Yaşam

Mustafa Erdoğan: Taksim hiç Gezi'deki kadar güzel olmamıştı

Mutafa Erdoğan: Sayın Başbakan’ın üslubunun sorunlu olduğunu düşünüyorum. Başbakan’ın bundan 4 sene önce söylediği her şeyin altına imza atacak durumda bir insanım ben

28 Temmuz 2014 13:08

Başbakan Tayyip Erdoğan ile Büyükşehir Fatih Terim Stadı’nın açılışında maça çıktığı için sosyal medyada yoğun tepki gören Yılmaz Erdoğan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan, Gezi döneminde Taksim'in en güzel günlerini yaşadığını söyledi. Erdoğan, "Taksimi hiç o kadar güzel görmemiştim" dedi.

Erdoğan, "Sayın Başbakan’ın üslubunun sorunlu olduğunu düşünüyorum. Başbakan’ın bundan 4 sene önce söylediği her şeyin altına imza atacak durumda bir insanım ben. Ama özellikle Gezi hadisesindeki yaklaşımını problemli buldum. Gezi büyük bir korku yarattı yönetilenlerde. Oysa korkulacak hiçbir şey yoktu. Gezi bu ülkenin genç ruhu... Direniş kültürü" dedi.

Habertürk'ten Muhsin Kızılkaya'ya konuşan Mustafa Erdoğan'ın röportajında dikkat çeken bölümler şöyle:

Eskiden “Sanatçılar politikayla ilgilenmiyor” diye şikâyet edilirdi. Şimdi ise sanki sanatçılar fazlasıyla politize. Öyle mi sence de?

Popüler bir şeyden bahsediyorsun. Politik falan değil o, dönemsel ve popüler bir şey, onlar politik falan değil. AKP ’nin toplantısına gidenlere sanatçı geçinen birinin küfretmesini ya da abuk yerlerde toplanmalarını falan kastetmiyorum. Kastettiğim şu: İdeolojiler sanat üretir. Her ideolojinin bir sanatı var. Ama sanatın da bir ideolojisi var. Sanat, ideoloji üretip o kaba ideolojileri törpüleyebilir, estetik katabilir. Benim amacım böyle bir şey. Sanatın kendisi başka bir şey yaratmalı. Dedim ya mesela Anadolu Ateşi’ni izleyen, bu ülkenin ne kadar birbirinin içine geçmiş kültürlerden müteşekkil olduğunu görür. “Hep birlikte böyle beraber ne kadar güzelsiniz! Türkiye sen burada ne kadar güzelsin!” Bahsettiğim siyaset bu. Yoksa başka bir siyaset değil Anadolu Ateşi...

 

Peki bazı sanatçıların Başbakan’ın toplantısına katıldıkları için eleştirilmelerini haklı buluyor musun?

Haksız buluyorum, kaba buluyorum. Hiçbir sanatçının, hiçbir devrimcinin, aklı başında insanın yapmaması gereken bir şey.

 

Cumhurbaşkanlığı vizyon belgesinin açıklandığı toplantıya sen de çağrılmış mıydın?

Direkt bana ulaşan bir çağrı yoktu.

 

Alsaydın gider miydin?

Giderdim tabii.

 

Üç cumhurbaşkanı adayının toplantısına gider misin?

Üçüne de giderim.

 

Üçünün de kampanyalarını bir sanatçı gözüyle değerlendirirsen nasıl görüyorsun?

Sayın Başbakan’ın üslubunun sorunlu olduğunu düşünüyorum. Başbakan’ın bundan 4 sene önce söylediği her şeyin altına imza atacak durumda bir insanım ben. Ama özellikle Gezi hadisesindeki yaklaşımını problemli buldum. Gezi büyük bir korku yarattı yönetilenlerde. Oysa korkulacak hiçbir şey yoktu. Gezi bu ülkenin genç ruhu... Direniş kültürü... Biz ihtiyarların “Günümüz gençleri yeterince politize değil” söylemine zekice bir yanıt... Ama çok uzun menzilli bir zekâ değildi bu. O küçük dokunuşlar, güzel şakalar, birlikte ayağa kalkmalar, o kolektif yaşam kültürü, o güzel bir hafta... Ben hiç Taksim’i o kadar güzel görmemiştim.

 

Üç cumhurbaşkanı adayından diğer ikisiyle ilgili fikrin ne?

Selahattin Demirtaş iyi bir politikacı. Önceleri biraz acemiydi. Tarzını zayıf buluyordum. Ama şimdi dokunduğu noktalar, yaptığı sağduyulu açıklamalar... Mesela bu ülkede birçok provokatif şey denendi, onlara müdahale etti. Aday olmasından hoşlandım. Bence iyi bir şey. Demokrasi kültürü çok renklilik, üç adayın birbirinden çok farklı olması anlamında, böyle bir renge ihtiyaç vardı.

 

Peki Ekmeleddin Bey?

Onu gerçekten de anlayabilmiş değilim. Aday gösterilmiş olmasını anlayabilmiş değilim. İyi bir insan olduğunu biliyorum. Kendisiyle de bir kez konuşmuşluğum var, Suudi Arabistan’da bir etkinlik için eşi hanımefendiyle de konuştum, çok centilmen, düzgün, entelektüel bir insan ama burada ne işi var bilmiyorum. Ona niye böyle bir kötülük yaptılar bilmiyorum.

 

Tayyip Bey, Ekemeleddin Bey ve Selahattin Bey’i sahneye çıkartırsan, üçüne hangi dansları uygun görürsün?

Şüphesiz Tayip Bey’i savaş danslarına veriyoruz, kılıç kalkanlı danslara... Selahattin Bey zılgıtlı, coşkulu halaylar yapar... Ekmeleddin Bey de semah dönsün artık, siyasete de bulaşmasın!