Kültür-Sanat

Kurt Vonnegut'un 'Kör Nişancı' kitabı ilk kez Türkçe'ye çevrildi

Amerikan edebiyatının sivri dilli bilgesi Kurt Vonnegut biri Türkçe'ye ilk kez çevrilen üç kitabı Can Yayınları imzasıyla yayımlandı

25 Haziran 2016 00:13

Alışılmışın sınırlarını aşan, bilindiği alaşağı eden, 20. yüzyıl edebiyatına damgasını vuran Kurt Vonnegut'un üç kitabını: 'Kör Nişancı', 'Maymun Evine Hoş Geldiniz' ve 'Galápagos'u Can Yayınları yayımlıyor. Kitapların çevirisi Handan Balkara ait. Kör Nişancı, özgün adıyla Deadeye Dick, Türkçe okurlarıyla ilk defa buluştu.

Sanatatak'ın haberine göre; kara mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, Time’ın deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar... ahlaklı bir soytarı, deli bir biliminsanı.” 

Kör Nişancı, masumiyetin yok edilişine tüyler ürpertici, trajikomik bir bakış. Şampiyonların Kahvaltısı’ndan aşina olduğumuz Midland City’de yaşanan bir dizi felaketin ortasında –çifte cinayet, şömine raflarında ölümcül oranda radyasyon, kayıp bir kelle, nötron bombasıyla yok edilen bir şehir– Rudy Waltz, namı diğer Kör Nişancı, okuru budalaca bir mutluluk arayışına çıkarıyor.  Ömrü boyunca bir çocukluk hatasının kefaretini ödemeye çalışan Rudy’ninki, Kurt Vonnegut’a özgü bir suç ve ceza hikâyesi.

Maymun Evine Hoş Geldiniz, romanlarıyla bilinen yazarın öykü türünde de ne kadar büyük bir usta olduğunun göstergesi. Bir yanda yazarın her zamanki esprili dili, absürtlükler ve hiciv, öte yanda daha sade anlatılar, banliyö öyküleri ve trajediler... Her zaman özgünlüğüyle anılan yazarın, aynı zamanda Amerikan öykü geleneğinin bütün birikimini nasıl özümsediğini de görmemizi sağlayan bu kitaptaki öykülerin ortak noktası, başta otorite olmak üzere tüm insanlığa karşı eleştirel bir yaklaşım.

Vonnegut, Galápagos’ta o eşsiz mizah anlayışıyla yörüngesini şaşmış dünyayı masaya yatırıyor ve bizlere felaket ânında ilk kurtarılacakların neler olduğunu hatırlatıyor.

Her şey bir milyon yıl önce, MS 1986’da koca beyinli atalarımızın Galápagos Adaları’nda mahsur kalmasıyla başlar. Dünya bir felaketin pençesinde cebelleşirken Galápagos ahalisi sadece insan soyunu sürdürmekle kalmayacak, yepyeni bir ırkın, küçük beyinlilerin ortaya çıkmasına da öncülük edecektir. Peki bu “geri evrim”e bir milyon yıl boyunca tanıklık eden anlatıcımız kim dersiniz?  Elbette Kurt Vonnegut evreninin vazgeçilmezi, ünlü bilimkurgu yazarı Kilgore Trout’un oğlunun hayaleti!