Gündem

Mehmet Baransu: Namaz kılmama bile izin verilmiyor; kurban kesmek değil, bunu fişlemek suçtur

Taraf avukatlarının zaman istemeleri doğrultusunda, duruşma 22 Eylül 2016'ya ertelendi

03 Mayıs 2016 20:41

Taraf Gazetesi'nin 28 Kasım 2013 tarihli sayısında "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" manşetine konu olan haberle ilgili olarak, haberi yazan gazeteci Mehmet Baransu ile gazetenin eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Murat Şevki Çoban hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. Baransu, "Ben 28 Şubat sürecinde de nezarette yattım. O zaman namaz kılmama izin verilmişti ama bu süreçte nezarette namaz kıldırmadılar. Adam kurban kesmis,bir cemaatin sohbetinde bulunmuş. Ya bundan size ne? Kurban kesmek suç mu? Hangi kanunda kurban kesmek, bir cemaate mensup olmak suç olarak geçer. Ama bunları fişlemek suçtur." dedi.

Sözcü'de yer alan habere göre; Kartal’daki Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 6. duruşmasında, başka suçtan tutuklu olan Mehmet Baransu ile avukatları hazır bulundu. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği 1. Hukuk Müşavirliği avukatlarının da katıldığı duruşmayı Baransu’nun eşi Nesibe ve babası Bahattin Baransu da izledi.


"Herkes yargı önüne çıkacak"


Meslekte 21. yılına girdiğini söyleyen Baransu, "Benim bu ülkeyle ilgili bir meselem var. Bu ülkede hukuk kalmadı. Ben doğru haber yaptığım için bedel ödüyorum. Ben bu ülkede hiçkimsenin başını eğecek bir şey yapmadım. Türkiye'de gazetecilik yok maalesef. Mehmet Baransu denilince tek şey akla gelir, cesaret. Yazdığım her şey dava oldu. Cesaretimin bedeli bana ödettiriliyor maalesef. Ama ben bu bedeli ödemeyeceğim. Basın özgürlüğü için mücadele veriyorum. Bugünler geçecek, her şey ortaya çıkacak, herkes yargı önüne çıkacak"şeklinde konuştu.

 

"Bu davanın savcısı Arınç'tır"

 


Yargılandığı davanın siyasi bir dava olduğunu ve MİT'in bir çok kişiyi fişlediğini öne süren Baransu, "Hangi kanuna göre fişlediniz? Türkiye son 10 yılda kaset çöplüğüne döndü. MİT gizli belgenin yayınlandığını söylüyor. Gizli falan değil o belge, üzerinde öyle bir ibare yok. Yaptıkları suç ve gazetecilik bunları ortaya çıkarmak için var. Hükümet yetkilileri de haberimi doğruladılar. Bu davanın savcısı, sayın savcımız değil, Bülent Arınç'tır. O yüzden bu davanın siyasi bir dava olduğunu düşünüyorum. Bu dava intikam davası, başka bir şey değil. MİT benden yaptığım haberlerin intikamını almaya çalışıyor. Haberimiz günceldi ve kamuoyunu ilgilendiriyordu. Toplumu bilgilendirme adına bu haberi yaptık" dedi.

İşte mahkeme salonunda yaşananlar:
 
- Baransu'nun duruşmasında babası, eşi, bir kaç gazeteci ve bir kaç arkadaşı vardı.
 
- Gazeteci Baransu, eskiden yaptığı haberleri, maya dergisinde Çetin Doğan ile çalıştığını, Aytaç Yalman ile eskiden tanıştığını anlattı.
 
- Baransu, birden ortaya çıkmadığını, geçmişte çok yolsuzluk haberi yaptığını, 2000'de kendisiyle yapılan röportajın Hürriyet'te manşet olduğunu söyledi.
 
- Baransu, Jandarma Komutanlığı'nın firar ettiği söylediği ancak üsteğmen Fatih'in dağda unutulduğu ile ilgili haberi nasıl yaptığını anlatıyor. Baransu, yıllar geçtiğini, o Fatih üsteğmenden hala haber çıkmadığını, bir mezarının bile olmadığını söyleyip, sonra Dağlıca haberini anlattı.
 
- Gazeteci Mehmet Baransu: ''Ben bu haberleri yaptım, kimse benim gazeteciliğimi sorgulayamaz.''
 
- Baransu, Taraf'ın ilk manşeti olan 12 şehit ve 8 askerin kaçırıldığı Dağlıca baskını haberinde nöbetteki askere bozuk bomba verildiği haberini anlattı.
 
''KEŞKE BU KADAR CESUR OLMASAYDIM''
 
- Baransu: ''Bana bu belgelerin nasıl geldiğini soruyorlar. Haber yaptığım, peşini bırakmadığım için bana ulaştırıyorlardı. Keşke cesur olmasaydım.''
 
- Baransu, mayına bastı denilen üsteğmenin eğitimin almadığı, görevi olmayan mayın imhasına zorlanarak öldürüldüğü haberini anlatıyor. Üsteğmene talimatı veren, zorla göreve gönderen komutanın yargılanıp rütbesinin söküldüğünü söyledi.
 
- Baransu, komutanın, eline pimi çekilmiş el bombasını vererek 4 askeri öldürdüğüne dair ödül aldığı haberini anlatıyor. 4 asker için önce göreve giderken kazada öldükleri sonra ise düşerek öldükleri açıklamalarından sonra olayı araştırdığını söylüyor. Baransu, sonra nöbette uyuyan askere ceza için pimi çekilmiş el bombası verildiği gerçeğini öğrendiğini, belgesiyle haber yaptığını söyledi.
 
- Baransu, pimi çekilmiş bomba haberinden sonra da gizli askeri belgeyi yayımlamaktan yargılandığını anlattı. Baransu, MGK ve MİT avukatlarına dönerek, "Haberciliğimi sorguluyorsunuz ya, işte Mehmet Baransu bu haberleri yaptı" dedi.

 

"Ben intikam için tutuklandım"

 

- Gazeteci Mehmet Baransu: ''Ben intikam için tutuklandım. 'Paralelden değil gizli belge yayınlamaktan tutukluyum. Polisler Silivri'de tutuklu ama şike operasyonundan tutuklananlar Metris'te. Neden? Çünkü şike sanıkları Metris'te kaldı. İşte intikam.''
 
- Mehmet Baransu: ''Colombia Üniversitesi, pimi çekilmiş el bombası haberimi 100 yılın 47 haberi arasına seçti. Gazeteciliğimi kimse tartışamaz. Bana şehit ailelerinin duası yeter.''
 
- Baransu: "Ben gazeteciyim. Dağlıca baskınının önceden bilindiğini yazdım. Suç mu? BM kamplarında PKK'ya eğitim verildiğini ilk kez yazan gazeteci benim. Ve hayatımı tehlikeye atarak oraya giden benim. Ben 1999'da Silivri Cezaevi'nin bulunduğu arazinin belgesiyle kaçak olduğunu yazdım ve çok enterasandır ki şu an orada yatıyorum. Benim babam Erzurum'da rüşvet alan bir kaymakamı ifşa ettiği için sürüldü. Bu yüzden yolsuzluğun üzerine bu kadar gidiyorum. Ben 28 Şubat sürecinde de nezarette yattım. O zaman namaz kılmama izin verilmişti ama bu süreçte nezarette namaz kıldırmadılar. Gazetecilik yolsuzluğu rüşveti yazmak için vardır. Ben de yazdım. Ben dünkü gazeteci değilim. 1999'da da bir bakanın yolsuzluğunu yazdım ve daha 21 yaşındayken ölüm tehditleri alıyordum. Ben balyozla ortaya çıkan bir gazeteci değilim. Babam bize haram lokma yedirmedi, biz de yemedik yedirmedik de. Çok şükür." dedi.
 
- Duruşmaya 45 dakika öğle arası verildi.
 
- Baransu'nun yargılandığı MGK davası, verilen aradan sonra tekrar devam ediyor. "Gazeteciliğimi sorgulatmam" diyerek geçmiş haberlerini sundu.
 
- Şimdi ise yargılandığı 'Gülen'i bitirme planı MGK'da alındı' haberi ve yayınladığı belge ile ilgili savunma yaptı.

 

"Kurban kesmek değil, bunu fişlemek suçtur"

 

- MİT'in yaptığı fişlemeleri eleştiren Baransu, "Adam kurban kesmis,bir cemaatin sohbetinde bulunmuş. Ya bundan size ne? Kurban kesmek suç mu? Hangi kanunda kurban kesmek, bir cemaate mensup olmak suç olarak geçer. Ama bunları fişlemek suçtur. Sayın mahkeme heyeti; eğer bu yasa dışı fişlemelere dur demezseniz, aynı şey birgün sizin başınıza da gelecek.'' dedi.
 
- Baransu: "Sayın savcımın MİT'e şunu sorması lazım; Siz dana hissesine giren birini hangi yasaya göre fişlediniz?"
 
- Baransu, 2004 tarihli MGK kararı ve MİT fişlemelerinin hukuksuz olduğunu ve haber değeri bulunduğunu anlattı. 
 
- Baransu: ''Eczanelerden alınan ilaçları bile kaydeden MİT, 2 kez eczane kaydı olan canlı bombayı takip etmiyor. Çünkü bu kanun başkası için çıktı''
 
''YAZMADIĞIM ŞEYLER SUÇLAMA OLARAK YÖNELTİLMİŞ''
 
- Baransu, 2004 tarihli MGK haberiyle ilgili savunmaya geçti: ''Savcı ve mahkeme haberimi okumamış, yazmadığım şeyler suçlama olarak yöneltilmiş.''
 
''KİMSE O BELGEYİ YALANLAMADI, HABERİN HER SATIRI DOĞRU''
 
- Baransu: ''2004 tarihli MGK belgesi haberim kamuoyunda çok tartışıldı. Bu belgeye göre Ergenekon ve 28 Şubat sanıkları tahliye ve beraat istedi. Sonra belgede imzası olan hükümet yetkilileri o eylem planını kabul etti. Kimse o belgeyi yalanlamadı. Haberin her satırı doğru.''
 
- Baransu: ''Hükümet yetkilileri "O zaman asker güçlüydü, biz Fethullah Gülen eylem planını imzaladık ama uygulamadık" dedi. Öyleyse sahtelik nerde?''
 
- Baransu: ''Başta hükümet üyelerinin kabul ettiği MGK belgesini tahrif etme iddiasıyla  yargılanıyorum. Hükümet yetkilileri 'Bu MGK eylem planını imzaladık ama sonra arşive kaldırdık. Tek kişinin burnu kanamadı' dediler.''
 
- Baransu: ''Ömer Dinçer belge için 'formalitendi' demişti. Peki o zaman ben şimdi formaliteden mi yargılanıyorum? Ömer Dinçer bu belgeyi darbe olarak görüyordu ve ''Biz buna göğüs gerdik'' dedi. Şimdiyse bu belgeden yargılanıyorum.''
 
''AYNI BELGEYİ SABAH GAZETESİ DE KULLANDI, ONLARA NEDEN SUÇ DUYURUSU YOK?''
 
- Baransu: ''Şuan yargılandığım MGK belgesini Sabah Gazetesi'de kullandı. Niye onlar hakkında bir suç duyurusu yok?"
 
- Duruşmaya 20 dakika ara verildi.
 
Baransu: "Ben hükümeti eleştiren haberler yaptığım için hedefe konuldum.Bu dava intikam davasıdır. Benden intikam almak için açılmıştır."
 
Baransu: "Ergenekon ile ilgili yaptığım haber sayısı 7-8dir.Asıl Ergenekon haberleri yapanlar şimdi milletvekili"
 
Baransu; Hürriyet'in 25.6.2004tarihli haberinde Gülen faaliyetleri&nurculuğun MGK kararında yer aldığı yazıyor.eylem planı dışında ifşa olmuş
 
Baransu, MGK kararının büyük ölçüde geçmişte ortaya çıktığını örnekleriyle anlatıp ifşa bilgi üzerinden haberle suçlandığını söylüyor
 
Baransu; Fethullah Gülen eylem planının da Özden Örnek günlüğünde yer aldığını ve geçmişte Nokta dergisinde yayınlandığını kaydetti
 
Yargılandığı MGK kararının defalarca haber olduğunu anlatan Baransu, ifşa edilen belgeyi haber yapmaktan suçlandığını belirtildi.
 
Baransu,Alper görmüş'ün özden örnek günlükleri içeren kitabını delil olarak mahkemeye sundu,eski KKK Aytaç Yalman'ın kitabını örnek gösterdi.
 
Baransu;tüm bunlardan sonra ifşa ve teminden suçlanıyorum ama bu belgenin yayınlanmadığı yer kalmamış.yazdığımdan fazlası 9yılda ifşa olmuş
 
Baransu; daha önce haber yapanları neden şikayet etmediniz? Mehmet Baransuile özel bir durumunuz mu var?
 
Mehmet Baransu MGK'nın yok dediği 15 maddelik eylem kararlarını mahkeme kararları ve Star Gazetesi'nin Mayıs 2003 haberiyle çürüttü.
 
Baransu: Yargıtay 9. Ceza Dairesi Star Gazetesi'nin 2004 MGK kararlarıyla ilgili yaptığı aynı suçlamalara konu olan habere 'suç yok' demiş.
 
Mehmet Baransu: Allah şahidim olsun bana zulmü yapanlara da dua ediyorum ancak Bülent Arınç gibiler için mahşerde iki elim yakalarında olacak
 
Mehmet Baransu: Arınç, 'hukuksuzlukları görünce cübbemi giyesim var' diyor. Keşke bu davaya da gelse.
 
Mehmet Baransu: Susurluk da gizliydi. Çeteler çıktı ortaya. Cinayetleri de operasyon deyip gizli diye sakladılar hepsi çıktı ortaya.
 
Baransu: Yayınladığım MGK kararları suç kabul edildiği için askerler yargılandı. Ben burada anayasal suç işlendiğini yazdım yargılanıyorum.
 
Mehmet Baransu: Bu kadar suçla suçluyla mücadele ediyorum ama hep ben yargılanıyorum. GDO'lu pirinç haberimle darbeyle suçlanıyorum.
 
Baransu gizli belgenin yayınlanmasına ilişkin Spotligh filmini ve Almanya'da fişleme belgesi yayınlayan bir gazeteciye soruşturma açan savcının görevden alındığını ve gazeteciye ödül verildiğini anlatarak, Türkiye'de ki gazetecilikle kıyas yapıyor.
 
Baransu;"Eski MİT Müstş.Yard. C.Güneş,demokratik ülkelerde isthbartın yasa dışı faaliytleri yargılnır dedi.Bizim ülkemiz demokrat değil mi?"
 
Baransu savunmasını bitirdi. Son olarakta, "Ben gazetecilik yaptım, yapmaya devam edeceğim. Atılı suçları kabul etmiyorum" dedi.
 
Müşteki avukatları basın özgürlüğüne verilen onlarca örneği görmezden gelerek,MGK belgesinin basın özgürlüğü kapsamında olmadığını savundu.
 
MGK avukatından skandal ifadeler; Baransu'nun savunması boyunca pişmanlık emaresi göstermediği söyleyip bunun zapta geçmesini istedi.
 
Taraf avukatlarının esasa ilişkin savunmaya hazırlanmak için zaman istemeleri doğrultusunda, duruşma 22 Eylül 2016'ya ertelendi.
 

Savunması 11 saat sürdü


Mehmet Baransu, 11 saat süren savunmasının ardından, suçlamaları kabul etmediğini, sadece mesleğini yaptığını ve suçsuz olduğunu ifade ederek, beraatini talep etti.

 

"MGK gazetecilerle uğraşmaz"


MGK Genel Sekreterliği 1. Hukuk Müşavirliği Avukatı Emel Bulak ise davanın bir basın özgürlüğü meselesi değil, milli güvenlik meselesi olduğunu söyleyerek, "MGK Genel Sekreterliği Anayasal bir kurumdur. Milli Güvenlik Siyaseti ve politikasını oluşturmak görevindedir. Bireylerle, gazetecilerle, kişilerle uğraşmaz. Sanık konuşma ve davranışlarında pişmanlık göstermemiştir. Kurumları suçlamaya devam etmiştir" diye konuştu. 
Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

 

İddianameden...

 

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçen yıl hazırlanan ve Mehmet Baransu ile birlikte Taraf Gazetesi'nin eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Murat Şevki Çoban'ın da şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, MİT 'ihbar eden' sıfatını taşıyor.

İddianamede, Mehmet Baransu'nun 28 Kasım 2013 tarihli Taraf Gazetesi'nde "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" başlıklı haberde, nitelik itibariyle gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısı kararını manşetten yayınladığı ve bu yayınlarını ilerleyen günlerde de devam ettirdiği vurgulandı.

Murat Şevki Çoban'ın da, Sorumlu Yazıişleri Müdürü olmasından kaynaklı, Baransu ile birlikte devletin güvenliği veya iç-dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini basın yayın yoluyla ifşa ettiği öne sürüldü.

 

52'şer yıla kadar hapis istemi

 

MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri ifşa etmek suretiyle suç işledikleri kaydedilen sanıkların, "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme" ve "MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme" suçlarını işledikleri belirtildi. Mehmet Baransu ve Murat Şevki Çoban hakkında 26'şar yıldan 52'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.