Ekonomi

Merkez Bankası'nın faiz kararı ne anlama geliyor?

Uzmanlar; Merkez bankasının kararını, kur beklentilerini ve bundan sonra atabileceği adımları değerlendirdi

24 Ocak 2017 19:39

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk toplantısında faiz koridorunun üst bandını 75 baz puan yükselterek yüzde 8.5'ten yüzde 9.25'e, geç likidite borç verme faizini 100 baz puan artışla yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltti. Merkez Bankası politika faizine dokunmayarak yüzde 8'de tuttu. Uzmanlar Merkez Bankası'nın bugünkü kararını ve sonrasına dair beklentilerini anlattı. 

"Beklentilerin ötesine geçemedi"

İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin Bloomberg HT'ye, "Merkez Bankası'nın kararı beklentilerin ötesine geçebilmiş bir karar değil. Geç likidite penceresini 100 bp artırması önemli. 1 haftalık repo faizini değiştirmemesi çok önemli değil çünkü şu an kullanılmıyor. Ama bu durum Merkez Bankası'nın kalıcı değil, daha ziyade geçici bir sıkılaşma öngördüğü anlamına geliyor" değerlendirmesini yaptı. 

TEB Yatırım/BNP Paribas stratejisti Işık Ökte yolladığı notta, "Merkez Bankası kararı Döviz dalgalanmalarına karşı geniş bir bant içinde hareket etmeyi tercih ettiğini gösteriyor. Bu da, sadeleşme çabalarının sona erdiğini göstermektedir. TCMB, günlük bazda, piyasaya çeşitli yollardan farklı faiz düzeylerinden verdiği likiditeyi ayarlayarak, ortalama fonlama faizini belirleyecektir." ifadelerini kullandı.

Dolarda bundan sonrası?

Karar sonrası kur beklentilerini de anlatan Ökte, "Ortalama fonlama maliyeti %10.00 ve daha yukarısına çıkmadıkça, TCMB’nin ne kadarlık likiditeyi hangi faizden kullandıracağına göre, 3.72-3.83 bandında hareketin devamını bekleriz. Kurda, 3.83-3.87 bandı yukarı kırılırsa, TCMB’nin GLP yolunu kullanarak faizi daha yukarılara çekebileceğini anlıyoruz. 

TCMB’nin bugünkü kararı, geçtiğimiz günlerde bu şekilde ayarladığı faiz oranı civarında bir faizin önümüzdeki günlerde de devam edeceğini, gerekirse ağırlıklı fonlama maliyetinin %11.00’e kadar çekilebileceğini gösteriyor." yorumunu yaptı. 

"Alışılmışın dışında politika sorabilir"

HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy, Merkez Bankası açıklamasını bankanın iki haftadır yürütmekte olduğu alışılmışın dışında (unorthodox) para politikasını uygulamaya devam edeceği şeklinde yorumladıklarını söyledi. 

Aksoy "Bankanın ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği ifadesini direkt faiz artışlarından ziyade likidite ve swap işlemleriyle piyasadaki TL faiz oranlarının daha da yükseltilebileceği şeklinde okuyoruz. Merkez Bankası için swap faizlerini ve BİST bankalararası piyasada gecelik faizi artırarak liraya destek olma stratejisi kalıcı bir strateji değil" dedi. 

"Politika faizi hariç beklentiyi karşıladı"

Ekonomist Haluk Bürümcekçi AA'ya yaptığı değerlendirmede, politika faizi hariç piyasa beklentisinin karşılandığını ancak politika faizinin artırılmamasının uygulanan sıkılaşmanın geçici nitelikte olduğu algısını güçlendirebileceğinden yerinde bir karar olmadığını söyledi.

Karar sonrasında ortalama fonlama maliyetinin ne kadar yükseleceğinin önemli olacağını ifade eden Bürümcekçi, "Bunun için ilk belirleyici ise, haftalık repo ihaleleri açılıp açılmayacağı olacaktır. Eğer ihaleler açılmaz ve PPK öncesi gibi bir fonlama dağılımı devam ederse, ortalama fonlama maliyetinin yaklaşık 80 baz puan artması beklenebilir. Gecelik faiz ise GLP'nin kullanımına bağlı olarak yüzde 11'e yaklaşabilir" dedi.

"Merkez Bankası geçici sıkılaşma yoluna gidiyor"

Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan ise Merkez Bankası’nın kalıcı sıkılaşma yerine, geçici bir sıkı duruşa geçme yoluna gittiğini söyledi. Erkan, "Günlük likidite yönetimi, swap ihaleleri yöntemiyle devam edecek görünüyor. Geç likidite penceresinin yukarı doğru çekilmiş olması da, günlük piyasa fonlaması oranının daha yukarılara gideceğinin işaretidir" dedi. 

Merkez Bankası’na ilişkin politika belirsizliğinin mevcut durumda arttığını belirten Erkan "Açıkçası Merkez Bankası politika belirsizliğinin de ilerleyen dönemde Türk finansal varlıkları açısından çok pozitif bir trend ortaya çıkarmayacağı aşikar." yorumunu yaptı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Merkez Bankası özellikle para politikalarında bağımsız bir kurumdur" demişti:

İlgili Haberler