Gündem

Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi tahliye edildi

''Eğer savaşsızlığı sağlayabilseydik, on binlerin yaşam şartını değiştirme şansına sahip olacaktık''

19 Temmuz 2018 14:10

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'terör propagandası' suçlamalarıyla yargılandığı toplam 11 sanıklı davanın ilk duruşması Ankara'da görüldü. Mahkeme heyeti, Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi’nin tahliyesine hükmetti. Tutuksuz sanıkların ise yurt dışı yasağı kaldırıldı. Bir sonraki duruşma 16 Ocak 2019 tarihine ertelendi.

Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma kimlik tespitiyle başladı.

Davada tutuklu yargılanan Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi salonda hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Kezban Konukçu Kok, Naci Sönmez, Özlem Eylem Tuncaelli, Ahmet Kaya ve Hacer Özdemir de duruşmaya katıldı.

Çelebi: 5000 yıl da verseler barış talep etmeye devam edeceğim

Duruşma 5 aydır tutuklu olan ESP Genel Başkan Vekili Fadime Çelebi’nin savunmasıyla başladı. Çelebi, ''5 ay değil, 5000 yıl da verseler barış talep etmeye devam edeceğim'' dedi.

Barış akademisyenlerine yönelik “kanınızla banyo yapacağız” diyen Sedat Peker'in beraat ettiğini vurgulayan Çelebi, ''ama bizim gibi partilerin her basın açıklaması yasa dışı ilan edilmeye çalışılıyor'' ifadesini kullanarak beraatini talep etti.

Sönmez: Bunun neresi propaganda?

Ardından tutuksuz yargılanan SODAP Eş Sözcüsü Kezban Konukçu Kok söz alarak, ''Suç işlediğimizi kabul etmiyoruz. Sadece fikrimizi açıklama ve siyaset yapma hakkımızı kullandık'' diye konuştu.

Bir diğer tutuksuz yargılanan sanık, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşbaşkanı Naci Sönmez: ''Savaşa karşı çıkmak insani ve vicdani bir durumdur' demişim. Bunun neresi propaganda? Savaşalım mı diyeceğiz? Babam eski Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez ile birlikte aynı zindanda yaşamış biri olarak, 12 Eylül döneminde bile yaşamadığımız bir süreçten geçiyoruz'' ifadesini kullandı.

Hamzaoğlu: Savaş, karşı çıkmak gereken bir sorundur

Daha sonra söz alan, beş aydır tutuklu HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu savunmasına başladı. Afrin operasyonunun ölüme yol açmaması için 4 Ocak’ta bir basın açıklaması yaptığını ifade eden Hamzaoğlu, ''Yaşananlar açıklamamızı doğruladı: Yüzlerce kişi öldü, kent merkezi yağmalandı ve Afrin Suriye iç savaşının bir parçası haline geldi'' diye konuştu.

Savaşların yaşanan ölüm, sakatlık ve ekolojik felaketler sebebiyle bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Hamzaoğlu, bu sorunun insan eliyle yaratıldığı için önlenebilir olduğunu ifade etti.

Hamzaoğlu ''Çok azını sayabildiğim bu nedenlerden dolayı savaş, karşı çıkmak gereken bir sorundur. Peki nasıl mı? Birinci önlem barıştır'' diyerek ''eğer savaşsızlığı sağlayabilseydik, on binlerin yaşam şartını değiştirme şansına sahip olacaktık'' ifadesini kullandı.

Hamzaoğlu: Kanaatler delil olarak sunulmamalı

Onur Hamzaoğlu savunmasında şunları söyledi:

''Devletin 'doğru' kabul ettiği hakikatle uyuşmadığı için üç defa devletle ters düştüm. İlki Dilovası'nda, ikincisi sokağa çıkma yasaklarında, üçüncüsü ise Afrin’deydi.''

''İktidarın konjonktürel olarak 'işgal' gibi kavramları kullanmayı suç sayması hakikati değiştirmez, hak talep edenlerin sorumluluklarından kaçmalarına gerekçe olamaz.''

''Kanaatler delil olarak sunulmamalı. Yeterli şüphe delile dayandırılmalı, kararlar da en az yasalar kadar akla ve toplum vicdanına uygun olmalı.''

''Bu davanın iddianamesinde tüm bunlar yapılarak eleştirel bakış, sorgulama, bilimsel bilgi ve hakikat suç haline getirilmek istenmiştir.''

Hamzaoğlu: Annem yaşamını kaybetti, ona son bir defa teşekkür edemedim

''Annem yaşamını kaybetti, ona son bir defa teşekkür edemedim'' diyen Hamzaoğlu ''Gözaltına alınmam sonrasında üzüntü ve strese bağlı olduğunu bildiğimiz bir hastalık başladı ve tüm sağlığı bozuldu. Tutukluluğu cezaya dönüştürdüler benim için. 'Suç' aleti ise 322 kelime, 22 satır ve 7 paragraftan oluşuyor'' ifadesini kullandı.

Onur Hamzaoğlu, yazar Daniel Defoe'nun, “Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyor diye onu haykırmaktan çekiniyorsa hem budala hem de alçaktır” sözlerine katıldığını söyleyerek "Savaş karşıtlığı, barış için mücadele, 21. yy insanının insan kalabilmesi için bir zorunluluktur. Ben insan kalabilmek istiyorum" dedi ve savunmasını tamamladı.''

Tuncaelli: Barışı savunmak benim görevimdir

Hamzaoğlu'nun ardından tutuksuz yargılanan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Başkanı Özlem Tuncaelli söz alarak, ''İddianameye konu alan açıklamada barışı savunmak haricinde hiçbir kasıt yoktur'' derken ''Barışı savunmak hem yurttaş olarak hem Yeşil ve Sol Gelecek Partisi Eşbaşkanı olarak benim temel görevimdir'' dedi.

Daha sonra tutuksuz yargılanan SYKP Eşbaşkanı Ahmet Kaya söz aldı, ''Barışı savunmaya ve "savaşa hayır" demeye devam edeceğiz'' dedi. Kaya, ''Bunu yapmak partimin bana verdiği görevlerden biridir'' derken, mahkemeye ''Şayet partiler iktidarın dediğini yapacaklarsa, muhalif parti kurmanın bir lüzumu var mıdır?'' sorusunu yöneltti.

Tutuksuz yargılanan DBP Eşbaşkan Yardımcısı Hacer Özdemir ise ''Politikalarımızı beğenmiyorlarsa, bizi mahkemelerde yargılamak yerine eleştirsinler'' diye konuştu.

Özdemir, ''Kürt sorunu sürdükçe bunun gibi daha çok yargılama olacak. Değişim için demokratik siyasetin önü açılmalı ve partiler faaliyetlerini yürütebilmeli'' dedi.

Avukat Özçelik: Müvekkilin dosyadaki diğer tutuksuz sanıklardan hiçbir farkı yoktur

Duruşma, hazır bulunan tutuklu ve tutuksuz tüm sanıklar savunmalarını tamamlanmasının ardından avukatların savunmalarıyla devam etti.

Fadime Çelebi’nin avukatı Gülhan Kaya, gözaltı kararında olduğu gibi tutuklamalarında siyasi olduğunu savundu. Kaya mahkeme başkanına, ''Madem bu insanlara savunmalarının ardından hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kabul edip etmeyeceklerini sordunuz, o zaman neden tutuklandılar?'' sorusunu yöneltti.

Ardından söz alan Onur Hamzaoğlu’nun avukatı Ziynet Özçelik, ''Müvekkilin dosyadaki diğer tutuksuz sanıklardan hiçbir farkı yoktur. Hatta açıklama sırasında yoktur'' dedi. Özçelik ''Müvekkilim hakkında, hükümetin tarif ettiği doğruyu hakikat olarak görmediği ve buna ilişkin bilimsel bilgiyi ve düşüncesini paylaştığı için dava açılmıştır'' ifadesini kullandı.

Avukat Özçelik: Sanıkların gözaltına alındıklarına dair haberler de suç kanıtı sayılmış

Ziynet Özçelik şunları söyledi:

''Şayet suça konu olan fiil basın açıklamasıysa, metni hâlâ internette mevcut. Neden erişime engellenmesi hakkında bir karar verilmedi?''

''Sanıkların gözaltına alındıklarına dair haberler de suç kanıtı sayılmış. Ceza hukuku kurallarına gitmemize gerek yok, normal bir mantıkla bile bunun suç olmadığını biliyoruz.''

''Kolluğun başrol oynadığı bu ceza hukukunun toplumu yönetme aracı haline getirilmesi sadece Türkiye’ye özgü değil. Bu, hegemonya kurmak için yapılıyor. Yargı aygıtının zayıflaması ve giderek polise boyun eğişi hukuk devletinin yok olmasının yapısal unsurudur:''

Özçelik, ''İsnat edilen suçlar katalog suçlardan olmamasına rağmen, kanıtlara göre değerlendirme yapılmamıştır. Bu tutukluluğun hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Sizden bu dosyaya hukuki ölçütlerle bakmanızı talep ediyoruz" diyerek Onur Hamzaoğlu'nun tahliyesini talep etti.

Avukat Türkdoğan: Sadece düşüncelerini açıkladıkları için iki insan nasıl tutuklu kalabilir?

Daha sonra Onur Hamzaoğlu'nun avukatlarından Öztürk Türkdoğan söz aldı. ''Eğer peşin hüküm verilmişse ve kanaat getirilmişse, burada ne yaparsak yapalım boşuna çırpınmış oluruz'' diyen Türkdoğan ''Türkiye’de var olan hukuk geleneğini hâlâ zorluyoruz. En önemlisi de vicdana dayanıyoruz. Sadece düşüncelerini açıkladıkları için iki insan nasıl tutuklu kalabilir?'' diye sordu.

Onur Hamzaoğlu'nun bir diğer avukatı, Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen de söz alarak, ''Resmî ideolojiye aykırı her sözün suç olarak kabul edildiği bir süreçten geçiyoruz'' diye konuştu.

''Bu ülkede hiçbir zaman için hukuku, hukukun üstünlüğünü inşa edecek ve adaleti gerçekleştirecek bir yargı mekanizması oluşmadı'' diyen Özmen, müvekillerinin ifade özgürlüklerini kullandıkları için 6 aydır tutuklu olduklarını söyledi ve beraat talep etti.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Onur Hamzaoğlu ve  Fadime Çelebi’nin tahliyesine hükmetti. Tutuksuz sanıkların ise  adli kontrol ve yurt dışı yasakları kaldırıldı.

Bir sonraki duruşma 16 Ocak 2019 tarihine ertelendi.

Cezaevinden çıktılar

Haklarında tahliye kararı verilen Onur Hamzaoğlu ile Fadime Çelebi, tutuldukları cezaevinden çıktı. Hamzaoğlu ve Çelebi’yi onlarca kişi ‘Onur Barış Özgürlük’ sloganlarıyla karşıladı.