Dünya

New Yorker, Gezi'nin ve Erdoğan'ın portresini çizdi

Amerikan New Yorker dergisi, Gezi'yle birlikte Erdoğan'lı Türkiye'nin dününü ve bugününü irdeleyen bir yazı yayımladı

28 Mayıs 2014 17:33

Çeviri: İlker Koçaş

New Yorker dergisinin yeni sayısında Gezi Parkı direnişinin yıldönümü üzerine yayımlanan yazıda Gezi Parkı süreci ve Başbakan Erdoğan'ın sürece tepkisi aktarıldı. 

Raffi Khatchadourian imzası ile yayımlanan yazının Türkçesi şöyle: 

 

"İstanbul’un orta yerine, Gezi Parkı’nın yerine bir alışveriş merkezi dikmek gibi ahmakça bir fikir vardı. Aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın inatçılığı vardı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, Taksim Gezi Parkı’na AVM yapılmasına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı aldığında Erdoğan’ın cevabı “Reddinizi ret ediyorum” olmuştu. Sonra o ilk günlerde parkı korumaya çalışan insanlar ve kendisini parkı yıkmak üzere olan iş makinelerinin önüne atan milletvekili vardı. Sonunda, biber gazları ve coplarıyla polisler geldi; çadırlar yakıldı. Buna tepki olarak gösterici sayısı ülke çapında iki milyonu aşınca polisin varlığında arttı. Kurşunmuşçasına insanları hedef alan yüz binden fazla gaz kapsülü kullanıldı. Gergin bir ortam oluşmuştu; ama tüm bunlara rağmen meydanda dans edenler, iftar açanlar, havai fişekler ve sokak tiyatrosu vardı. Gazeteciler her yerdeydi; ama olanlar yayınlanmıyordu. CNN Türk, polis müdahalesini göstermek yerine penguenler hakkında bir belgesel yayınlıyor ve bu yok sayıldıklarını hisseden gösterileri daha da ateşliyordu.”

 

'Okuduğu bir şiir yüzünden hapse girmişti'

 

“Tüm bu yaşanan olayların üzerinden bir yıl geçti ve buna rağmen Gezi Parkı hala Türkiye siyasetindeki önemini koruyor. Tüm bu olaylar olmadan önce Erdoğan başka türlü bir politikacıydı, tolerans ve birlik beraberlikten yanaydı. Yıllarca ülkenin ‘Laik bekçileri’ siyaset arenasını domine ediyor, ordu darbelerle seçilmiş hükümetleri baskı altında tutuyordu. O zamanlarda Erdoğan, okuduğu bir şiir yüzünden halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılmış ve bu karardan sonra ‘Bir gün insan hakları ve adalete sahip olacağız’ demişti. “

Başbakanlığın Erdoğan’ı değiştirdiğini iddia eden yazar, “Erdoğan iktidara geldikten sonra Türkiye’yi değiştirdi; ordunun siyaset üzerindeki vesayetini ortadan kaldırdı, barış sürecini başlattı. İlerleyen yıllarda başbakanlık onu değiştirmeye başladı. Tıpkı Atatürk’ün fesi yasaklaması gibi toplumun yaşam tarzına karışmaya başladı. Alkol satışına kısıtlamalar getirdi ve kadınlara kaç çocuk doğurmaları gerektiğini söyledi” İfadelerini kullanıyor.

Soma maden faciasından sonra Erdoğan’ın bölgeye gitmesinden sonra yaşananlara da değinen Khatchadourian, yazısını “İki hafta önce Soma’da 301 madencinin hayatını kaybetmesi üzerine bölgeye giden Erdoğan, burada protestocular tarafından ‘katil’ sloganlarıyla karşılandı ve arabası tekmelendi. Başbakanlık müşaviri göstericilerden birini tekmeledi, Erdoğan başka birine ‘tokat attı’ ve sonrasında ‘bu ülkenin başbakanını tokatlarsan tokadı yersin’ dedi “ sözleriyle bitiriyor.