Gündem

Kitap okumanın 360 katı kadar televizyon izliyoruz

"Türkiye’de son 10 yılda 44 ilimizde tek bir kütüphane açılmadı"

19 Temmuz 2017 15:25

Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde  ‘kütüphane sayılarına’ ilişkin sorusuna, Kültür ve Turizm Bakanlığı yanıt verdi.

Bakanlığın yanıtlarına göre, Türkiye’de son 10 yılda 44 ilimizde tek bir kütüphane açılmadı. Ülkenin nüfusu 2004 ile 2016 yılları arasında yüzde 19,2 artarken kütüphane sayısı yüzde 16,6 azaldı.

Buna göre Türkiye'de bireyler kitap okumaya  1 dakika ayırırken televizyon izlemeye ise 6 saat ayırıyor.  

itap Okumaya Günde 1 Dakika Televizyon İzlemeye 6 Saat

Aylin Nazlıaka, Bilgi edinme talebine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen yanıt hakkında şu  bilgileri verdi:

- Türkiye genelinde bin 134 halk, çocuk ve gençlik kütüphanesi ile 6 edebiyat müze kütüphanesi olmak üzere toplam bin 140 kütüphane vardır. 2004 ile 2016 yılları arasında ülke nüfusumuz %19,2 artarken kütüphane sayısı %16,6 azalmıştır.

- Son on yılda toplamda 25 milyon 378 bin kişinin yaşadığı 44 ilimizde bir tek kütüphane dahi açılmamıştır. Ağrı, Artvin, Bitlis, Eskişehir, Gaziantep, Hakkari, Konya Mardin, Muğla, Samsun, Siirt, Yozgat, Kırıkkale bu illerimizde sadece bazılarıdır.

- Yine son on yılda 54 milyon 436 bin kişinin yaşadığı 37 ilimizde sadece 66 kütüphane açılmıştır. Yani 1 milyon 471 bin kişiye bir yeni kütüphane düşmektedir.

- 2017 itibariyle bin 140 kütüphane bulunan ülkemizde 127 kütüphane kapalıdır. En çok kapalı kütüphane bulunan ilimiz 7 kütüphane ile Diyarbakır’dır. Diyarbakır’ı 6 kütüphane ile Kastamonu ve Nevşehir izlemektedir. Bu illerin ardından ise 5 kütüphane ile Erzincan gelmektedir.

 Nazlıaka’nın yazılı açıklaması da şöyle:

Kütüphaneler toplumu eğitim, kültür, bilim ile buluşturan toplumda okuma alışkanlığını geliştiren kurumlardır. Kütüphanelerin yaygınlığı, erişilebilirliği, basılan ve okunan kitap sayısı bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmişliğinin yanı sıra gelişme endeksini de belirleyen faktörler arasındadır.
Ülkemizde kütüphane sayısının yeterli olmadığı, insanlarımızın yeterince kitap okumadığı yaygın ve sık sık dile getirilen bir eleştiridir. Uluslararası Yayıncılar Birliği 2016 verilerine göre, Türkiye'de kişi başına yılda 8.4 kitap düşmektedir. TÜİK’in yaptığı araştırmalara göre ise kitap okumak insanlarımızın ihtiyaç listesinde 235. sırada yer alırken bir kişi günde ortalama kitap okumaya 1 dakika, TV izlemeye ortalama 6 saat, internete 3 saat ayırmaktadır.

Demokrat Eğitimciler Sendikası Araştırma Merkezi (DESAM)’nin 2015 yılında yayınlandığı rapor, Türkiye’de okuma alışkanlığının yok denecek kadar az olduğunu göstermektedir. AB ülkelerinde kitap okuma oranı % 21 iken ülkemizde sadece yüzde 0,01’dir. DESAM raporunda atıfta bulunulan UNESCO dünyadaki okuma alışkanlıkları raporuna göre Türkiye, kitap okuma oranında dünya ülkeleri arasında 86’ncı sıradadır. Sıralamada Gambiya, Fildişi Cumhuriyeti gibi Afrika ülkeleriyle birlikte yer almaktadır.

80 Milyon Nüfus ve Yaklaşık 22 Milyon Öğrenciye Karşılık 1 Milyon Kütüphaneye Kayıtlı Kişi Bulunuyor
Basınımızda yer alan haberlere göre; 2004 yılında 1.367 olan halk kütüphanesi sayısı 2013 yılında 1.118’e gerilemiştir. Avrupa ülkelerine baktığımızda ise kütüphaneler açısından durumun oldukça farklı olduğu görülmektedir. EBLIDA (Kütüphane, Enformasyon ve Dokümantasyon Dernekleri Avrupa Bürosu) istatistiklerine göre; Almanya’da halk kütüphanesi sayısı 9.550, Fransa’da ise 9.400’dür. Kütüphanelere kayıtlı kullanıcı sayısı bakımından da Türkiye Avrupa ortalamasının çok gerisindedir. Fransa’da kayıtlı kullanıcı sayısı 11,3 milyon, İngiltere’de ise 11,4 milyon iken, Türkiye’de halk kütüphanelerinde kayıtlı kullanıcı sayısı sadece 1 milyondur.

Duble Yol Yapmaktan Kütüphaneye Sıra Gelmedi!
Duble yol, köprü kavşak yapmakla övünen, bir yerin açılışını 5-6 kez yapan iktidarının eğitim ve kültür yatırımlarında sınıfta kaldığı ortadadır. Anlaşılan o ki 15 yıllık AKP iktidarında duble yol yapmaktan kütüphaneye sıra gelmemiştir ya da iktidar tercihini eğitim, bilim ve kültürden yana kullanmamıştır.
Cehalete övgü düzen sözde profesörü YÖK Denetleme Kurulu üyesi yapan, ‘okumuşların şerri’ diyerek her defasında toplumun aydın kesimini hedef alan AKP zihniyetinin Türkiye’ye layık gördüğü tablo tam da budur. Bu verilerin Bakanlık tarafından paylaşılmış