Gündem

"'Milliyetçiliği ayaklar altına aldım' diyen ile milliyetçilikten kan, kafatası anlayan insanın bir araya gelmesinden milli mutabakat çıkmaz"

CHP'li Altay, 26 KHK'nın hukuken yok hükmünde olduğunu söyledi

12 Şubat 2018 19:34

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay,  "Milliyetçiliği ayaklar altına aldım" diyen ile milliyetçilikten kan, kafatası, ırk anlayan kişinin bir araya gelmesinden milli mutabakat çıkmayacağını savunarak, "Buradan çıksa çıksa can kurtarma mutabakatı, siyasi ikbal mutabakatı çıkar" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Meclis Genel Kurulunda geçen hafta KHK'lerin çok gecikmeli de olsa kanunlaştığını, yargı yolunun açıldığını anımsattı.

KHK'lerin anayasa gereği ilanından itibaren 30 gün içinde TBMM'de görüşülmesi gerektiğine işaret eden Altay, bu anayasa hükmünün yerine getirilmediğini, 26 KHK'nin hukuken yok hükmünde olduğunu öne sürdü. 

Altay, Anayasa ve Adalet komisyonlarının CHP'li üyeleriyle uzun bir çalışma yaptıklarını dile getirerek, 26 KHK'da Anayasa Mahkemesi'ne götürülecek hususların tek tek belirlenmesi için 12 hukukçu arkadaşının çalışmasının gelecek pazartesi tamamlanacağını, daha sonra dilekçeleri hazırlayıp Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını bildirdi.

"Küstahça bir tutum"

Altay, 24'üncü gününe giren, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Afrin bölgesine yönelik başlattığı harekâtla ilgili olarak partilerinin hükümete yaptığı  "Samimi olun, iç politika malzemesi yapmayın" uyarılarının çok dikkate alınmadığını savundu.

Engin Altay, Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Başbakan bizi Afrin'e götür." sloganlarına, "Çıkışta hazır olun Afrin'e gidiyoruz." karşılığını vermesinin çok 'küstahça bir tutum ve Mehmetçik'e ağır hakaret' olduğunu söyledi.

"Belirleyecek olan MHP Genel Başkanı da değil"

Muhalefeti sürekli milli mutabakata çağırmanın, yerli ve milli bir duruş sergilemeye davet etmenin, böyle bir dava üzerinden yapılmaması gerektiğini dile getiren Altay, kimin yerli, milli olduğunu milletin bildiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Afrin'in merkezine girilmemesiyle ilgili samimi uyarısını AKP ve MHP'nin istismar ettiğini savunan Altay, şöyle devam etti:

"Sınır güvenliğimizin garantiye alınması için Mehmetçik'in kaç kilometre konuşlanması gerektiğine, kaç kilometre koridora ihtiyaç olduğuna karar verecek, tayin, tespit edecek olan Recep Tayyip Erdoğan değildir. Onun Sözcüsü İbrahim Kalın; Partinin Sözcüsü Mahir Ünal; Hükümetin Sözcüsü Bekir Bozdağ ve AK Parti'ye iltihak eden MHP Genel Başkanı da değildir. Bunu tayin ve tespit edecek olan MİT, TSK, Genelkurmay'dır. 'İçeride bunu nasıl daha iyi kullanırım' diye, 'Yok Münbiç'e ineceğiz, yok Afrin'in içine gireceğiz' diye hamaset yapmak, Mehmetçik'in kanı üzerinden politika yapmakla aynı şeydir.

Afrin merkezde 400 bin insan yaşıyor. Bunların kaçı terör örgütü mensubu, kaçı sivil bilen var mı? MİT, hükümete, TSK'ye şüphesiz bir rakam vermiştir. 400 bin nüfuslu kente askerimizi soktuğumuzda kimin terör örgütü üyesi olup olmadığını da bilmeden nasıl bu işin altından kalkacağız? Türkiye'deki illerimizde terör örgütü üyesi yok mu, MİT bunları bilmiyor mu? Kendi ilimizin, ilçemizin içindeki terör örgütlerine çökemezken Afrin'e girip sokak çatışmaları yaparak Mehmetçiğimizin anlamsız yere kayıp vermesi stratejik hata olabilir. Sivil kayıpların yaşanması da Türkiye'ye yönelik haklı operasyonunu, dünya kamuoyu nezdinde haksız hale getirir. Bu yapıcı uyarımızı siyaseten istismar etmek vatanseverlik, devlet adamlığıyla bağdaşmaz. 'Milli mutabakat' diye tutturuldu. Bu mutabakatın adı milli olmaz. 'Milliyetçiliği ayaklar altına aldım' diyen ile milliyetçilikten kan, kafatası, ırk anlayan insanın bir araya gelmesinden milli mutabakat çıkmaz. Buradan çıksa çıksa can kurtarma mutabakatı, siyasi ikbal mutabakatı çıkar."