Medya

Meral Akşener: AKP'den bize 10 puan oy geldi

"Erdoğan CHP seçmeninden oy istemiyor"

20 Şubat 2018 13:43

Yeniçağ  yazarı Batuhan Çolak, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Yeniçağ gazetesine ziyaretini değerlendirdi. Çolak, "Hangi partilerden daha çok yöneliş var ve şu anda partinizi hangi aralıkta görüyorsunuz?" sorusuna Akşener'in, "AKP'nin son aldığı oyu yüzde 47 olarak düşünürsek, 15 puanı askı konumunda. Bu askıdaki kitlenin temel özelliği orta sınıfa mensup olmaları... Her ne kadar 'orta sınıf' kalmasa da temsil ettikleri bir seçmen kitlesi var. Bu kitlenin önceliği istikrardır. İşte bu kitleden şu anda bizim tarafımıza en az 10 puan gelmiş durumda" dediğini aktardı.

Çolak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'den oy istemediğini dile getiren Akşener'in "Erdoğan, CHP seçmeninden hiç oy istemiyor. Hepi topu diyor ki 'CHP'nin oyu yüzde 24-25...' O da biliyor ki CHP'nin gerçek oyu yüzde 19" dediğini aktardı.

 

Yeniçağ'dan Batuhan Çolak'ın yazısı şöyle:

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener illere gerçekleştirdiği ziyaretlerin arasında Yeniçağ Gazetesi'ni ziyaret etti.

Gazetemizin İstanbul'daki merkezinde yazarlarımızla buluşan Akşener, başkanlık seçimleri ve Türkiye'nin siyasi atmosferi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yaşadığı sürecin bireysel anlamdaki zorluklarını ayrıntılarıyla anlatan Akşener "Bana gelen soruların başında 'korkmuyor musun' sorusu geliyor. İşte bu soru Türkiye'nin geldiği durumu özetliyor. Merak edenler için tekrardan ifade etmem gerekirse çıktığım yoldan hiçbir şekilde dönmeyeceğim" ifadelerini kullandı.

Akşener "Hangi partilerden daha çok yöneliş var ve şu anda partinizi hangi aralıkta görüyorsunuz?" sorusunu, AKP içinden verdiği örneklerle açıkladı.

Akşener'in değerlendirmelerinden öne çıkanlar özetle şu şekildeydi:

"AKP'nin son aldığı oyu yüzde 47 olarak düşünürsek, 15 puanı askı konumunda. Bu askıdaki kitlenin temel özelliği orta sınıfa mensup olmaları... Her ne kadar 'orta sınıf' kalmasa da temsil ettikleri bir seçmen kitlesi var. Bu kitlenin önceliği istikrardır. İşte bu kitleden şu anda bizim tarafımıza en az 10 puan gelmiş durumda.

AKP'nin içindeki bir diğer grubu da 'Türkiye bir ev, Tayyip Bey de bizim babamız' diyenler oluşturuyor. Bunları AKP'nin tabanı ve oy kanaatleri değişmeyecek kitle olarak tanımlayabiliriz.

Bir de 7 Haziran seçimlerinde 'artık yeter' diyerek AKP'den ayrılan oylar var... Ama baktı ki iş yok, 1 Kasım'da tekrar AKP'ye geri döndü. Şimdi bunlar tamamen açıkta. Bizim birinci önceliğimiz bu 15 puanın alabildiğimiz kadarını almak. Burada da mesafe kaydediyoruz.

Şimdi soru şu... 2002'de DYP yüzde 9,75 Genç Parti yüzde 7,50 ANAP yüzde 5-5 buçuk aldı, Fazilet de bir miktar aldı. Fazilet'in oyları AK Parti'ye kaydı. CHP yüzde 19, AK Parti de yüzde 34 aldı. 

Şimdi yüzde 21-22 oy veren insanlar buharlaştılar mı? Hayır hep bir yerlere dağıldılar.

İç Anadolu için bir şehir efsanesi vardır MHP'nin kalesi diye... 1 Kasım'a baktığınızda, hiç milletvekili yok. Selçuklu coğrafyasında... Dediğim gibi birinci önceliğimiz askıdaki 15 puan. Bunlar bir yer arıyor. 7 Haziran'da çıktılar, geri döndüler."

"Erdoğan CHP seçmeninden oy istemiyor"

"Erdoğan, CHP seçmeninden hiç oy istemiyor. Hepi topu diyor ki 'CHP'nin oyu yüzde 24-25...' O da biliyor ki CHP'nin gerçek oyu yüzde 19.

Bunun adına siyasi literatürde 'çerçeveleme' deniyor. Buradaki 65'lik sağ seçmeni konsolide etmeye çalışıyor. Şimdi en büyük zaafı da şu, çerçeveleme sisteminin içinde tek alanla dövüşmeyi seviyor.

Yani bir grubu karşısına alıyor, vuruyor vuruyor vuruyor. Herkes de bundan çok etkilendiği için, bu sefer o çerçevelenmiş yapı kendini savunmaktan telef oluyor. Referandumda bir şey oldu. Tayyip Bey'in bu şekilde çerçeveletip hain dediği hiçbir şeyin tutmamasının sebebi şu oldu: Biz bir büyük grup olarak o dönemin adıyla 'MHP yönetimi muhalifleri' ayrı çalıştık. İkincisi, CHP çalıştı."

"HDP'nin büyük çoğunluğu referandumda 'evet' dedi"

HDP'nin tamamı ise kesinlikle "hayır" demedi, bu çok açık görülüyor. Bir kısmı 'hayır' vermiş olabilir ama PKK'ya yakın gruplar kesinlikle "evet" dediler. Selahattin Demirtaş'ın geçtiğimiz günlerde mahkemede söylediği "İmralı'dan Öcalan'ın el yazısıyla 'referandumda evet oyu verin' konusu son derece dikkat çekici. Gündemin içerisinde unutturuldu."

"Devlet Bey'i konuşturdular"

Akşener, referandum ve parti kurma sürecinde birçok iftiraya uğradığını ancak hiçbirisinin karşılık bulamadığını söyledi. Kendisine yönelik iftiralarda iktidarın Devlet Bahçeli üzerinden konuştuğunu ifade eden Akşener:

"Şimdi bir şey daha gördüm. Bu çerçevelediği alan farklılaştığı takdirde yapacak bir şeyi kalmaz. Şimdi bize bir hain dedi. Meydan meydan, saha saha gezdim ben kimin hain olduğunu anlattım. Bana nasıl hain diyecek?

Bir taraftan beni Susurlukçu ilan ettiler, bir taraftan faili meçhulcu ilan ettiler. Devlet Bey'i konuşturdular bu hususta, çok enteresandır bu. Bir taraftan o, bir taraftan o, o kadar çok çelişki oldu ki sonuç itibariyle yapışma imkânı olmadı" dedi.

Parti içine mesaj

Akşener parti içine de önemli mesajlar verdi. Enaniyetin ve kişisel tartışmaların bir kenara bırakılmasını isteyen Akşener, olası dargınlıkların, isteklerin ve taleplerin "yıkıcı" değil "yapıcı" olarak ifade edilmesini istiyor. Başarısız olunması durumunda kişisel arzu ve ihtirasların hiçbir öneminin kalmayacağını dikkat çeken Akşener, "Bize katılacak arkadaşlar bu bilinçte olmalı" mesajını verdi.