Gündem

MHP'li Tanrıkulu: Hükümet geri adım attı

Zeytinden sonra mera maddesi de Üretim Reform Paketi'nden çıkarıldı

16 Haziran 2017 21:29

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sanayi Komisyonu Üyesi Ahmet Kenan Tanrıkulu, zeytinden sonra mera maddesinin Üretim Reform Paketi’nden çıkarılmasını kamuoyu baskısına dayanamayan hükümetin geri adım atması olarak değerlendirdi. Kıyı alanlarını tahrip edecek düzenlemeden vazgeçilmesi için öneri hazırladıklarını ifade eden Tanrıkulu, “Dün gece iktidar kendi önergesiyle tasarıya eklediği Trabzon kıyılarına sağlık ve sanayi tesisi yapılmasına izin veren maddeye Zonguldak Filyos’u da eklemiştir" dedi.

Mera alanlarında Türkiye’nin geldiği noktayı rakamlarla anlatan Tanrıkulu, 1924’te 45 milyon hektarlık mera alanının bugün 14 milyon hektara kadar düştüğünü, 2002’de 26 milyon hektar tarım alanının 2016 sonu itibarıyla 23,6 milyon hektara indiğini söyledi. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na dayanarak oluşturulan Toprak Koruma Kurulu kuruluşundan bugüne kadar 8 milyon 660 bin dekar araziyi tarım amacından çıkarıldı.

MHP’li Tanrıkulu’nun T24’e tasarıyla ilgili değerlendirmesi şöyle:

Zeytinliklerin ardından meralara sanayi tesisi yapılmasına imkan tanıyan madde de dün akşam 'Üretim Reform Paketi'nden çıkarıldı. Daha önce kamuoyunda çok fazla gündeme gelip, tartışılan ve zeytinliklere sanayi ile maden tesisleri yapılmasının önünü açan 2. madde yeniden görüşülmek üzere Sanayi Komisyonu'na geri çekilmiş, ardından tüm partilerin mutabakatı ile tasarıdan çıkarılmıştı.

Tasarının dün akşamki TBMM Genel Kurul görüşmeleri sırasında Üretim Reform Paketi'nin meralara sanayi tesisi yapılmasının önünü açan 36 ve 37. maddesi AK Parti, CHP, MHP ve HDP'nin ayrı ayrı verdikleri önergeler ile tasarıdan çıkarıldı.

MHP’li Tanrıkulu: Hükümet geri adım attı

İzmir Milletvekili Tanrıkulu, "Hükümet kamuoyu baskısına dayanamadı ve geri adım attı. Zeytinliklerden sonra meralarla birlikte iki mahsurlu konu tasarıdan çıkarılmış oldu" dedi.

Söz konusu madde mera kanununda gedik açmaya yönelikti diyen Tanrıkulu, "Mera vasfını kaybetmiş alanlara bakanlık izni ve ot parası ödemek şartıyla sanayi tesisi yapmak mümkün. Ancak bu düzenleme ile kapsam genişletilerek şehir içinde kalmış sanayi tesislerinin meralara taşınması, buralara endüstri bölgesi, OSB ve serbest bölgeler kurulması öngörülüyordu." diye konuştu.

"Tarım ve mera alanlarımız hızla daralıyor" diyen Tanrıkulu, şunları kaydetti:

"1924’te mera alanımız da 45 milyon hektardan, bugün 14 milyon hektara kadar düşmüş durumdadır. 2002’de 26 milyon hektar tarım alanımız varken bu rakam 2016 sonu itibarıyla 23,6 milyon hektara düşmüştür. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na dayanarak oluşturulan Toprak Koruma Kurulu kuruluşundan bugüne kadar 8 milyon 660 bin dekar araziyi tarım amacından çıkarmıştır. Bu rakam neredeyse Türkiye’nin sahip olduğu zeytinlik alan büyüklüğündedir. 2006-2012 yılları arasında 1,2 milyon hektar tarım arazisi turistik amaçlı kiraya verilmiştir. 2011'de yayınlanan kararnameyle köy yerleşik alanlarında toprak koruma kanunu uygulanmaz denildi ve buralardaki mera alanları 29 yıllığına geçici olarak yerleşime açıldı. En kapsamlı değişiklik ise 2014 yılında yapıldı ve meraların kentsel dönüşüm kapsamında imara açılmasına imkan tanındı. Unutulmasın Türkiye bu dönemde ‘yeterli otumuz yok’ gerekçesiyle mera hayvanı olan, yani ot isteyen Angus ithal etmiş bir ülkedir. 57’nci Hükûmet döneminde ilk defa mera tespit, tahdit ve ıslah çalışmaları başlamıştır. Ama gelinen noktada iktidar mera alanlarının ıslahı için yeterli kaynak ayırmadığı için bugün birçok mera kullanılamaz durumda. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl yayınlanan Kırmızı Et Stratejisi’nde de yer verildiği gibi, Türkiye yem hammaddeleri bakımından yüzde 40-45 oranında ithalata yani dışa bağımlı durumdadır. Kaba yem açığı 15 milyon tondur. Karma yem açığı ise, 5 milyon ton. Bakanlığın tespitine göre, Türkiye’de kaba yemler; çayır-meralar, yem bitkileri ve bitkisel üretim atıkları olmak üzere üç temel kaynaktan karşılanıyor. Mevcut mera alanları çok ciddi boyutlarda azalmış, yıpranmış ve zayıflamıştır. Meraların kullanım amacının dışına çıkışının önlenmesi ve ıslahı hayatî önem taşımaktadır.” dedi.

MHP’li Tanrıkulu, “Biz; zeytinliklerimizi, meralarımızı, kıyı alanlarımızı tahrip edebilecek düzenlemelerden vazgeçilsin diyerek önergelerimizle, bu düzenlemelerin tasarı metninden çıkmasını isteyip, karşı dururken, dün gece iktidar kendi önergesiyle tasarıya eklediği Trabzon kıyılarına sağlık ve sanayi tesisi yapılmasına izin veren maddeye Zonguldak Filyos’u da eklemiştir " ifadelerini kullandı.