Gündem

Muharrem İnce'den Erdoğan'a: İstersen gel bir de Sevim Tanürek cinayetini araştıralım

"Her şeyi biliyor ama ilkokul mezunu 'FETÖ' onu kandırıyor"

17 Haziran 2018 21:31

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, kendisine "SSK primini ödemedi" diyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a "Eski defterleri açma, bak açarım, altında kalırsın. İstersen gel bir de Sevim Tanürek cinayetini araştıralım. Benim korkum yok. 20 sen önce olmuş cezayı ödemişim" dedi. 

 

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, partisinin Elazığ mitinginde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düzenlediği mitinglerde kendisine, "Bay Muharrem" dediğini söyleyen İnce, "Erdoğan, son günlerde şunu demeye başladı, meydana çıkıyor 'Bay Muharrem' diyor. O bana 'Bay Muharrem' diyor, ben ona 'bay bay Recep' diyeceğim. Bay Recep, 'köprü yapabilir misin, tünel yapabilir misin?' diyor. Erdoğan sana sesleniyorum, fabrika yapabiliyor misin? Kalfalık döneminde tekeli sattın, ustalık döneminde şeker fabrikaların sattın. Büyük ustalık döneminde ise, emeklilik dönemin olacak emeklilik. Milleti parçaladın, böldün. Bizim zihniyetimizde sen, ben, o yok, biz varız. Toplumu barıştıracağız. Önce barışacağız, sonra ekonomik olarak büyüyeceğiz, sonra da adil olarak bölüşceğiz. Birlikte başarabiliriz. Elazığ sokaklarında bunu gördüm, hazırsınız. Her türlü teröre IŞİD, PKK ve FETÖ'ye karşı kararlı mücadele edeceğiz. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Ülkenin kaynaklarını peşkeş çektirmeyeceğiz. Tarım alanlarımızı, meralarımızı, insan kaynağımızı denizlerimizi, bunların hepsiyle birlikte topyekun bir kalkınma. Onun dediği gibi her mahalleye bir kırathane açarak olmaz bu işler. Çay ve kek varmış bedava. Gündüz bedava kek, akşam ne yiyeceğiz? Muharrem İnce'nin sloganı hak hukuk adalet, Erdoğan'ın sloganı, çay kek oralet. Menüyü zenginleştirdi, önce çay kek vardı şimdi çorba, köfte, Arnavut cigeri ekleyip zenginleştirdi" dedi. 

"Her şeyi biliyor ama ilkokul mezunu 'FETÖ'  onu kandırıyor"

Kendisinin 96, Erdoğan'ın ise 25 civarında miting yaptığını söyleyen İnce, "96'ıncı mitingim. Erdoğan da herhalde 25 civarında miting yaptı. Her şeyi biliyor ama diploma ortada yok. Ama, ilkokul mezunu FETÖ onu kandırıyor. 16 yılda haram yediler, yalan söylediler, iftira attılar, kumpas kurdular, memleketi soydular, sandıkta oyu da çaldılar. Benim dönemimde Erdoğan da rahat edecek, huzur olacak huzur, barış olacak barış. Mesela ben Cumhurbaşkanı olduğumda akşam yandaş gazetecilerle konuşmayacağım, gençlerle çıkacağım. Kadınları iş yaşamına katacağız. Her mahalleye kıraathane değil kreş açacağız. Çiftçiye mazotu 3 liraya vereceğiz. Asgari ücret 2 bin 200 lira olacak. En düşük emekli maaşı bin 500 olacak. Erdoğan gibi tavır içinde olmayacağız. Bazen barış, bazen savaş diyor. Devletin geleneklerini yıktılar, devleti yıktılar" diye konuştu.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2013'te yaptığı bir konuşmada, Gazze'ye gideceğini söylediğini, ancak bugüne kadar gidemediğini de ifade ederek, "Ama, Allahın emri, milletin isteğiyle ben cumhurbaşkanı olduğumda devlette süreklilik var ben oraya gideceğim, söz gideceğim. Erdoğan gitse gitse Gebze'ye gider" diye konuştu.

"24 Haziran akşamı YSK'nın önüne gideceğim"

24 Haziran tarihine kadar herkesin 3 kişiyi ikna etmesini isteyen İnce, "24'üne kadar herkes 3 kişiyi ikna edecek. Amcaoğlu, halaoğlu, dayıoğlu, komşu, teyze kızı söz mü? Yapacak mıyız? Sonra oy kullanmaya gittik, işimiz bitti mi? Hayır. Akşam sandıklar açılırken oraya gideceğiz. Sandıklar açıldı, sayımlar bitti işimiz bitti mi? Gene bitmedi. Seçim kurulu önüne gideceksiniz. Peki buraya gittiniz, işimiz bitti mi? Hayır. Ondan sonra benim işim başlıyor. Pazar günü Yalova'da oyumu kullanacağım, daha sonra Ankara'ya gideceğim. Nereye gideceğim? YSK'nın önüne gideceğim" dedi.

"Bize ceza kesilmiş cezayı ödemişiz"

20 yıl önce ortağı olduğu bir dershanede, emekli öğretmenin SSK priminin ödenmediğini ve bunun da çok önemliymiş gibi söylendiğini belirten İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Emin olun iş tamam, ben bunu görüyorum. Her gün bir şeyler söylüyor. 20 sene öncesine gitmişler. 20 yıl önce dershane ortağıyım, öğretmenlerin 'SSK primini ödemedi' diyorlar. Dershanede, emekliler ve gençler çalışıyor. Emekliler için SSK primi ayrı yatar ve ona da bir faydası yok. Emekli öğretmenler o dönemde az maaş aldıkları için primin kendisine ödenmesine ister. Bize ceza kesilmiş cezayı ödemişiz. Trafik cezası yemeye benzer. Evet ceza yemişiz ama ödemişiz. Erdoğan eski defterleri açma, bak açarım altında kalırsın. Dershanede 20 sene önce ceza kesilmiş. E ne olmuş? Sonra ödenmiş. İstersen gel bir de Sevim Tanürek cinayetini araştıralım. Çiğ yemedim ki karnım ağırsın. Erdoğan seni son kez uyarıyorum. Çık karşıma bir televizyonda ekonomi tartışalım, karşıma çık. Kaçak güreşme. Kendine dünya lideri diyorsun, bana çırak diyorsun. Dünya lideri olsan çıraktan korkar mısın? Demek ki sen çakma lidersin." 

İşte Muharrem İnce 'nin hatırlattığı ve Erdoğan'ın oğlu Burak Erdoğan'ın  bir kişinin ölümüne yol açtığı o kazanın hikâyesi:

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, henüz Başbakan olmadan önce, Refah Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken oğlu Ahmet Burak Erdoğan, 11 Mayıs 1998’de Şişli'de yaya geçidinde karşıya geçmeye çalışan TRT İstanbul Radyosu sanatçısı Sevim Tanürek'e çarptı.

Kazadan sonra derhal olay yerine belediyenin arazözleri geldi, kaza yaşanan caddedeki fren ve kan izlerini yok etti. Örtbas etme girişimi hemen başlamıştı.

Ahmet Burak Erdoğan hakkında trafik raporunda "dalgın olarak araç kullandığı" için kusur oranı sekizde üç (3/8) tespiti yapıldı. Savcı polisin raporuna dayanarak 3 aydan 20 aya kadar hapis istedi.

Ardından, Sevim Tanürek kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Bunun üzerine Ahmet Burak Erdoğan hakkında ek iddianame düzenlenerek "istenen ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis" diye değişti.

İBB Başkanı Tayyip Erdoğan, derhal Sevim Tanürek’in yakınlarına büyük ihtimam gösterdi, mezar temin etti, hastane masraflarını karşıladı. Onlar da şikayetlerinden vazgeçtiler.

Ancak dava sürdü.

Mahkeme Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'nden kazayla iligili rapor istedi. Bu dairenin başında makine mühendisi Eyüp Çakmak bulunuyordu. Sanık Erdoğan için "tamamen kusursuz" raporu düzenledi ve "sekizde sekiz (8/8) kusur ölen yaya Sevim Tanürek'tedir" dedi.

Evet, Burak Erdoğan’ın ölümle sonuçlanan trafik kazasında kusur, yaya yolunda karşıdan karşıya geçmekte iken arabanın çarptığı yay Sevim Tanürek’te bulundu. Tamamen.

Böylece Burak Erdoğan beraat etti.

Bir de bugünün AKP’sini de çok iyi anlatan bir not, Erdoğan başbakan olunca, oğul Erdoğan’a "kusursuzdur raporu" veren dairenin başkanı Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı."