Politika

"Millet yorgun, AK Parti'ye artık güvenmiyor"

"Atamalarda tek ölçütümüz liyakattır"

15 Kasım 2017 14:18

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, CHP'den istifa ederek Meral Akşener'in Genel Başkanı olduğu İyi Parti'ye geçen Dr. Aytun Çıray'ın AKP ile ilgili yorumlarını aktardı. Çıray'ın "Önce Barzani'yi kongrelerine davet edip tezahürat ettiler, şimdi de İran'ın kucağına ittiler diye eleştiriliyor" sözlerini aktaran Öztürk köşesinde Çıray'ın, "Millet yorgun. Çünkü her gün en az üç-dört defa konuşan ve bir sonraki konuşması, bir önceki konuşmalarını tekzip eden AK Parti üst düzey yöneticilerine artık güvenmiyor" ifadesine yer verdi.

Saygı Öztürk'ün "İyi Parti'de neler oluyor?" başlığıyla (15 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Dr. Aytun Çıray, merkez sağın bir dönem en etkili temsilcisi olan Doğru Yol Partili (DYP) olarak bilinir. DYP'nin hükümette olduğu dönemde Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulundu. DYP'nin gücünün giderek yok olduğu dönemde, Süleyman Demirel'e danıştı, “Türkiye giderek kötüye gidiyor. CHP'yi desteklemek lazım” dedi. Çıray, CHP'den aday gösterildi. İki dönem milletvekili seçildi.

Parti değiştirmek kolay değil ama ülkenin gidişatıyla ilgili kaygıları olanların parti değiştirmesi normal karşılanır. Aytun Çıray da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüştükten sonra istifa etti. CHP'de olduğu dönemde en kritik görevler Çıray'a verildi. Kılıçdaroğlu da çalışmalarından son derece memnundu. Çıray, kurucuları arasında bulunduğu İYİ Parti'nin Genel Sekreterliği ve Parti Sözcülüğü'nü de yürütüyor.

Felakete sürüklendi

Kılıçdaroğlu'na yakın olan Aytun Çıray'ın partisinden istifasını yadırgayanlar da oldu. Çıray'a bunları sormanın tam zamanı… İşte Sözcü'nün sorularına verdiği cevaplar: 

“Türkiye'de merkez sağ siyasetinin uzun yıllardır tasfiye olmuş olması, ülkemize iki türlü zarar verdi. Birincisi; muhalefette CHP yalnızlaştı, iktidar, muhalefet çekincesi ortadan kalktığı için Anayasa ve hukuk dışı uygulamaları rahatlıkla yaptı. İkincisi de; AK Partiye oy veren merkez sağ gelenek, defalarca oy verdiği partiyi terk etmek istemesine rağmen gidebileceği bir adres bulamadı. Bu da AK Parti'nin hak etmediği kadar uzun yıllar iktidarda kalmasına neden oldu. Özellikle FETÖ'ye ‘cemaat' denildiği yıllarda onlarla yapılan işbirliği Türkiye'yi 15 Temmuz felaketine götürdü.

Milletin umudu

Türkiye'nin önünde önemli sorunlar birikti. Başta düşman yaratan dış politika ve o politikanın iç siyasete endekslenmesi, sonunda bozulmakta olan ekonomimizi adeta çıkmaz sokağa soktu. Bu nedenle, millet çare arıyordu. İYİ Parti tam bu çare arayışının üzerine milletin bir umudu olarak ortaya çıktı. Özetle söylemek gerekirse, İYİ Parti'yi millet kurdu. Genel Başkanımız Meral Akşener, Türk Milleti'nin ortalama değerlerini temsil ediyor. Bu da İYİ Parti'ye olan teveccühü beklenmedik noktaya çıkardı. Bir liderde beklenen cesaret ve kararlılık gibi özellikleri Türk Milleti tarafından algılandı ve heyecan dalgası yurda yayıldı.

Ben, şahsen onlarca görev isteyen insanların telefonuna cevap veriyorum. Bu, kuru kuru desteklemenin ötesinde elini taşın altına koyma isteği… Millet yorgun. Çünkü her gün en az üç-dört defa konuşan ve bir sonraki konuşması, bir önceki konuşmalarını tekzip eden AK Parti üst düzey yöneticilerine artık güvenmiyor. ‘FETÖ'den beni koruyamadı' diye düşünüyor. Güneydoğu'daki yurttaşlarımız da bitmiş olan PKK terörünü, sözde ‘çözüm' adı altında başımıza musallat edip, sonra da onları çıkarırken kışta-kıyamette evimizi, barkımızı başımıza yıktı diye üzülüyor.

Kul hakkı yeniliyor

Önce Barzani'yi kongrelerine davet edip tezahürat ettiler, şimdi de İran'ın kucağına ittiler diye eleştiriliyor. Enflasyon çift haneli rakamlara ulaştı. Enflasyon demek, kul hakkının yenilmesi demektir. Vergi toplayamaz haldeler. Zamlarla milletten vergi topluyorlar. Dolaylı vergiler yüzde 67'ye ulaştı. Yollardan, köprülerden geçenlerden de, geçmeyenler de para alıyorlar. Suriye ve Irak siyasetleri, Türkiye için bir tehdit oluşturuyor. Dış dünyada onurumuzu ve çıkarlarımızı koruyan bir dış siyaset ihtiyacı olduğu açıktır. 

İşte böyle bir ortamda İYİ Parti bütün bu sorunlara çözüm üretmek, milleti barıştırmak, mezhep ve etnik siyaseti terk etmek, herkesi kucaklamak ve zenginleştirmek için ortaya çıktı. Bizim geleneğimiz bunu daha önce yapmıştı. Bunun kanıtı barajlar, yollar, fabrikalardır. Bu gelenek yatırımcı, kalkınmacı bir gelenektir. Gücünü milletten, Atatürk'ün kurucu değerlerinden ve Allah'tan alır.”

Artık hepsi İyi Parti'li

Çıray'ın anlatımına göre partilerine önemli ölçüde katılım ve ilgi var. Geçmişte, başta AK Parti olmak üzere CHP, MHP, HDP'ye oy verenler partiye üye olmak ve katkıda bulunmak istiyor. Çıray, bu durumu “İYİ Parti'nin, Türkiye partisi olduğunun göstergesidir” diye yorumluyor. İYİ Parti'nin il ve ilçe örgütleri kurulurken, “MHP ağırlıklı”, “DYP ağırlıklı” tartışmaları da eksik olmuyor. Bu durumu Çıray şöyle açıklıyor: 

“İYİ Parti'ye olan teveccüh nedeniyle, teşkilatlara atananlar ‘MHP ağırlıklı mı, DYP ağırlıklı mı' diye dedikodular çıkarılıyor. Bunların hiçbir anlamı yok. Çünkü bundan sonra hepsi İYİ Partili. Atamalarda tek ölçütümüz liyakattır.”

Seçim barajının indirilmesini MHP gündeme getirdi. İYİ Parti Genel Sekreteri Çıray, seçim barajı konusunda ortaya somut bir kanun tasarısı ya da teklifi çıkmadan yorum yapmayı erken bulduklarını belirtiyor, “Kim bu konuyu gündeme getirdiyse, gerekçelerini de ortaya koymalı” diyor.

Meral Akşener, Bitlis'ten yurt gezisine başlamıştı. Cumartesi-pazar Edirne, sonraki hafta da Mardin'de olacaklar. İl il dolaşıp, halkı dinleyecekler. Açıklayacakları projelerin ilhamını da milleti dinleyerek oluşturacaklar. Açıkçası, bazı sorunlar çıksa da partililere göre işler “İYİ” gidiyor.