Gündem

Mersin Üniversitesi’nde ‘yayın yasağı’ protestosu: Bakanların asıl şöhretleri yolsuzluklardır

Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinden 17 Aralık protestosu

02 Aralık 2014 15:21

Mersin Üniversitesi (MEÜ) İletişim Fakültesi öğrencileri 17-25 Aralık soruşturmalarıyla ilgili olarak Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerine yayın yasağı konmasına tepki gösterdi. Öğrenciler yaptıkları açıklamada, “Kuşa çevrilen halkın haber alma hakkına ve basın-yayın özgürlüğüne koyulan yasak kararını iletişim fakültesi öğrencileri olarak tanımıyoruz  “Şöhretlerinin zedelenmemesi” gerekçesiyle çıkarılan yayın yasağını reddeden ve halkın haber alma hakkı için haber takibini her türlü tehdit ve baskıya karşın sürdüreceğini açıklayan yazılı ve görsel yayın kuruluşlarının mesleğimiz ve geleceğimiz adına onurlu duruşlarına sahip çıkıyor, arkasında duruyoruz” dedi.

MEÜ’deki merkezi derslikler önünde toplanan öğrenciler basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında, bakanlar ve diğer şüpheliler hakkında yargı sürecini siyasal müdahalelerle hukuka aykırı şekilde engellemeye çalışan komisyonun bu yasağına ilişkin, “Şöhretlerinin zedelenmesi gerekçesiyle çıkarılan yayın yasağını reddediyoruz” denildi.

Öğrencilerin yaptığı basın açıklamasında, “Kuşa çevrilen halkın haber alma hakkına ve basın-yayın özgürlüğüne koyulan yasak kararını İletişim Fakültesi öğrencileri olarak tanımıyoruz” ifadelerine yer verildi.

İşte o basın açıklamasının tam metni şöyle:

“Ülke tarihinin en büyük yolsuzluk iddiasına konu olan 17-25 Aralık operasyonlarının ardından, bakanlar ve diğer şüpheliler hakkındaki yargı sürecini siyasal müdahalelerle hukuka aykırı şekilde engellemeye çalışan hükümet, yayın yasağı kararıyla sansüre bel bağlamıştır. İş işten geçtikten sonra; yani takke düşüp kel göründükten sonra yapılan bu uygulama kendini temizlemeyen, temizleme iradesi olmayan iktidarın yayın yasağı ile basını ve basın nezdinde toplumu cezalandırma eğiliminden gücünü bulmaktadır.

Bu kararla iddia halindeki yolsuzlukların somutlanmasını yapmamız sağlanmıştır. Bir kez daha tarihsel yol ayrımında gerçek gazetecilerle olmayanlar saflarını netleştirmiştir. İstifa ettirilen eski bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar’la ilgili TBMM Soruşturma Komisyonunda yürütülen soruşturmayı haber yapmasını engellemeyi amaçlayan yayın yasağı, ne büyük boyuttaki yolsuzluk iddialarının, ne ayakkabı kutularında saklanan milyonların ne de yatak odalarındaki yazar kasaların halkın hafızalardan silinmesine engel olamayacaktır. Soma ve Ermenek' de katledilen madencilerinin emeğinden, ağaçları sökülen Yırca köylülerinden, yaşamı faili belli cinayetlerle son bulan gazetecilerden ve emeği ile geçinen milyonlardan çaldıklarınızı ayakkabı kutularında saklayabilirsiniz ama gerçekleri asla.

 

'Bakanların asıl şöhretleri yolsuzluklarıdır'

 

Kuşa çevrilen halkın haber alma hakkına ve basın-yayın özgürlüğüne koyulan yasak kararını iletişim fakültesi öğrencileri olarak tanımıyoruz  “Şöhretlerinin zedelenmemesi” gerekçesiyle çıkarılan yayın yasağını reddeden ve halkın haber alma hakkı için haber takibini her türlü tehdit ve baskıya karşın sürdüreceğini açıklayan yazılı ve görsel yayın kuruluşlarının mesleğimiz ve geleceğimiz adına onurlu duruşlarına sahip çıkıyor, arkasında duruyoruz. Bakanların asıl şöhretleri yolsuzluklarıdır. Biliyoruz; bugünün gazetecilik direnişi bizim geleceğimizdir, halkın geleceğidir. Bugünün basın direnişi bizim özgür kalemlerimiz ve halkın aydın geleceği içindir. Hırsızlardan hesap lafla sorulmaz bizde hesapları deklanşör sorar."