Ekonomi

“Öyle kritik bir noktaya yaklaşıyoruz ki, ‘artık faiz artışı olsa da bunu çözmez' noktasına geliniyor”

Uğur Gürses: Döviz kuru dalgalanmasının artık eskisi gibi olmadığı çok belli

22 Mayıs 2018 19:21

Döviz kurundaki son dalgalanmaları değerlendiren Hürriyet gazetesi yazarı Uğur Gürses, düşük politik faizini artırmasının önünde Ankara’dan gelen bir ‘baraj’ bulunduğunu belirttiği Merkez Bankası’nın konumuyla ilgili uyarıda bulundu.

Türk Lirası’nın değer kaybındaki dalgalanmanın ‘eskisi gibi olmadığını’ ifade eden Gürses, “Öyle kritik bir aşamaya yakınlaşıyoruz ki giderek mali piyasalarda hasarı daha da büyütecek eşiğe; “artık faiz artışı olsa da bunu çözmez” gibi bıçak sırtı bir noktaya geliniyor” yorumunda bulundu.

"Düşük politika faizi, 'tek hanede' enflasyonla ekonomi götürmek artık mümkün değil"

Gürses’in Hürriyet gazetesinin bugünkü (22 Temmuz) nüshasında yayımlanan köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Hane halkı, üreticiler, ithalatçılar, sanayiciler 2002-2013 arası uzunca bir dönemde şunu öğrendi “kur yükselse de düşer; geri gelir”. 2013 sonrasında bunun değiştiğini görmek için çok fazla sayıda sinyal ve veri vardı. Görülmek istenmedi. Ya da görülse de olasılıkla “idare ederiz” diye bakıldı.

“5 yıl öncesine göre daha az sermaye geliyorsa bir taraftan da faizi düşük tutarak “kur geri gelir” beklentisine girmek hayal. Türkiye’nin ödemeler dengesi, 2013’ten sonra hikâyenin değiştiğini söylerken, ekonomi politikaları hala “bol para”dönemindeki gibi yürütülme eğiliminde.

“Geçmişte sermaye akımı bolca devam ederken daha düşük politika faiziyle “tek hanede ılımlı” bir enflasyonla ekonomi götürülebilirken, artık bu mümkün değil.

"Ankara’dan verilen hava; 'döviz kuru yüksekten dalgalansa da durulur' biçiminde"

Bugün, seçim arifesinde Merkez Bankası’nın faiz artırmasına siyasal kanaldan gelen bir “baraj” olduğu biliniyor. Ankara’dan verilen hava; “döviz kuru yüksekten dalgalansa da sonra durulur” biçiminde.

“Döviz kuru dalgalanmasının artık eskisi gibi olmadığı çok belli. Geçmiş 15 yıllık uzun vadeli kur hareketine hane halkı ve borçlu şirketler tarafından bakışın “yükselirse sonra geri gelir” biçiminden “düşse de yeniden yükselir” kalıbına girmeye başladığı, kur yükselişini seyreden otoritelerin de buna katkısı kayda değer.

“Öyle kritik bir aşamaya yakınlaşıyoruz ki giderek mali piyasalarda hasarı daha da büyütecek eşiğe; “artık faiz artışı olsa da bunu çözmez” gibi bıçak sırtı bir noktaya geliniyor. Enflasyon hedefi olan ve ekonomik birimleri buna ikna etmeye çalışan bir ekonomi politikası uygulayıcılarının kur artışını seyretmeleri, her şeyin ötesinde ekonomide fiyatlama belirsizliği yaratıyor. Bunun da bir süre sonra, içeride ya da dışarıda ekonomideki uç birimlerde “kredi riski” belirsizliği yaratması kaçınılmaz; bu madalyonun arka yüzünde de sermaye hareketlerinin kesildiği bir “ani duruş” riski orada duruyor.”