Gündem

Kobanê'ye ilişkin yeni kirli planlar

Ümit Kıvanç, Kobanê'ye yönelik Özgür Suriye Ordusu'nun YPG'ye destek vereceğini açıklamasının ardından yaşananları derledi

24 Ekim 2014 11:35

Ümit Kıvanç*

 

23 Ekim Perşembe günü, Özgür Suriye Ordusu'nun Kobanê'ye 1300 kişilik bir kuvvet göndereceği haberleri duyuldu. Bir süre, YPG veya PYD'nin bu konuda tavır belirtip belirtmeyeceği beklendi. Resmî açıklama yapılmadı. Gün içinde, Kobanê'deki YPG komutanlarından Meryem Kobanê ile Meysa Ebdo'nun gayriresmî beyanlarını öğrendik.

ANF muhabiri Sedat Sur'un (Twitter FF> @SedatSur3) aktardığına göre, Meryem Kobanê, "ÖSO bize yardım edecekse Til Ebyad'da İD ile savaşsın" demişti. Ebdo da, ÖSO'nun kuvvet gönderme kararını "kendilerine danışmadan" aldığına dikkat çekmiş, ÖSO'nun "Kobanê dışındaki İD mevzilerini vurmasını" önermişti. Ebdo, ÖSO ile ancak Kobanê için kurulmuş bulunan Burkan El Fırat ittifakına katılırlarsa işbirliği yapacaklarını söylemiş, "Ama aksi olmaz" demişti.

Ancak YPG komutanın "olmaz" dediği, tam da ÖSO komutanlarından Abdulcabbar Akidi'nin olmasını istediği şey. Al Jazeera'nin Kobanê konulu Canlı Blog'undan öğrendiğimize göre, Akidi, Kobanê'ye 1300 kişilik silahlı güç gönderme konusunda şöyle konuştu: "Bu bizim görevimiz. Kobanê, Halep'e bağlı ve Suriye'nin bütünlüğünü korumak adına bunu yapıyoruz. Allah'tan zafer umuyoruz. Biz sadece YPG için değil, oradaki sivillere ve ordumuza bağlı güçlere de destek vermek için gönderiyoruz bu gücü. Bu kararı vicdani olarak kendiliğimizden aldık."

Görüldüğü üzre, bu sözler arasında Kürt siyasetçilerini telaşlandırabilecek yeterince unsur var. ÖSO komutanı, açıkça, "Kobanê Halep'e bağlıdır, Suriye'nin parçasıdır"ı vurguluyor ve Kobanê'de muhtemel bir YPG zaferinin neredeyse kaçınılmaz hale getireceği Rojava özerkliğini kolay kolay kabul etmeyeceklerini belli ediyor. Bu sözlerin arkasına eklediği cümleyse, meseleyi berraklaştırıyor: "Erbil'den Peşmerge güçleri gönderilirken bizim bu şekilde elimiz kolumuz bağlı beklememiz mâkûl olmaz."

Öyle anlaşılıyor ki, ÖSO içindeki birtakım gruplarla giriştikleri ittifak, Rojava Kürtlerini tam anlamıyla rahatlatmayacak. Esad karşıtı cephenin Sünni-Arap unsurları, her türlü muhalefetin kendi otoriteleri altında kalması konusunda hassaslar. Böylece, İD'den kurtarıldığında Kobanê'ye hakim olmak için, bir tarafında YPG ile Peşmerge'nin, öbür tarafında ÖSO unsurlarının yeralacağı yeni bir mücadele başlayacak. YPG'nin şu anda birlikte savaştığı Fırat Volkanı'ndaki ÖSO unsurlarıyla ilişkisinin ne kadar kalıcı ve güvenilir olduğu da herhalde bu aşamada ortaya çıkacak.

"Kobanê'ye ilave ÖSO kuvveti" planının arkasında ÖSO'nun "özgür iradesi" dışında birtakım güçlerin olup olmadığı daha ilk andan tartışılmaya başlandı. ÖSO komutanı da "kararı özgür irademizle aldık" diye özellikle vurgulamakla bu şüpheyi davet etti. Bu soru ortaya atılır atılmaz akla ilk gelen perde gerisi aktörü, Ankara. Başlarına çorap örülmeye çalışılan her durumda haklı olarak Ankara'yı suçlayan Kürtler hemen, kendileri için neredeyse kesinlik taşıyan bu ihtimale dikkat çektiler. Ankara'dan henüz "bu meseleyle ilgimiz yok" yollu bir açıklama duyulmadı. Buna karşılık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir defa daha, Kobanê'de İD ile savaşanların "iki bin terörist" olduğunu iddia etti ve Kobanê'de Kürt hakimiyetine ÖSO aracılığıyla set çekme planının arkasında AKP hükümetinin olabileceği şüphelerini güçlendirdi.

Bu huzursuzluk kaynakları, kaçınılmaz olarak yeni şüphe ve sorular doğuruyor. Eğer Suriye'nin kuzeyinde özerk Kürt bölgeleri oluşmasını/varolanların yaşamasını önlemek üzere bu tür karışık işlere kalkışılacaksa, demek bu planlar Kobanê ile sınırlı kalmayacak, Cezire ve Afrin'e de uzanacak. Şahsen, işlerin buraya vardırılabileceğine ihtimal vermiyorum. Mümkün olmayacaktır, umuyorum. Ama bu, mevcut hükümet bunu denemez, zorlamaz, anlamına gelmiyor ne yazık ki. Umarım gereksiz telaş yapıyoruzdur.


*Ümit Kıvanç’ın bu yazısı www.riyatabirleri.blogspot.com.tr sitesinden alınmıştır.