Magazin

Mabel Matiz, 'hayran'ının homofobik hakaretine böyle cevap verdi

"İsterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin; isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin"

09 Mart 2017 18:28

Şarkıcı Mabel Matiz, dün Konya’ya gitti ve Hz. Mevlana’nın türbesinin kapısı önünde bir hayranının isteğini kırmayarak onunla fotoğraf çektirdi. Ancak sonrasında ünlü şarkıcının tepkisine yol açan bir gelişme yaşandı.

Hayranı, kendisiyle çektirdiği fotoğrafı, homofobik hakaret içeren "Topsun falan ama birkaç şarkın güzel" notuyla paylaştı. Bunun üzerine Mabel Matiz, sosyal medya hesabından uzun bir metin paylaştı. "Belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti" diyen Matiz, "Top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız. Bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. İsterim ki Mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin" ifadesini kullandı. Matiz, "İsterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin; isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin" diye yazdı.

Mebel Matiz'in İnstagram paylaşımı şöyle:

"Merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. Yukarıdaki post, dünkü Hz. Mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. Birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. Yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. Bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde fark ettim. Tuhaf hissettirdi. Çocukluğumdan başlayıp şimdinin Youtube yorumlarımın yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. Ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. Belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. Ben de buraya bir not düşmek istedim. Şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; Bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. Üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. İsterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. İsterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. İsterim ki hep bir sorunuz olsun. İsterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. İsterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. İsterim ki bilerek konuşun. İsterim ki Mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. İsterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. İsterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. İsterim ki bu cümleler bir işe yarasın. İsterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. Çoğumuzun gözü bağlı şekilde Sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? Bilmiyorum. bu aralar instagram’dan da çok sıkılıyorum. Söyleyeceklerim bu kadar. Sevgiyle.”