Gündem

'Öcalan yeni ve hızlı bir takvim hazırlıyor'

CNN Türk'ün kulis haberine göre, Öcalan, takvimin hiçbir şüphe ve güvensizliğe yer bırakmayacak şekilde hızlı işletilmesini istiyor

07 Ağustos 2015 12:07

HDP'lilerle devlet kurumları arasında yapılan görüşmelere ilişkin yeni kulis bilgileri gelmeye devam ediyor. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 'tüm taraflara sert eleştiriler' yönelttiği bilgisinin ardından 'yeni ve hızlı bir takvim' başlatmak istediği bilgisi de geldi ancak silahlar konuşurken HDP'lilerin İmralı'ya gitmesi zor görünüyor.

Devlet heyeti ve Abdullah Öcalan arasında devam ettiği öğrenilen görüşmeler devlet kurumları ile HDP arasında yeniden başlayan temaslar aracılığıyla tartışılmaya başlandı. PKK liderinin çatışmaların başlaması nedeniyle 'tüm taraflara' tepkili olduğu haberinin ardından görüşmelere dair ilginç ayrıntılar da gündeme geliyor.

CNN Türk'ün bu sabah geçtiği haberde, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı ile HDP arasında yapılan görüşmede Habur'daki cenazelerin durumundan başlanarak, Türkiye genelinde yüzde 70, doğuda ise yüzde 90'lık bir destek aldığı belirtilen çözüm sürecinin her iki taraftan yapılan 'duygusal' açıklamalar nedeniyle zarar gördüğü ifade edildi. HDP heyetinin sürecin devamı için İmralı'yla görüşme isteği "silahlar konuşurken bunun mümkün olmayacağı" yanıtıyla karşılandı. Devlet heyeti ile Öcalan arasındaki görüşmelerin devam edeceği ve Öcalan'ın yeni bir takvim hazırladığı belirtilirken, PKK liderinin bu yeni takvimin "hiçbir şüphe ve güvensizliğe yer bırakmayacak şekilde hızlı" işletilmesini isteyeceği belirtiliyor. Ancak bu takvimin konuşulmaya başlanması Öcalan'la HDP heyetinin tekrar görüşmeye başlayabileceği koşulların oluşmasına bağlı görünüyor.

Bu arada muhtemel bir yeni HDP heyetiyle ilgili bilgi de Sırrı Süreyya Önder'le Pervin Buldan'ın adaya gidecek isimler arasında yer almayacağı oldu. Haberde KCK'nın Avrupa'daki yöneticilerinden Zübeyir Aydar'ın, "ABD'nin üçüncü bir göz olarak sürece katılması ve PKK ile Türkiye'yi bir masa etrafında toplaması" şeklindeki önerisine ise konunun 'milli bir mesele' olması nedeniyle kabul edilemeyeceği ve milli sınırlar içerisinde çözüm aranması gerektiği şeklinde yanıtlandı.

İlgili Haberler