Çevre

Ordu’da 11 bin dönüm büyüklüğünde tarım arazisi HES ve maden ocağı kurbanı

"Tarım arazilerinin yok edilmesi yoksulluğa neden oluyor, üreticiye göç etmekten başka çare kalmıyor"

29 Eylül 2015 01:49

Ordu’daki tam 11 bin 491,80 dönüm, yani yaklaşık 1641 futbol sahası büyüklüğündeki tarım arazisinin 2000 yılından bu yana HES’ler, taş ocakları ve maden işletmeleri tarafından yok edildiği ortaya çıktı.

Evrensel'den Sinem Uğurlu'nun haberine göre, Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu üyesi Ertuğrul Gönül’ün İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne verdiği dilekçeye verilen yanıtta, Ordu’da 1 Ocak 2000 ile 31 Ağustos 2015 tarihleri arasında toplam 11 bin 80 dönüm tarım arazisinin yok olduğu öğrenildi. Bu yıllar arasında yok edilen tarım arazileri Mülga Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü arşivlerinde yer alıyor.

Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu üyesi Ertuğrul Gönül, “Yıllardır HES’lerin, taş ocaklarının, maden aramalarının doğaya verdiği zararları dile getiriyoruz. Verdiğimiz dilekçe ile 1995 yılında başlayan HES, taş ocakları ve maden işletmeleri ile ne kadar tarım alanının yok edildiğini öğrenmek istedik. Ordu Büyükşehir kapsamına alındığı için Özel İdare yetkisiyle verilen yerleri öğrenemedik ama Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü kanalı ile tarım arazilerinin tarım dışı kullanımına verdiği yerlerin miktarını öğrendik. HES’ler için 10 bin 380,80 dekar (dönüm), maden ocakları için 144,8 dekar (dönüm); taş ocakları için 966,2 dekar (dönüm) tarım arazisinin yok edilmesine izin verilmiş. 01 Ocak 1995-31 Aralık 2000 yılları arasında yok edilen tarım arazileri ve bundan sonra yok edilmek istenenler de hesaba katıldığında tehlikenin boyutu daha iyi anlaşılacaktır. Müdahale edilmezse tehlike daha da büyüyecek” dedi.

 

"Tarım arazisini kaybeden üreticiye göç etmekten başka çare kalmıyor"

 

Ertuğrul Gönül, “Tarım arazilerinin yok edilmesi yoksulluğa neden oluyor. Tarım arazisini kaybeden üreticiye göç etmekten başka çare kalmıyor. Bu da şehirlerde ucuz işgücünün yaratılmasına neden oluyor” diyerek Türkiye genelini düşündüğümüzde tarımda dışa bağımlılığın gerekçeleri de ortaya çıkmaktadır" ifadesini kullandı.

Tarım arazileri dışında orman ve meralar da hesaba katılırsa geleceğimize sahip çıkmanın acilliğinin daha iyi anlaşıldığını belirten kullanan Gönül, “Bu topraklar geleceğimiz. Her bireye, kuruluşa görev ve sorumluluk düşüyor. Birileri kâr edecek diye topraklarımızın, sularımızın, ormanlarımızın yok olmasına seyirci olmamalıyız. Herkesi birlikte mücadeleye davet ediyoruz” diye konuştu.