Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud, Selman 'başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurmanın Filistinlilerin hakkı olduğunu' söyledi. Kral'ın bu sözleri, bazı İsrailliler tarafından 'Batı Kudüs'ü de İsrail'in başkenti olarak tanıdığının işareti' olarak yorumladı.
Kudüs gündemiyle toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi'ne katılmayan Suudi Kralı, Riyad'da Şura Konseyi'nin açılışında konuştu. Suudi Kralı, kraliyete danışmanlık yapan Şura Konseyi önünde 7 dakikalık bir konuşma yaparak yönetiminin gelecek yıl için önceliklerini açıkladı.
"Tüm yasal haklar iade edilsin"
Sputnik'te yer alana habere göre, İsrail-Filistin ihtilafı başta olmak üzere tüm çatışmalara barışçı çözüm istediğini belirten Suudi Kralı, 'başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti dahil Filistinlilere tüm yasal haklarının iade edilmesi' çağrısı yaptı. ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyarak Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını da 'Filistin halkının haklarının ciddi şekilde ihlali' diye kınadı.
Bazı İsrailli kaynaklar, Suudi Kralı'nın bu sözlerini 'Batı Kudüs'ü de İsrail'in başkenti olarak tanıdığının işareti' olarak yorumladı.
"Rönesans ve kalkınmayı"
Selman, Suudi Arabistan içinde önceliği ekonomiye verdi. 81 yaşındaki Kral, yolsuzlukla mücadelenin devam edeceğini, yolsuzluğa adalet ve kararlılıkla karşı koyacaklarını, böylece her vatandaşın arzuladığı rönesans ve kalkınmayı yaşayacaklarını vurguladı. Özel sektörü kalkınma ortağı yapmak istediklerinden söz eden Selman, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın (MbS) petrolden başka gelir kaynakları bulmaya yönelik '2030 Vizyonu' isimli ekonomik planını ilerlettiklerini söyledi.
"Yoksullara para yardımı"
Sübvansiyonlarda kesintilerin süreceğini, ama yoksul ailelere nakit para yardımı yapılacağını aktaran Selman'ın konuşmasında ülkenin dizginlerini elinde tutan oğlu MbS ve tartışmalı fetvalarıyla tanınan Büyük Müftü Abdülaziz Şeyh de hazır bulundu.
Prensler gözaltında
Suudi Arabistan'ın petrole bağımlığını sona erdirmeye yönelik bir dizi ekonomik reforma soyunan MbS, kasımda yolsuzlukla mücadele gerekçesiyle aralarında prensler ve bakanların da olduğu en üst düzeyden yüzlerce kişiyi gözaltına aldırmış ve bazılarının mal varlıklarına el koymuştu.
