Gündem

Kürdistan'dan sonra, Kürtçe kelimeler tutanaklardan ayıklandı

BDP'li Hasip Kaplan'ın, bütçe tasarısı konuşmasında kullandığı 'nasname', 'aqle sivik bare girane' ( hafif akıl ağır yüktür) atasözü tutanaklardan ayıklandı

11 Aralık 2013 18:20

Hülya Karabağlı/ ANKARA

TBMM’de, "Kürdistan", ayıklamasından sonra Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'a makas kullanıldı. Kaplan’ın bütçe tasarısı konuşmasının aralarına serpiştirdiği Kürtçe sözler tutanaklardan çıkarıldı. Tutanak metninin altına, "Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan bir dilde bir takım kelimeler ifade edildi”  notu düşüldü. Kaplan, “Kürdistan için mahkemeye verecektik. Şimdi bununu içinde mahkemelik olacağız” dedi.

Kaplan’ın ‘nasname’, ‘yek’, Türkçe anlamı "hafif akıl ağır yüktür” anlamındaki “aqle sivik bare girane” atasözü  tutanaklardan  çıkarıldı. Tutanaklarda bu bölüm üç nokta konularak parantez içinde  (X) işareti  konuldu.  Kaplan’ın bütçenin bu sabahki bölümündeki konuyla  ilgili  konuşması şöyle.

HASİP KAPLAN (Devamla) – Ben bir bölümünü aldım arkadaşlar, en fazla bütçe askeri ve güvenlik harcamalarına ayrılmış, ben bu bölümü aldım.

Bakın, Milli Savunma Bakanlığı: Bilgi, kayıt vermemişsiniz, görüş bildirilmemiş. “…” (x) Bu bir.

Parantez içinde mi yazıyorsunuz, öyle bir talimat mı var sayın …? Gerçekten, merak ediyorum. Geçen gün “…” (x) dedim, parantez içine almışsınız.

(x) Bu bölümlerde Hatip tarafından Türkçe olmayan bir dilde kelimeler ifade edildi.

BAŞKAN – Sayın Kaplan, süreniz doldu. İstiyorsanız mahsuben yine ilave süre vereyim, ondan sonra tekrar sıkıntı yaşamayalım.

HASİP KAPLAN (Devamla) – Bitirdim Sayın Başkanım.

Ve son sözüm, e, onu söyleyeyim, zaten kayda geçmeyecek ama: “…” (x)  Hafif akıl ağır yüktür; bunu da benden söylemesi size.

 (x) Bu bölümlerde Hatip tarafından Türkçe olmayan bir dilde kelimeler ifade edildi.

HASİP KAPLAN (Devamla) - "Yek" uluslararasıdır, enternasyonaldir ya, enternasyonal arkadaşlar. Şimdi, "yek"i yazamayan bir Mecliste özgür idare olur mu? Demokrasi tartışması yaşayabilir misiniz?

…(x) demişim, …(x) hem Kürtçedir hem dünyaya mal olmuş bir kelimedir. Onu da tırnak, tırnak içine almışsınız.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Farsça, Farsça...

HASİP KAPLAN (Devamla) - Sonra, dün bir atasözü söyledim, iktidar için dedik ki: "Yani Kürtçe bir atasözü var …(x), …(x) hafif akıl, …(x)ağır yük. Ona da nokta nokta, x işareti "Bilinmeyen dilde…"

Şimdi, gittim Tutanak Müdürlüğüne "Müdür Bey, Başkanlığın size bir talimatı var mı bu konuda? Çıkarın, istiyorum." dedim. "Yok, yazılı bir talimatı yok." dedi. E, be, kardeşim, madem talimatı yok… İsrail Devlet Başkanı gelir burada İbranice konuşur. Obama gelir burada İngilizce konuşur, Türki cumhuriyetlerinin bütün liderleri gelir burada konuşur. Bırak onu, Uluslararası Ceza Mahkemesinin hakkında tutuklama kararı verdiği El Beşir de gelir burada konuşur, hepsinin konuştuğu dillerde tutanaklara geçersiniz. Kürtçeye gelince bir yasak zihniyet başlıyor, bir inkâr başlıyor, bir ret başlıyor. Siz sindiriyor musunuz içinize bunu arkadaşlar? Sayın Meclis Başkanım…

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Hakarettir, hakaret! Yeter artık!

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu hakareti kabul etmiyoruz. Bu saygısızlığı kabul etmiyoruz bu Mecliste. Edepse edep bu, adapsa adap bu. Başbakanın sözüyle söylüyorum. Edepse Kürtçe yazılacak. Adapsa Kürtçe yazılacak. Hukuksuzsa öyle yazılacak. Hukuksa öyle yazılacak. Adaletse öyle yazılacak. İnsan Hakları Günü'yse öyle yazılacak. Demokrasiyse öyle yazılacak. Ha, "Kenan Evren'in 12 Eylül darbesiyle getirdiği 2932 sayılı Yasa Dil Yasağı Yasası yürürlüktedir." diyorsanız, Sayın Başbakan Yardımcım… 2932 sayılı Yasa Özal döneminde

kaldırılmadı mı? Kaldırıldı. E, kaldırıldı, siz daha niye uyguluyorsunuz darbe hukukunu burada arkadaşlar? Bunun düzeltilmesi lazım.

Kürtlere saygı istiyoruz, Kürdistan'a saygı istiyoruz, halklara saygı istiyoruz, Türklere saygı istiyoruz, Çerkezlere, Boşnaklara, Lazlara, bu ülkenin bütün zenginliklerine, bütün farklılıklarına. Biz inanıyoruz ki onlar demokrasinin harcıdır, birliğidir, ayrılık nedeni değildir.

Onun için, Sayın Başkan, ya, bunu da düzeltirsiniz ya da, raporda yaptığınız gibi, size bir dava daha açarız, eder iki dava. Keyfiniz bilir, sizinle mahkemelik olacağız. Bu saatten sonra, bu yaştan sonra beni avukatlığa döndürmeyin.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Başkanla zaten mahkemelik olacağız.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Sizinle mahkemelik olacağız.

Sayın Başkan, bu tutanakları celbedin, getirin ve düzeltin.