Gündem

Öldürüldüğü 17 gün sonra kabul edildi; işte ilk günden itibaren Suudi Arabistan'dan yapılan Kaşıkçı açıklamaları

Suudi Arabistan, Kaşıkçı'nın ölümüne dair haberleri 'kötü niyetli' ve 'yalan' olarak nitelendirmişti

21 Ekim 2018 00:23

T24 Haber Merkezi
Derleme*: Gonca Tokyol

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın (Jamal Khashoggi) ‘kaybolması’nın ardındaki sis perdesi, 17 gün süren bekleyişin ardından cumartesi gününün ilk saatlerinde Suudi Arabistan tarafından kısmen de olsa aydınlatıldı.

Suudi devlet televizyonu, 2 Ekim’de ‘evlilik belgeleri’ni almak için İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girmesinin ardından kendisinden haber alınamayan gazetecinin, binadaki bir ‘yumruk kavgası’ sırasında boğularak öldürüldüğünü duyurdu.

TIKLAYIN - Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın ölümü 17 gün sonra kabul edildi; Erdoğan'dan Trump'a, işte tüm açıklamalar...

Suudi Arabistan Başsavcısı Şeyh Suud el-Mucib, konuyla ilgili olarak aralarında cinayet günü İstanbul’a gelen 15 kişilik timin de yer aldığı 18 kişinin gözaltına alındığını belirtti.

Kaşıkçı’nın kaybolmasının ardından Suudi Arabistan’dan yapılan ilk açıklamada ise, gazetecinin İstanbul Levent’teki başkonsolosluk binasından birkaç saat içinde ayrıldığı savunulmuştu.

İşte gün gün, Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili Suudi Arabistan’dan yapılan açıklamalar…

2 Ekim

Suudi gazeteciyi konsolosluk önünde yaklaşık 3 saat bekleyen nişanlısı Hatice Cengiz binaya giderek yetkililerden açıklama talep etti. Yetkililer, Kaşıkçı’nın konsolosluk binasından çoktan ayrıldığını söyledi.

4 Ekim

Türk yetkililer, Kaşıkçı’nın hala konsoloslukta olduğunu savunsa da, Suudi Arabistan gazetecinin kısa bir sürenin ardından binadan ayrıldığı yönündeki ısrarını sürdürdü.

5 Ekim

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MBS), Bloomberg’e verdiği röportajda Kaşıkçı’nın konsoloslukta olmadığını söyledi. MBS, Türklerin binaya girmeleri ve arama yapmaları konusunda da bir sıkıntı olmadığını ifade etti:

“Anladığım şu ki, içeri girmiş ve birkaç dakika ya da bir saat sonra çıkmış. Tam emin değilim. Ne olduğunu anlamak için Dışişleri Bakanlığı üzerinden bir soruşturma yürütüyoruz.”

6 Ekim

Suudi yetkililer, Kaşıkçı’nın orada İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nu Reuters haber ajansına açtı. Foto muhabir Osman Örsal’ın bina içinde fotoğraf çekmesine izin verilirken; Türkiye Büro Şefi Dominic Evans’a konuşan Uteybi, “Cemal’in konsoloslukta ya da Suudi Arabistan’da olmadığını tekrar etmek isterim. Elçilik, nerede olduğunu bulmaya çalışıyor. Başına neler geldiğiyle ilgili endişeliyiz” dedi.

Uteybi, konsoloslukta kameraların bulunduğunu ancak olay günü çalışmadıklarını da söyledi.

7 Ekim

Suudi Arabistan’ın resmi haber ajansı SPA’ye konuşan bir Suudi yetkili, Reuters’ta yer alan eve Kaşıkçı’nın konsolosluk binasında öldürüldüğüne dair iddiayı yalanladı. Haberde, “Yetkili, temelsiz iddiaları güçlü bir şekilde yalanladı ve bunların soruşturmadan haberdar olan Türk yetkililerden geldiğine dair şüpheleri olduğunu söyledi” dendi.

Suudi hükümeti tarafından görevlendirilen bir ‘güvenlik delegasyonu’nun da cumartesi günü İstanbul’a vardığı kaydedildi.

8 Ekim

Axios muhabiri Jonathan Swan, Suudi Arabistan2ın ABD Büyükelçisi Prens Halid bin Selman’dan bir mesaj aldığını duyurdu. Swan, büyükelçinin mesajda Kaşıkçı’nın kaybolmasında Suudi Arabistan’ın parmağı olduğuna dair iddiaların tamamını reddettiğini aktardı.

10 Ekim

Suudi Arabistan merkezli ve Riyad yönetimine yakınlığıyla bilinen El Arabiya, Kaşıkçı davasının ‘yanlış haberler, şüpheli kaynaklar ve planlı medya kampanyası’yla karıştırıldığını savunan bir haber yayınladı.

Habere göre, Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, Türk Arap Medya DErneği Başkanı Turan Kışlakçı ve Al Jazeera muhabiri Jamal Elshayyal hikayeyi abartıyor ve Suudi yetkikileri suçlamak, panik yaratmak amacıyla yalan haber yapıyorlardı.

11 Ekim

El Arabiya, Kaşıkçı’nın öldürüldüğü gün Türkiye’ye gelen ve Riyad’dan yapılan son yapılan açıklamalarda gözaltına alındıkları duyurulan 15 kişilik ekibin ‘yanlış bir şekilde Kaşıkçı’yı öldürmekle suçlanan turistler’ olduğuna dair bir haber geçti.

12 Ekim

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Abdülaziz bin Said bin Naif bin Abdülaziz, ‘Suudi hükümetine dair medyada yer alan yalan suçlamaları’ kınadı. Prens, Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne dair haberleri, ‘Prensiplerine, kurallarına ve geleneklerine bağlı Suudi hükümetine yönelik yalanlar ve temelsiz suçlamalar’ olarak niteledi.

15 Ekim

CNN, Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı’nın ‘yanlışlıkla’ öldüğünü duyurmaya hazırlandığını iddia etti.

17 Ekim

Suudi Arabistan yönetimi Kaşıkçı konusunda yeni bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Cenevre’de konuşan Suudi Arabistan Adalet Bakanı Abdullah bin Muhammed bin İbrahim El-Şeyh’in, ‘Suudi Arabistan Krallığı’nın kötü niyetli kampanya karşısında prensiplerine ve değerlerine bağlılığının değişmeyeceğini’ söylediği belirtildi.

18 Ekim

New York Times gazetesi, Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili olarak MBS’e yakınlığıyla bilinen, ülkenin en yetkili istihbarat uzmanlarından olan Ahmet El Assiri’yi suçlamaya hazırlandığını duyurdu.


*Bu haberin derlemesinde gazeteci Osha Mahmoud'un tweetleri ve Middle East Eye için kaleme aldığı haber kaynak alınmıştır. Haberin İngilizce orijinalini buradan okuyabilirsiniz.