Gündem

OHAL'de güvenlik soruşturmasından geçemeyenler: 'Kendimi hiçmişim gibi hissediyorum'

"Hiçbir kanuni hakkımızı vermiyorlar"

22 Şubat 2018 17:37

Fundanur Öztürk

676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartlara "Güvenlik soruşturmasının dahil edilmesi üzerine farklı meslek gruplarından memur olmayı bekleyen çok sayıda kişinin soruşturması olumsuz sonuçlanıyor. Memur adaylığı sürecinde hakkında yürütülen güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan genç bir hemşire, kamuda çalışamazken özel hastanelerde de iş bulamadığını belirterek, "Böylesine haksızlık karşısında hiçbir şey yapamamak o kadar kötü hissettiriyor ki. Hiçbir kanuni hakkımızı vermiyorlar. Şu an kendimi hiçmişim gibi hissediyorum" dedi.

Farklı meslek gruplarından memur olmayı bekleyen çok sayıda kişinin bu hemşireyle aynı durumu yaşadığı tahmin ediliyor.

Konuştuğumuz meslek örgütlerine göre, olağanüstü hal (OHAL) ilanından şu ana dek güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan 1000'den fazla doktor ve 300'ün üzerinde öğretmen bulunuyor.

676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartlara "Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" ibaresi dahil edildi.

Dolayısıyla her bakanlık bünyesine katacağı yeni memur adayları hakkında ilk önce ilgili istihbarat birimlerinden güvenlik soruşturması talep ediyor, ardından atama gerçekleştiriyor.

Fakat güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması halinde kişiler, hangi değerlendirmeler sonucu memuriyete uygun olmadıkları bilgisine sahip olamıyor.

Öte yandan Memur-Sen Başkanvekili Mehmet Memiş, güvenlik soruşturmalarının titizlikle ilerlediğini ve bu soruşturmaların kamuda çalışacak personel profili için çok önemli olduğunu vurguluyor.

Soruşturmalardaki değerlendirme kriterlerini sorduğumuz İçişleri Bakanlığı ise, "Güvenlik soruşturması kriterleri gizli bir yöntem olduğu için bilgisinin verilmesi uygun görülmemiştir" açıklamasında bulundu.

"Kendimi hiçmişim gibi hissediyorum"

Bakanlıklar tarafından memur olamayacağı belirlenen kişilere gönderilen yazılar benzerlik gösteriyor. Örneğin Sağlık Bakanlığı tarafından genç hemşireye gönderilen mektupta şu ifadeler yer alıyor:

"KPSS-2017/5 sonucuna göre yerleştiğiniz sözleşmeli personel pozisyonuna, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinin birinci fıkrasının A bendindeki atama şartlarını taşımadığınız anlaşıldığından, atamanız yapılamamıştır."

Söz konusu kanun hükmünde, devlet memurluğuna alınacak kişilerde aranan genel ve özel şartlar düzenleniyor. Bunlar, Türkiye vatandaşı olmak, 18 yaşını doldurmak, en az ortaokul mezunu olmak ve kamu haklarından mahrum olmamak olarak sıralanıyor.

Özel hastanelere iş başvurusu yapmak için Ankara'dan Malatya'ya giderken telefonla görüştüğümüz genç kadın, bu mektubun ardından bakanlığa dilekçe verdiğini ve hukuki mücadeleye başladığını anlatıyor:

"Bir daha memur olup olmayacağımı bilmiyorum. Bununla ilgili ne bir kanun, ne de net bir bilgi yok. Ayrıca bize gelen şey tebligat bile değil, mektup. Kapımızın altından atılmak suretiyle ulaştırıldı."

'Nedeniyle ilgili bilgi verilmiyor'

Hemşire, şu ana dek üç özel hastanenin aynı gerekçeyle işe almadığını söylüyor: Kamuya atanamamış olmak.

"Böylesine haksızlık karşısında hiçbir şey yapamamak o kadar kötü hissettiriyor ki. Hiçbir kanuni hakkımızı vermiyorlar. Şu an kendimi hiçmişim gibi hissediyorum, yaşamıyormuşum gibi. Sadece ve sadece ailem için hayatta kalıyorum."

BBC Türkçe'ye konuşan bir başka hemşire de, "neden memuriyete uygun olmadığıma dair hiçbir bilgim yok" diyor:

"Ne devam eden bir mahkemem, ne de bir kere emniyete gidip ifade vermişliğim var. Bize gelen yazıda hiçbir gerekçe yazmıyor. Açıkçası neden ret aldığımı öğrenmek için avukat tutacak maddi durumum da yok."