Gündem
Deutsche Welle

'Merkel'in geleceği anlaşmanın bozulmamasına bağlı'

Alman gazetelerinden derlediğimiz yorumların konusunu Türkiye ile AB arasındaki mülteci anlaşmasında çıkan pürüzler oluşturuyor.

23 Mayıs 2016 14:31

‘Mannheimer Morgen' gazatesinde şu satırları okuyoruz:

“Angela Merkel'in Türkiye Cumhurbaşkanı'na gösterdiği sabır itibarını zedelediği gibi
Almanya Başbakanı'nın giderek bağımlılığa kapıldığı izlenimi de doğuyor. Recep
Tayyip Erdoğan hemen her gün Avrupa'yı tahrik ettiği halde Avrupa ses çıkarmıyor.
Başbakan Merkel İstanbul'a hareketinden önce onun Kürt muhalefete davranışını
eleştirme ödevini yaptı. Ama Merkel öncelikle Türkiye ile varılan anlaşmayı tehlikeye
atmamaya önem veriyor. Çünkü anlaşmanın bozulmasının kendi başarısızlığı
olacağını biliyor.”

‘Sächsische Zeitung' Almanya Başbakanı Merkel'in
Türkiye ziyaretine ayırdığı
yorumda şu görüşlere yer veriyor:

“Merkel'in problemi, kendisini eleştirenlerin onun inatla sorunlara kısmi çözüm bulma
politikasına anlayış göstermemelerinden ya da Merkel'in politikalarını yerin dibine
batırma şanslarının olmamasından kaynaklanıyor. Devamlı düzeltme yapılırsa, daha
önce bulunmuş olan çözüm hükümsüz kalmış olmaz mı? Bu durumda insanın içinden
masaya yumruğunu indirmek gelmez mi? Merkel'in eskisi gibi ‘yaptım, oldu'
politikasına duyduğu hasretin ilk adresi Anakara'daki Cumhurbaşkanlığı sarayı
değildir. Kendi meclis grubu ve partisi de Merkel'in problemine ev sahipliği
yapmaktadır. Giderek artan seçmenlerin oturma odasına yerleşmek de iyi bir histir.”

‘Hannoversche Allgemeine Zeitung' gazetesinin Hristiyan Sosyal Birlik Partili
koalisyon ortağının Almanya Başbakanı'nın Türkiye politikasını hedef alan
eleştirisiyle ilgili yorumu özetle şöyle:

“Almanya Başbakanı Angela Merkel yedi ay zarfında beşinci
defa Türkiye'yi ziyaret
ediyor. Mekik diplomasisiyle kendi sınırlarını zorlamış oluyor. Erdoğan'ın çapındaki
devlet liderleriyle görüşmeyi aslında hiç sevmez. Almanya'daki mülteci sayısını
azaltabilmek için beş ay öncesine kadar Türkiye Cumhurbaşkanı'nın desteğine
muhtaçtı. Bunu en çok Bavyera'daki Sosyal Birlik partisi talep etmişti. Şimdi aynı
partinin genel başkanı koalisyon ortağı Merkel'den Türkiye'yi demokrasi yoluna
sokmasını talep ediyor. İlk talebi ikincisiyle uyuşmuyorsa,
ne olur? Türkiye ile varılan
mülteci anlaşmasının bozulmasına kimin en az Erdoğan kadar sevineceğini kestirmek
zor olmasa.”

Lüneburg'da yayımlanan ‘Landeszeitung' gazetesi
Hristiyan Sosyal Birlik lideri ve
Bavyera Eyalet Başbakanı Horst Seehofer'in mülteci anlaşması yüzünden Başbakan
Merkel'e yönelttiği eleştirilere değiniyor:

“Horst Seehofer Başbakandan Erdoğan'ın şantajına boyun eğmemesini isteyecek
kadar ikiyüzlülük yapıyor. Asıl doğrusu, Merkel'in Bavyeralı politikacının şantajına
gelmemesi olur. Almanya yönündeki mülteci akını durdurulamadığı takdirde
Başbakan'ı Anayasa Mahkemesine şikayet edeceğini söyleyen Seehofer'di.
Erdoğan
haddinden fazla mantıkdışı davrandığı ve ne yapacağı kestirilemeyen bir otokrat
olduğu için AB'nin Türkiye ile varılan mülteci anlaşmasını bozmasını isteyenin çözüm
alternatifinin olması gerekir. Aksi takdirde yeniden binlerce mültecinin akıbeti insan
kaçakçılarının merhametine kalacaktır.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle