Ekonomi

MASAK, yurt dışı ticareti için ne diyor?

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın yakınlarının yurt dışına on milyonlarca dolar kaçırdığını iddia etmişti

02 Aralık 2017 10:53

Maliye Bakanlığı Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK), resmi internet sitesinde aklama yöntemlerine ilişkin bilgilere yer verdi. MASAK'ın 'aklama yöntemleri' başlığıyla açtığı sayfada yurt dışı ticareti için verilen bilgiler dikkati çekti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakınları tarafından Man Adası'nda bulunan bir off - shore şirkete para aktarıldığı iddiasına dayanak olarak gösterilen belgeler dün (1 Aralık 2017) basınla paylaşılmıştı. Kılıçdaroğlu'nun "On milyonlarca dolar aktarıldı" ifadesine karşın belgeleri kamuoyu ile paylaşan CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, "Hangi şirketi sattınız? Bu şirketin ortakları kim? Sermayesi ne kadar bu şirketin, bilançosu ne, varlıkları ne? Devir senetleri nerede? Erdoğan'dan cevap bekliyoruz" diyerek para trafiğinin Man Adası'ndan Türkiye'ye doğru olduğu mesajını vermişti. Tezcan ayrıca, bunun "aklama yöntemleri"nden biri olduğunu, söz konusu yöntemin MASAK'ın internet sitesinde detaylandırıldığını aktarmıştı. 

MASAK'ın sitesinde yurtdışı ticareti ile ilgili şu bilgiler yer alıyor: 

"Fiziken ülke dışına çıkarılan para halen nakit halindedir, ancak kaynağından bir ölçüde de olsa uzaklaşmıştır. Daha sonra gittiği ülkede yapılan bir dizi işlemle birkaç ülkeyi de dolaşarak ve aklanmış olarak ilk çıktığı ülkeye getirilebilir. Suç geliri fiziki olarak yurt dışına kara, hava veya deniz yoluyla çıkarılabilir."

MASAK'ın sitesindeki 'Aklama Yöntemleri' şöye:

AKLAMA YÖNTEMLERİ
 

Aklamaya neden ihtiyaç duyulmaktadır?

Aklamanın genel amacı; yasal olmayan faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yasal olarak elde edilmiş gibi mali sisteme sokulması, bir başka deyişle bu gelirlerin yasadışı faaliyetlerden elde edildiğinin gizlenmesidir. Bu şekilde; yapılacak muhtemel denetimlerde gerekli açıklamalar yapılabilecek veya bu denetimlerin yapılmasını gerektirmeyecek şekilde bu gelirler, şüpheden uzak bir niteliğe kavuşturulacaktır.

Suç gelirine kaynaklık eden en önemli suçun uyuşturucu ticareti, ve bu suçtan elde edilen gelirlerin çok büyük bir bölümünün nakit kullanımının düşük olduğu ve alınan önlemler nedeniyle büyük miktarlı nakit işlemlerin dikkat çektiği ülkelerde oluştuğu dikkate alındığında, bu gelirlerin nakit sisteme sokulması, aklayıcılar açısından daha büyük önem kazanmaktadır. Çünkü nakit halindeki gelir, günlük kullanımlar için harcanabilecek çok küçük bir kısmı hariç kullanılmaya uygun değildir. Dolayısıyla nakit halindeki bu gelirin kullanılabilir hale getirilmesi yani aklanması gerekir.

Kaç çeşit aklama yöntemi bulunmaktadır?

Belirli bir sayı vermek mümkün değildir. Pek çok kişinin aklına gelmeyecek yöntemler kullanılabilir. Bu açıdan sınırsız sayıda aklama yöntemi vardır demek yanlış olmaz. Aklama yöntemleri ülkeden ülkeye, finansal sistemlerde kullanılan araçların çeşitliliğine bağlı olarak değişir. Ayrıca günümüzde yasadışı gelir elde edenler artık kendi paralarını kendileri aklamamakta, bu işte profesyonelleşen aklayıcıları kullanmaktadırlar. Aklama işiyle uğraşanlar işlerini çok iyi bilen muhasebeciler, bankerler, hukukçular, mali danışmanlar vs. olabilir. Bunların sağlam bir mesleki geçmişi vardır, çoğu sabıkasızdır, öncül suçla hiçbir alakaları yoktur. Hizmetlerine karşılık olarak komisyon, prim adı altında gelir elde ederler.

Sınırsız sayıda yöntemle aklama yapmak mümkün olmakla birlikte en çok kullanılan ve mücadele eden birimler açısından öğretici olabilecek nitelikte olan yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Fonların fiziken ülke dışına kaçırılması,
  • Şirinler (smurfing) yöntemi,
  • Parçalama (structuring) yöntemi,
  • Vergi cennetleri (off-shore),
  • Paravan (Kağıt üstündeki) ya da hayali şirketler,
  • Oto-finans borç yöntemi (Loan-back),
  • Döviz Büroları,
  • Kumarhane ve Gazinolar,
  • Nakit para kullanılan işyerlerinin işletilmesi (Göstermelik şirketler),
  • Sahte fatura (hayali ihracat),
  • Alternatif havale sistemleri (hawala vs.),
  • İnternet bankacılığı ve elektronik para,
Sahte veya yanıltıcı fatura - Hayali ithalat, ihracat 

Ülkemiz gündemini 80’li yıllarda uzunca bir süre meşgul eden ve asıl olarak haksız vergi iadesinde kullanıldığı için eleştiri konusu yapılan hayali ihracat aklama işleminde de kullanılabilir. Buna göre değeri çok düşük veya hiç olmayan bir mal ihraç edilmiş gibi gösterilir ve buna uygun olarak fatura düzenlenir. (Bu faturalar ya malın değerini oldukça yüksek gösteren yanıltıcı fatura veya tamamen aklanan tutara denk gelecek şekilde sahte fatura olabilir, ancak ikinci durumda tespit daha kolay olabileceğinden riski fazladır) Örneğin gerçek değeri 50 bin dolar olan mal için 500 bin dolar karşılığı fatura düzenlenmek suretiyle 450 bin dolar ihracat geliriymiş gibi gösterilebilir ve aklanabilir. İhracın yapıldığı belirtilen ülkedeki firma, faaliyeti olan yasal bir firma, göstermelik bir firma veya paravan bir firma olabilir. 

Benzer durum ithalat için de yapılabilir. Bu durumda da yurtdışından 10 bin dolara alınan bir mal yurtiçinde aklamada kullanılan şirkete 300 bin dolara satılabilir. Aradaki fark böylece aklanmış olur. Bu işlem yurtiçinde de yapılabilir. 

Fonların fiziken ülke dışına kaçırılması (Currency Smuggling) 

Bu yöntem suç gelirinin kazanıldığı ülkeden, bu ülkedeki sıkı düzenlemeler nedeniyle, fonların denetim eksikliği veya işbirliğine müsait kuruluşların olduğu kısaca kolaylıkla plase edilebileceği bir başka ülkeye fiziki olarak çıkarılması işlemidir. Off-shore merkezler bu tür paranın bu şekilde gidebileceği uygun yerlerdir. 

Fiziken ülke dışına çıkarılan para halen nakit halindedir, ancak kaynağından bir ölçüde de olsa uzaklaşmıştır. Daha sonra gittiği ülkede yapılan bir dizi işlemle birkaç ülkeyi de dolaşarak ve aklanmış olarak ilk çıktığı ülkeye getirilebilir. Suç geliri fiziki olarak yurtdışına kara, hava veya deniz yoluyla çıkarılabilir. 

Ülkemize de sınırdan nakit geçişi yoluyla para transferi yapılmaktadır. Ancak bu durum ihracat yapılan kimi ülkelerdeki (Doğu Avrupa ülkeleri ve yeni bağımsızlığını kazanan Türk cumhuriyetleri gibi) bankacılık sistemlerinin yetersiz ve/veya çok fazla komisyonla çalışmalarının bir sonucudur. Gerçekten de bu ülkelerde bulunan bankalarca yüzde 30'lara varan komisyon alındığı belirlenmiştir. Bununla birlikte ihracat geliri olarak beyan edilen ve sınırdan fiziki olarak getirilen tutarlara ait incelemelerin yapılması ve beyanların doğruluğunun araştırılması gereklidir. 

Burada genel olarak değindiğimiz aklama yöntemleri bunlarla sınırlı değildir ve gelişen teknoloji ve değişen koşullara göre yeni teknik ve yöntemler geliştirilmektedir. Bu yöntemler, aklama faaliyetinin gerçekleştirileceği ülkedeki inceleme ve denetimin az olduğu veya iz sürmenin zor ve imkansız olduğu alanlarda yoğunlaşmaktadır. Aklamanın dünyadaki gelişen yeni trendi, kullanıcısına geniş anonimlik imkanı sunan ve kimliğini belli etmeyen internet bankacılığı ve elektronik paranın aklama faaliyetlerinde kullanılmasıdır.