Ekonomi

'Kuru indirecek tek şey faiz artışı'

Ekonomist Uğur Gürses: Doların yükselmesinin iki nedeni var, biri yurt dışındaki konjonktür ve politik gelişmeler

15 Nisan 2015 12:12

Ekonomist Uğur Gürses, doların durdurulamayan artışı üzerine Merkez Bankası'nın dün yaptığı sözlü müdahale ile ilgili, "Parametresi belli olmayan bir müdahalenin anlamı yok.TL faizleri yukarı çıkarılmadığı sürece liradaki değer kaybı devam edecek. Değer kaybının önüne geçecek tek takoz, faizlerin yükseltimesi" yorumunda bulundu.

Gürses, Merkez Bankası faizleri yükseltmediği sürece TL’deki değer kaybının önüne geçilemeyeceğini belirtti. Merkez Bankası’nın döviz satmaya eğilimli olmadığını, TL faizi yükseltmediği için döviz satış ihalelerini de artıramadığını söyleyen Gürses, dolardaki yükselişin iki nedeni olduğunu belirterek “Bunlardan birincisi yurtdışındaki konjonktür. Doların yükselme potansiyeli yüksek. Hem de politik gelişmeler yatırımcıyı tedirgin ediyor" dedi.

Cumhuriyet gazetesinden Pelin Ünker'e konuşan Uğur Gürses, "Ne yaparsak yapalım piyasaları etkilemiyor havası vardı ama artık görülüyor ki etkiliyor” diye konuştu. Yatırımcının Türkiye’den uzak durduğunu vurgulayan Gürses, diğer gelişmekte olan ekonomilere göre Türkiye ile ilgili kaygının daha yüksek olduğunu söyledi. Türkiye’de ‘politik gürültü’nün yatırımcıyı olumsuz etkilediğini belirten Gürses, TL’den kaçma eğiliminin olduğunu belirtti.

ABD’den gelen olumlu veriler Merkez Bankası Fed’in yıl içinde faizleri artıracağı beklentisini her geçen gün yükseltirken, Türkiye ekonomisindeki yavaşlama sinyalleri, seçim öncesi artan siyasi gerginlikler ve ekonomi yönetimine ilişkin belirsizlikler nedeniyle TL ağır darbe alıyor. Dolar/TL dün de 2.6873’e çıkarak yeniden rekor kırdı.

Liradaki keskin düşüş nedeniyle faiz indirimi tartışmaları da yerini ‘faizleri yükseltmenin zamanı geldi mi?’ sorusunda bıraktı. TL’nin değer kaybına geçecek tek takozun faizlerin yükseltilmesi olduğunu belirten piyasa uzmanları, Merkez’den böyle bir müdahale beklemediklerini ve dolar/TL’deki yükselişin süreceğini düşünüyor. Bankacılar TL’deki seyrin seçim riskini ve seçim sonrası Türkiye’nin uzun vadeli ekonomi politikalarının ekseni üzerindeki soru işaretlerininin TL’deki değer kaybında etkili olduğunu belirtildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı sert eleştirmesiyle başlayan süreç ve ekonomi yönetimine ilişkin belirsizlik TL’yi baskılayan iç unsurlar olurken dolardaki küresel değer kazancı ana dış belirleyici oldu. Fiyatlar, dört aydır süregelen düşüşün ardından martta yüzde 0.2 artarak tekrar yükselişe geçti.

 

3. kaybeden TL

 

TL son 3 aydır benzer para birimlerinden daha kötü bir performans gösterirken, dün de yüzde 1’e yakın değer yitirdi. TL, bu oranla Macaristan Forinti ve Güney Afrika Randı’ndan sonra gelişen ülke para birimleri içinde en fazla kaybeden üçüncü para birimi oldu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise rekor üstüne rekon kıran kurla ilgili, bu artışı ihracatçının en kısa zamanda fırsata dönüştüreceğine inandığını söyledi.

 

 

'Kuru indirecek tek şey faiz artışı'

 

Liradaki değer kaybının süreceğini savunan Gürses’e göre, kuru durduracak tek takoz faiz.

Ekonomist Uğur Gürses, Merkez Bankası faizleri yükseltmediği sürece TL’deki değer kaybının önüne geçilemeyeceğini söyledi. Merkez Bankası’nın döviz satmaya eğilimli olmadığını, TL faizi yükseltmediği için döviz satış ihalelerini de artıramadığını söyleyen Gürses, Merkez’in dün yaptığı sözlü müdahale ile ilgili şunları söyledi: “Parametresi belli olmayan bir müdahalenin anlamı yok. TL üzerindeki değer kaybı devam edecek. TL faizleri yukarı çıkarılmadığı sürece liradaki değer kaybı devam edecek. Değer kaybının önüne geçecek tek takoz, faizlerin yükseltimesi. Kur üzerindeki baskı döviz faizlerinin yüksek olmasından, döviz likiditesinin azlığından değil; TL faizlerinin yukarı çekilmemesinden kaynaklanıyor.”

Uğur Gürses, dolardaki yükselişin iki nedeni olduğunu belirterek “Bunlardan birincisi yurtdışındaki konjonktür. Doların yükselme potansiyeli yüksek. Hem de politik gelişmeler yatırımcıyı tedirgin ediyor.

 

Yatırımcı kaçıyor

 

Ne yaparsak yapalım piyasaları etkilemiyor havası vardı ama artık görülüyor ki etkiliyor” dedi. Yatırımcının Türkiye’den uzak durduğunu vurgulayan Gürses, diğer gelişmekte olan ekonomilere göre Türkiye ile ilgili kaygının daha yüksek olduğunu söyledi. Türkiye’de ‘politik gürültü’nün yatırımcıyı olumsuz etkilediğini belirten Gürses, TL’den kaçma eğiliminin olduğunu belirtti.

 

Sözlü müdahale

 

Dolar/TL’deki artışın önüne geçmek isteyen Merkez Bankası’ndan (TCMB) dün sözlü müdahale geldi. Merkez, 22 Nisan’da yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında, döviz depo piyasası faizlerinde ölçülü bir indirimin ve TL zorunlu karşılık (ZK) oranlarına ödenen kısmi faiz oranlarında ölçülü bir artışın gündeme alınacağını açıkladı. Toplantıda gerekli görülmesi halinde finansal piyasalardaki istikrarı destekleyici ilave tedbirler de alınabileceği belirtildi.

Bankacılar, 10 Nisan itibarıyla bankacılık sektörünün TCMB nezdinde yaklaşık 10.3 milyar TL’lik TL ZK tuttuğunu belirttiler. TCMB’nin Mart 2015 itibarıyla kamu enerji şirketlerine yapılanlar dahil bu yılki net döviz satışı 7.2 milyar dolar oldu.

 

Artışın ana nedeni kırılganlık

 

Bilkent Üniversitesi’nden gazetemiz yazarı Prof. Erinç Yeldan ise kurdaki yükselişin esas nedeninin Türkiye ekonomisindeki yapısal kırılganlıklar olduğunu söyledi. Yeldan, dolarda yurtdışındaki olumlu-olumsuz haberlere bağlı olarak inişli çıkışlı sürecin devam edeceğini ancak ana eğilimin dövizin pahalanması şeklinde olacağını belirtti.

 

İhracat artışı hayal

 

Yeldan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kurdaki gelişmelerin ihracatçılar için fırsat oluşturacağı’ sözleriyle ilgili “Türkiye, iç tüketimin baskılandığı bir ortamda devalüasyon yoluyla ihracat artışı hedefliyorsa kalıcı bir artış yakalaması, dünya pazarında söz sahibi olması mümkün değil” diye konuştu.

İlgili Haberler