Gündem

Mehmet Hakan Atilla davasında ifade veren 'FETÖ' sanığı eski polis: FBI'dan 50 bin dolar aldım

Davada tanık olarak ifade veren Korkmaz “17 Aralık operasyonunun koordinatörü olduğunu” öne sürdü

12 Aralık 2017 22:33

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını deldiği iddiasıyla tutuklanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın tek sanık olarak yargılandığı davanın 11. oturumu sona erdi. 

Duruşmada ABD’nin ekonomik ve ticari yaptırımlarını yürüten Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) eski yöneticisi Adam Szubin ve Deutsche Bank çalışanı Sloan tanık olarak dinlendi. Daha sonra "17 Aralık'ta kumpas" soruşturması kapsamında tutuklanan firari polis Hüseyin Korkmaz'ın ifadesine devam edildi. 

“17 Aralık operasyonunun koordinatörü olduğunu” savunan Korkmaz, “ABD’ye geldikten sonra savcılıktan üç defada 300’er dolar, FBI’dan ise 50 bin dolar para aldığını açıkladı. Mahkemede ABD’de eşi ve kızıyla birlikte yaşadığı apartman dairesinin kirasını da savcılığın ödediğini belirten Korkmaz, çalışma izni başvurusunun geçen hafta kabul edildiğini de ifade etti.

TIKLAYIN - Hakan Atilla davasında ifade veren FETÖ sanığı Hüseyin Korkmaz kimdir?

ABD'deki davalarda hükümet tarafının tanıkları, özellikle işsiz olan tanıklar genellikle ifade verene kadar mali destek alabiliyor ancak savunma tarafı bu maddi desteğe atıfta bulunarak, ifadenin şüpheli olduğunu savundu.

Dün görülen duruşmada Türkiye’den Ağustos 2016’ta eşi ve kızıyla birlikte kaçtığını anlatan Korkmaz, ABD kolluk kuvvetleriyle iletişime geçtiğini ve onlardan aldığı yardımla ABD’ye girdiğini açıklamıştı. 17 Aralık soruşturmasını yürüten ekibi koordine ettiğini öne süren Korkmaz, “17 Aralık soruşturmasına kumpas” soruşturması kapsamında tutuklanmış, mahkemede verdiği ifadede ise, “17/25 Aralık dosyalarında hiç çalışmadım, tek parafım yok, ben 17 aydır neden tutukluyum” diye savunma yapmıştı.

TIKLAYIN - 'FETÖ' sanığı eski polis Mehmet Hakan Atilla davasında tanık oldu: 17 Aralık soruşturmasının '1 Numarası Erdoğan'dı!

İşte dakika dakika yaşananlar:

00:45 - Duruşma sona erdi.

00:20  -Savcı, Korkmaz'a "Telefon numaralarını tanıyor musunuz?" diye soruyor.

Korkmaz: "Son dört rakamını hatırlıyorum."

Korkmaz, Zarrab'ın numarasını ve Hakan Atilla'nın numarasını hatırladığını söylüyor.

00:17 - Korkmaz, bir delilde sözü edilen kargo sistemini anlatıyor.

00:15 - Korkmaz, Zarrab'ın yaptığı bir telefon görüşmesinin tapesini inceliyor. Korkmaz'ın ifadesine göre görüşmede Zarrab, "Hakan'la konuştum. Yakında transferi yapacaklar" diyor.

00:10 - Korkmaz, Aslan'ın yazışmalarına ilişkin delilleri anlatıyor. Aslan'ın gönderdiği bir mesajda "meşhur 6 Şubat tarihi"nden bahsedildiğini söylüyor. Korkmaz'a göre burada, yaptırımlardaki bazı düzenlemelerin değiştirildiği tarihe atıf yapılıyor

00:07 - Korkmaz, Zarrab'ın telefonunda bulunan deliller arasında yer alan WhatsApp ve Viber yazışmalarını anlatıyor.

00:05 - Yargıç Berman soru soruyor: "Soruşturma altın kaçakçılığıyla başlayıp sonra diğer konulara mı uzandı?" Korkmaz: Doğru, sayın yargıç. Öyle oldu.

00:00 - Korkmaz, Türkiye'de polisin dinleme faaliyetlerini eski Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) üzerinden nasıl yürüttüğünü anlatıyor.

23:50 - Savunma, delillere itirazlar yağdırıyor. 

Yargıç Berman - sanıkla alakalı olmaması dışında - tüm itirazları reddediyor.

Yani, delillerin yargılanan sanık Atilla ile alakalı olması gerekiyor.

23.45 - Oturuma ara verildi.

23.25 - Korkmaz: “FBI’dan 50 bin dolar, savcılıktan kira yardımı aldım.”

23.23 - Korkmaz: “ABD’de bir işte çalışmıyorum. Talep etmememe rağmen FBI’dan ve savcılıktan mali destek sağlandı.”

23.21 - Korkmaz: “Soruşturma başladığında Köprü Koruma Birimi’nde çalışıyordum.”

23.20 - Korkmaz: “Savcı, soruşturma onayını 25 Aralık’ta verdi. Soruşturma, aralarında Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın da bulunduğu belli kişilere yönelik bir yolsuzluk soruşturmasıydı.”

23.17 - Korkmaz: “Kamuoyunda 25 Aralık soruşturması olarak bilinen bir başka soruşturma daha vardı.”

23.15 - Eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz, tekrar tanık kürsüsünde.

22:42 - Atilla'nın avukatı Cathy Fleming, Sloan'ı çapraz sorguya alıyor.

22:40 - Sloan: Bakın, İran'ın ekonomisi esasen petrole dayalı. Petrol ekonomisi ise esasen ABD dolarına dayalı.

22:38 - Sloan, bankaların parasal işlemleri birbirine aktarmasından bahsediyor, burada "sıcak patates" benzetmesini kullanıyor.

22:37 - Konu: Centrica Genel Ticaret şirketinin ödemelerinin takibi. (Not: Bu şirketin adı, Zarrab'ın ifadesinde gıda ticaretiyle ilgili olarak geçmişti.~s.)

22:35 - Sloan, "muhabir banka" kavramını anlatıyor. "Müşterilerimiz, Ahmet, Mehmet gibi sıradan kişiler değil" diyor. Bankanın müşterileri daha çok diğer muhabir bankalardan oluşuyor.

22:30 - Oturum devam ediyor. Deutsche Bank çalışanı Sloan, tanık olarak kürsüye geldi.

21.00 Oturuma öğle arası verildi.

20.35 Soru: “Zarrab’ın Halkbank’ın düzenli müşterisi olduğunu anlamış mıydınız?”

Szubin: “Hatırlamıyorum.”

20:20 - Szubin: "Dışa açık bir duruşmada açıklayamayacağım bilgilerden bahsediyorduk."

Atilla'nın avukatı Rocco, yargıçla özel görüşme talep ediyor.

20:10 -  Soru: Bu arada, Reza Zarrab'ı ilk kez ne zaman duydunuz?

Szubin, burada açıklamaya yetkili olmadığı bilgiler üzerinden Zarrab'ı duyduğunu söylüyor.

20:07 - Szubin, konuyu görüştüğü kaynakların muhtemelen "gizli kaynaklar" olduğunu ve bunları açıklamaya yetkili olmadığını söylüyor.

20:05 - Szubin, "Genel olarak yayınlanna haberlerden öğrendim" diyor.

Türkiye'deki "perde arkası olaylar" hakkında bilgi alamadığını ancak konuyu hangi ABD'li yetkililerle görüştüğünü hatırlamadığını söylüyor.

20:02 - Szubin, olayları ABD Hazine Bakanlığı yetkilileriyle değerlendirdiğinden "emin" olduğunu söylüyor. Bu yetkililerden biri, daha önceki tanıklar arasında bulunan David Cohen.

20:00 - 2013'teki yolsuzluk skandalı döneminde Zarrab ile Aslan'ın tutuklanması hakkında sorular soruluyor. Szubin, olayı gazetelerden öğrendiğini söylüyor.

19:46 - Szubin, Atilla'nın bir görüşme sırasında "terlediğini" söylemişti.

Rocco, Szubin'e "Bunun, müvekkilimin genel 'sinirli yapısının' bir özelliği olmadığını nerden biliyorsunuz?" diye soruyor.

Szubin, Atilla'nın "her zaman" gergin olabileceğini kabul ediyor. "Bilmiyorum" diyor.

Rocco, Atilla'nın "ağır bir Türk aksanı" olup olmadığını soruyor.

Szubin, Atilla'nın "Türk aksanıyla" konuştuğunu kabul ediyor ama aksanın "ağır" olduğu konusunda emin olmadığını söylüyor.

19:45 - Toplantı notlarının nasıl kayda geçirildiği konusunda sorular soruldu. Szubin bu işin, not tutmak üzere özel görevlendirilen bir kişi tarafından yapıldığını belirtti.

19:40 - Rocco, Halkbank'ta sekiz müdür yardımcısı olduğunu söylüyor ve Szubin'i, bu yapı hakkında bilgisi olup olmadığı konusunda sıkıştırıyor. Szubin bundan haberdar olmadığını ancak Halkbank adına konuşma yetkisi olan kişilerle görüşmeye dikkat ettiğini söylüyor.

19:30 - Rocco, Szubin'e, Atilla ile hiç "sosyal ortamda diyalog" kurup kurmadığını soruyor.

Szubin, "Hayır" diyor.

19:00 - Szubin, 2016'da İran'a yönelik ikincil yaptırımların kaldırıldığını hatırlatıyor. Szubin o dönemden önce ABD Hazine Bakanlığı'ndan ayrılmıştı.

Obama'nın İran ile yaptığı nükleer anlaşma JCPOA kapsamında İran'a yöneli ikincil yaptırımlar kaldırılmıştı.

18:57 - Rocco, Szubin ile daha önce hiç bir araya gelmediğini söylüyor. Szubin bunu doğruluyor.

18:55 - Hakan Atilla'nın avukatı Victor Rocco'nun, Szubin ile çapraz sorgusu başladı.

18:52 - Szubin, Türkiye'ye ilişkin gümrük bilgilerini incelediğini söylüyor.

18:50 - Szubin, notlarında "Aslan" isminin geçtiğini ancak muhtemelen hızlı yazdığı için bunun yanlışlıkla olduğunu savundu.

18.45 - Szubin: “İran’a insani yardımlar konusunda sadece ‘tanınmış’ aktörlerle çalışmalarını Halkbank’tan istedik.”

18.30 - Szubin: “Atilla’nın başını sallayıp durumu anladığını ve doğruları yaptığını söylediğini hissediyordum. Ancak gerçekte durum farklıydı, bu yüzden açık açık konuştuk.”

18.03 - Szubin: “12 Şubat 2013 tarihinde Halkbank’ın İstanbul’daki genel merkezinde Atilla’yla bir toplantı yaptık. Toplantıda, ABD Hazine Bakanlığı ve Halkbank yetkilileri de katıldı.”

17.48 - Szubin: “Halkbank temsilcileriyle iki ya da üç kez yüz yüze görüştük. En çok görüştüğüm kişi Hakan Atilla’ydı. Atilla, İran’a yönelik yaptırımları ‘çok güçlü’ bir şekilde anlıyordu.”

17.45 - OFAC’ın (Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi) eski direktörü Adam Szubin tanık kürsüsünde.