanın son celsesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, bilimsel kanıtlar ve mağdurun psikolojik durumu dikkate alındığında M.B.’nin tecavüze uğradığının sabit olduğunu belirterek, sanığın görevi gereği tanıkları baskı altında bıraktığını ve tutuklanması gerektiğini söyledi. Sanığın tutuklanması talebini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

"Bütün hayallerimi yıktılar"

Olaydan sonra psikolojik tedaviye başlayan M.B., sanığın tutuklanmaması ve görevine devam etmesi nedeniyle korkudan Mardin’den başka kente taşındı. Eğitimini yarım bırakan ve işinden ayrılan M.B., sanığın duruşmada kendisine iftira atmasından dolayı fenalık geçirdiğini söyledi. Şüphelinin arkadaşlarının kendisine baskı yaptığını belirten M.B., can güvenliği olmadığı gerekçesiyle görüntüsünü değiştirerek, yaşadıklarını şöyle anlattı: 

“Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor. Attığım her adımı takip ediyorlar. Hayati tehlikem var. Bu yüzden il dışına çıkıyorum. Ailem bunları kaldıramaz, ben kaldıramam. Sesimi duysunlar istiyorum. Çok utanıyorum. Bana yardım etsinler. Sadece cezasını alsın ve yanına kâr kalmasın. Sanığın 3-4 arkadaşı beni arayıp yüksek miktarda para teklif etti. Kabul etmeyip, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sanık, arkasında büyük insanlar olduğunu söylüyor. Çok korkuyorum. Bütün hayallerimi yıktılar. Okulumu, iş yerimi bıraktım. Sürekli aklıma geliyor, dengem bozuluyor. İlaçla ayakta duruyorum. Ailem duyarsa kötü şeyler olur.”