Gündem

Macron teşekkür etti: Chirac Çatışmaların Önlenmesi Ödülü, Hrant Dink Vakfı'na verildi

Ödül bu yıl dokuzuncu kez veriliyor

24 Kasım 2017 15:59

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından kurulan Chirac Vakfı'nın 2017 Chirac Çatışmaların Önlenmesi Ödülü'nü Hrant Dink Vakfı adına Rakel Dink aldı. Ödülü, Dink'e Fransa Cumhurbaşkan Emmanuel Macron, "Çabalarınız için teşekkür ediyoruz" diyerek verdi.

Hrant Dink Vakfı, Chirac Vakfı tarafından verilen Chirac Çatışmaların Önlenmesi Ödülü'ne layık görüldü. Bu yıl dokuzuncu kez verilen ödüllerin sahipleri 27 Eylül tarihinde toplanan Chirac Vakfı Jürisi'nin oylarıyla belirlendi. Törende, Lübnan kamplarındaki mültecilerin rehabilitasyonuna tiyatro aracılığıyla katkı sunan Zoukak Topluluğu da, Chirac Vakfı'nın Barış İçin Kültür Ödülü'nü aldı.

2008 yılında Fransa'nın eski cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından kurulan Chriac Vakfı'nın amacı ‘çatışmaların önlenmesi, kültürlerarası diyaloğu ve sağlığa erişim kalitesinin yükseltilmesini desteklemek'.

Chirac Vakfı temsilcileri, ödülün jüri üyeleri ve seçici kurulunun yanı sıra, uluslararası basın kuruluşlarından temsilciler ve hak temelli savunuculuk alanındaki kanaat önderlerinin katıldığı ödül töreninde, Hrant Dink Vakfı adına ödülü, Vakıf Başkanı Rakel Dink Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un elinden aldı.

​Paris'teki Quai Branly Müzesi'nde yapılan törende konuşan Rakel Dink "2007 yılında ailemizin başına gelen felaketin ardından bu Vakfı dostlarla birlikte kurma kararı aldığımızda tek bir niyetimiz vardı: Hrant'ın mücadelesini bu kurumla sürdürmek, hayatımızda oluşan büyük boşluğu onun insan hakları mücadelesiyle doldurmaya çalışmak" dedi.

Rakel Dink konuşmasında şunları söyledi: "Onu hedef gösteren, düşmanlaştıran, öldüren ırkçı zihniyet, bugün sadece Türkiye'de iktidardan pay almaya çalışmakla kalmıyor, dünyada da yükseliyor, yeni ‘öteki'ler ve ‘düşman'lar yaratıyor, duvarlar örüyor. Bu dünyada o kadar acı yaşandı ki, artık yetmez mi? Bu kadar kan ve gözyaşı yetmez mi? Acıları çoğaltmak yerine, var olan acılara şifa olma yollarını aramak gerekmez mi? Devletlerin amacı öldürmek değil yaşatmak olmalı! Çünkü Tanrı bize korkaklık ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir."

​"Nefret söylemi tüm dünyada yükseliyor"

Dink, şöyle devam etti:

"Yerinden yurdundan edilmenin ne demek olduğunu bilen bir Ermeni olarak bugün milyonlarca mültecinin köklerinden kopup dünyaya savrulduğunu görmek ayrı bir acı veriyor. Bu durumla ilgili devletlerin reaksiyonunu izlemek ise ibretlik… Maalesef nefret söylemi tüm dünyada yükseliyor ve insanları kendi dini veya etnik mahallelerine daha da kapanmaya yöneltiyor."

Sözlerine "Hrant Dink'i öldüren ırkçı zihniyet sadece gücü elinde tutmakla kalmıyor hala bütün dünyada yayılıyor" diye devam eden dink, şunları ifade etti: "Ancak yükselen yalnızca nefret söylemi değil. İnsan haklarını savunanların sesi de daha çok yükseliyor. Vakfımızın amacı, kendi yuvamız Türkiye'den başlayarak ayrımcılıkla mücadele etmek, diyalog ve barış dili kurmak, farklı kimlikleri yakınlaştırmak, kültürel mirası korumak, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini geliştirmek, duvarlar örülen bir dönemde sınırları açmak, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin gelişmesine katkı sunmak ve en önemlisi insanların kafalarındaki sınırları aşmak."

​"Yalnız olmadığımız bilmek bize umut veriyor"

Rakel Dink, Hrant Dink Vakfı'nün yürüttüğü çalışmalara ilişkin şunları söyledi: "Biz bütün bunlar için Türkiye'de Ermeni, Türk, Kürt, Müslüman, Hristiyan birlikte çalışıyoruz. için Türkiye'de Ermeni, Türk, Kürt, Müslüman, Hristiyan birlikte çalışıyoruz. Dünyada aynı idealler için çalışan, insan hakları mücadelesini yürüten büyük ailenin bir parçası olmak bize onur veriyor. Bazen dev dalgalara karşı verilen bir mücadele hissi verse de ne Türkiye'de ne de dünyada yalnız olmadığımızı bilmek bize umut veriyor."

Macron: Halkları birbirine yakınlaştırarak mücadele veriyorsunuz

Rakel Dink ve Chirac Vakfı'nın Barış İçin Kültür Ödülü'nü verdiği Zoukak Topluluğu'nun ardından söz Macron, Rakel Dink'e dönerek "Madam Rakel Dink, çabalarınız için teşekkür ediyoruz" dedi.

Konuşmasına "Fransa sadece dünyaya açık olduğu sürece büyüktür" sözleriyle başlayan Macron, "Vakıf 2009 yılından beri Türkiye medyasındaki ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik söylemi ifşa ediyor" diyerek bunun bahsedilen kavramların yükselişte olduğu bir dönemde çok önemli bir mücadele olduğunu söyledi.

Vakfın ‘Türkiye-Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesindeki somut çalışmaları olduğunu belirten Macron, "Üç ülke arasında uzlaşmanın ne kadar zor olduğunu bizzat biliyorum. Ama siz buna rağmen halkları birbirine yakınlaştırarak bu alanda mücadele etmeye devam ediyorsunuz" dedi.

"Basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamaları yorulmadan takip edeceğim"

Konuşmasında Türkiye'deki tutuklu gazeteci ve akademisyenleri hatırlatan Macron, "Yorulmadan ve inatla basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamaları, sizin gibi risk alan insanları takip edeceğim" dedi ve ekledi:

"Fransa buna saygı gösteriyor. Türkiye cumhurbaşkanıyla da ülkesinde tutuklu bulunan Fransız gazetecilerin, diğer Avrupalı gazetecilerin ve insan hakları savunucularının serbest bırakılması için onu ikna etmek üzere sürekli diyalog halindeyim."