Gündem

"Meydanı balyozla iPhone kıranlara bırakırsanız, yarın yıkılmış köprüleri tamir edecek insan bulamazsınız"

Ertuğrul Özkök: O gün görevini yapmış ‘akıllı Türkler' olarak bugün içimiz çok rahat

19 Ağustos 2018 15:38

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 1980’li yılların başında Türkiye ile Fransa arasında ASALA’nın eylemleri karşısında Fransa’nın takıldığı tavır sebebiyle yaşanan siyasi krizin perde arkasını, kendi anılarından yola çıkarak gazetedeki köşesinde kaleme aldı.

Özkök, Washington-Ankara hattında yaşanan ve Türkiye'de ABD karşıtı protestolara sebep olan ‘Brunson krizi’ne dair de “Bugün meydanı, elinde balyozla iPhone kıran insanlara bırakırsanız, yarın yıkılmış köprüleri tamir edecek insan bulamazsınız” yorumunda bulundu.

"Üç-beş 'hain Türk'ten biriydim..." 

Gazetenin bugünkü (19 Ağustos 2018) nüshasında yayımlanan yazısında Özkök, 14 Temmuz 1983 günü, yani ‘Fransa’nın milli günü’nde Ankara’daki Fransa aleyhtarı protestolara katılmayıp, Büyükelçiliğin davetine giden ‘üç beş hain Türk’ten birinin kendisi olduğunu ifade etti.

Bir yıl sonra Türkiye’ye dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın ‘daha önce Galatasaray Lisesi’nde öğretmenlik yapmış Etienne Manach adlı bir hocayı özel bir misyonla Ankara’ya gönderdiğini’ de aktaran Hürriyet yazarı, Manach’ın girişimleriyle Fransa ile Türkiye arasındaki krizin çözüldüğünü de anlattı.

‘Dışarıda Fransa bayrakları yakılırken, o günlerde henüz ithal edilmeyen Fransız şarabını içmememiz, peynirini yemememiz için kampanyalar düzenlendiğini’ de aktaran Özkök şöyle devam etti: “Biz, üç-beş 'hain Türk', o yıl çok büyük bir iş başardık. O gün görevini yapmış 'akıllı Türk' olarak bugün içimiz, işte o yüzden çok rahat.”

"Hepimizin sırtına 'hain' damgası basılmış
öyle geziyoruz..."

Ertuğrul Özkök’ün ‘’Biz üç-beş vatan haini o gün bunu yapmıştık” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:

“14 Temmuz 1983...

ASALA örgütünün büyükelçilerimizi öldürdüğü yıllar...

Bütün Türkiye ASALA’yı koruyor diye Fransa’ya savaş ilan etmiş durumda...

Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği’nin önüne her gün kara çelenkler bırakılıyor.

İşte o yıl 14 Temmuz gününü hatırlıyorum...

Fransa’nın milli günü yani...

Büyükelçilikteki daveti bütün Ankara protesto etmiş...

Büyükelçiliğin bahçesinde en fazla beş-on Türk var...

Bunlardan biri de benim...

Benimle birlikte, şu an kamuoyunda adını iyi bildiğiniz üç-beş aydın daha...

Fransa’da 6 yıl kalmışım... Doktoramı yapmışım... Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyesiyim.

Kızım okul yaşına gelmiş. İşimi kaybetsem başka bir iş bulma imkânım neredeyse sıfır...

Diyorum ya, üç-beş kişiyiz o kolektif protestoya katılmayan...

Hepimizin sırtına “hain” damgası basılmış öyle geziyoruz...

Biz, üç-beş hain, bütün gece Fransızlara Türk kamuoyunun hassasiyetini anlatmaya çalışmıştık...

Tam bir yıl sonra... Temmuz 1984...

Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand daha önce Galatasaray Lisesi’nde öğretmenlik yapmış Etienne Manach adlı bir hocayı özel bir misyonla Ankara’ya gönderdi.

Türkiye’yi seven, Türkiye’yi tanıyan Manach olağanüstü iyi bir iş yaptı.

Türkiye ile Fransa ilişkileri bir anda hiç olmadığı kadar iyiye gitmeye başladı.

Önceki akşam Fransız televizyonu, İrlanda’da sırtüstü yüzmede şampiyonluk kazanan harika kızımız Sümeyye ile ilgili çok övücü bir haber verdiğinde o 14 Temmuz gününü hatırladım.

İki gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la yaptığı görüşmeyi izlediğimde de hatırlamıştım.

Bundan 35 yıl önce, 14 Temmuz 1983 günü, biz birkaç ‘hain Türk’ Fransa Büyükelçiliği’nin kapısından girerken, Türk devletinin istihbaratı bizi damgalıyordu.

Dışarıda Fransa bayrakları yakılıyor, o günlerde henüz ithal edilmeyen Fransız şarabını içmememiz, peynirini yemememiz için kampanyalar düzenleniyordu.

Biz, üç-beş ‘hain Türk’, o yıl çok büyük bir iş başardık.

O gün görevini yapmış ‘akıllı Türk’ olarak bugün içimiz, işte o yüzden çok rahat.

Çünkü şunu çok iyi biliyoruz...

Bugün meydanı, elinde balyozla iPhone kıran insanlara bırakırsanız, yarın yıkılmış köprüleri tamir edecek insan bulamazsınız.”


Ertuğrul Özkök'ün yazısının tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.