Gündem

MHP'li Anayasa Komisyonu üyesi: Sistem Boğaçhan gibi adını kendisi koyacak

"İlk 3 maddeye ve üniter yapıya dokunulmadan bir başkanlık sistemi kurgulandı"

12 Aralık 2016 15:34

MHP'li Anayasa Komisyonu üyesi Mehmet Parsak, AKP ile MHP arasındaki 'cumhurbaşkanlığı sistemi'ne ilişkin Anayasa değişikliği paketine ilişkin "Boğaçhan’ın adının boğaya bir yumruk atmasının ardından verilmesi gibi sistem adını kendisi koyacak" dedi.

Habertürk'ten Saliha Çolak'ın haberine göre, sistemi “Cumhurbaşkanlığı” diye nitelendiren ancak AK Parti’nin sisteme “Başkanlık” demesini, “Siyasal iletişim tercihi” diye yorumlayan Parsak, tıpkı çocuğun isminin hayatıyla şekillendiği Türk geleneğinde, Boğaçhan’ın adının boğaya bir yumruk atmasının ardından verilmesi gibi bu sistemin de ileride uygulama içinde kendi adını kendisinin vereceğini söyledi. Parsak’ın verdiği bilgiler şöyle:


En büyük katkı: MHP’ye göre; yeni Anayasa’ya en büyük katkı ‘olmayan’da oldu. Yani HDP ile Anayasa yapılmaması, devletin üniter yapısının korunması, sistemle ilgili bazı düzenlemelere set çekilmiş oldu. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve sistemin ana ekseninden kayma olmadan, ilk 3 maddeye ve üniter yapıya dokunulmadan bir başkanlık sistemi kurgulandı.

Yargılanma farkı: MHP’ye göre, teklifin içinde yer alan düzenlemeler arasında sisteme en önemli katkıları, Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasında oldu. Halen sadece vatana ihanetten ve Meclis’in 4’te 3’ü oy ile yargılanabilen Cumhurbaşkanı, yeni sistemde tüm suçlardan, görevinden ayrıldıktan sonra da milletvekillerinin 3’te 2 oyuyla yargılanabilecek.

Kararname: MHP, sisteme etki anlamında iki numaraya Cumhurbaşkanlığı kararnamesini koyuyor. ABD’de 1804 yılından beri uygulanan Executive Order üzerinden bu sistem tartışıldı. AK Parti, Cumhurbaşkanı’na ‘ihtiyaç gördüğü’ her alanda kararname çıkarabilme yetkisi istedi. Kanun hükmünde kararname kalktığı ve yürütme Cumhurbaşkanı’na verildiği için yürütmenin faaliyetleriyle ilgili kararname çıkarma yetkisi olması gerektiğini kabul eden MHP’nin bu noktada başlattığı pazarlıkla; Cumhurbaşkanı’nın kanunla düzenlenmiş alanda, temel hak ve hürriyetleri gibi alanlarda kararname çıkaramayacağı, kararnamenin ardından bir kanun çıkarsa kararnamenin yok sayılacağı, kararname kanunla çelişiyorsa kanunun geçerli olacağı gibi bir dizi sınırlama getirildi.

Böylece kararname konusunda parlamentonun son sözü söyleyeceği bir yapı kurgulandı. Bütün bu denge mekanizmalarına rağmen Cumhurbaşkanı Anayasa’ya ya da evrensel hukuk ilkelere aykırı bir kararname çıkarırsa, buna karşı da son emniyet subabı olarak Anayasa Mahkemesi konuldu. Cumhurbaşkanı kararnameleri, Anayasa Mahkemesi’ne götürülebilecek.

Veto yetkisi: AK Parti, mevcut sistemde bulunan Cumhurbaşkanı’nın kanunları veto yetkisinin aynı şekilde korunmasını istedi. MHP, bunun parlamentonun bir kanunda ısrar edebilmesini sağlamak için gevşetilmesini istedi. Pazarlıklar sonucunda salt çoğunlukta mutabakat sağlandı.

OHAL’de CHP formülü: Cumhurbaşkanı’na, yeni sistemde olağanüstü hal kararnamesi çıkarma yetkisi tanındı. MHP, halen yürütmenin yetkisinde bulunan bir düzenlemenin Cumhurbaşkanı’na verilmesinde mahsur görmedi. Ancak pazarlıklar sırasında, 15 Temmuz sonrası 3 partinin kurduğu Anayasa masasında CHP’nin önerdiği model, bu kez çözümü sağladı. MHP, CHP’nin önerisinde ısrar etti.

Buna göre Cumhurbaşkanlığı’nın OHAL kararnamesi, 1 ay içinde ‘Meclis’in toplanamaması hali’ hariç, Meclis’te görüşülüp kabul edilmezse kendiliğinde yürürlükten kalkacak. Böylece halen Meclis onaylamasa da geçerli olan OHAL kararnameleri yeni sistemde Meclis onaylamadıkça yürürlükte kalamayacak.

FESİH: MHP’ye göre sistemin başkanlık sistemi olmadığını gösteren en önemli düzenleme, TBMM ile Cumhurbaşkanı’nın karşılıklı fesih yetkisi. Halen Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi bulunuyor. Bu yakın geçmişte de uygulandı. Bu yetki karşılıklı hale getiriliyor. Meclis’e Cumhurbaşkanı’nı fesih yetkisi tanınıyor. Cumhurbaşkanı Meclis’i, Meclis de Cumhurbaşkanı’nı feshettiğinde, giyotin modeli denilen bir sistem devreye giriyor. Karşısındaki fesheden, kendisi de görevini bırakmış oluyor. Seçimler her iki kurum için de yenileniyor. Başkanlık sistemlerinde karşılıklı böyle bir fesih mekanizması olmadığı için MHP bunu parlamenter sistemin güçlendirildiği bir Cumhurbaşkanlığı modelinin işareti olarak algılıyor.

Meclis'in denetimi: AK Parti, Meclis’in yürütme üzerindeki denetiminin düzenlendiği maddede Meclis denetiminin sınırlandırılmasını istedi. Gensoru ve soruşturma yeni sistemde olmayacağı için AK Parti sadece Meclis araştırması istedi. Ancak MHP milletvekillerinin yürütme üzerinde denetim yetkisinin önemli bir mekanizması olan genel görüşme ve soru mekanizmasında da ısrar etti.