Sağlık

Kırılgan kemik yapısı kan kanseri habercisi olabilir

"Açıklanamayan kansızlıkta kemik iliği biyopsisi yapılmalı"

04 Ekim 2018 22:02

Kırılgan kemik yapısı, şiddetli bel ağrısı, ileri yaş grubunda görülen ve kan kanseri hastalığı olan multipl miyelomanın en belirgin bulgusu olarak kendini gösteriyor.

En ufak bir darbe ya da ağırlık kaldırma sonucunda kemiklerin kırılması, bel ve omur ağrısı, kansızlık, sık enfeksiyon geçirme, genellikle ileri yaş grubunda görülen kan kanseri multipl miyelomanın (MM) habercisi olabilir.

Uzmanlar, bu tip yakınma ve bulguların bir arada bulunması halinde, durumun yaşlılığa bağlanılmaması ve hematolojik olarak incelenmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.

İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, bir kan hastalığı olan multipl miyeloma ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, hastalığın kan üretiminin yapıldığı kemik iliğinden köken alan ve bağışıklık sistemi hücresi plazma hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşmesiyle ortaya çıktığını söyledi.

Hastalığın en sık 60'lı yaş ve üstündekilerde görüldüğünü, yaş arttıkça sıklığın da yükseldiğini, ancak nadiren 40 yaş altındakilerde de gözlenebildiğini belirten Kalayoğlu Beşışık, hastalığın çok farklı belirti ve bulgularının olabildiğini dile getirdi.

"Kemiklerde en sık omurga etkileniyor"

Kalayoğlu Beşışık, tümörün en çok tutulum yaptığı yerin kemikler olduğuna dikkati çekerek, "Hastalığa yol açan hücrelerin salgıladığı bazı zehirli maddeler kemik yapısını hasarlıyor, incelmeye yol açarak kırılganlığı kolaylaştırıyor. Çünkü bu hastaların kemiklerinde oyuklar oluşuyor ve bu bölgeler kırılıyor. Örneğin, hasta ağır olmayan bir poşeti taşıdığında bile kol ya da bileği kırılabiliyor." diye konuştu.

"Kemiklerde ağır derecede osteoporoza neden olabilir. Tümör, kemiklerde en sık omurgayı ve sıklıkla bel omurlarını etkiliyor. Bu nedenle hastalıkta en önemli bulgu bel ağrısı olarak kendini gösteriyor." diyen Kalayoğlu Beşışık, tümörün omuriliğe baskı yapması durumunda ayaklarda uyuşma, yürüme güçlüğü ile ilerleyen ve tamamen uzuvların işlemez hale gelmesi ile felce yol açabilen nörolojik bulgulara neden olabildiğini dile getirdi.

Kalayoğlu Beşışık, kemik hasarının göğüs duvarında ve kaburgalarda da olabileceğinden hatalı olarak bu bölge ilişkili kalp ve göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurulabildiğini, kemik tutulumunun kol ve bacaklarda sürekli şiddeti artan ağrı şeklinde de ortaya çıkabildiğini belirtti.

Tümör hücrelerinin kemik iliğini işgal etmesi ve sağlıklı hücrelerin azalmasına yol açmasıyla kansızlık görülebildiğini dile getiren Kalayoğlu Beşışık, diğer kan hücrelerinde de eksiklik olabildiğini, kansızlık olan bir kişide halsizlik, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi şikayetlerin görüldüğünü söyledi.

Kalayoğlu Beşışık, söz konusu hastalarda bağışıklık sisteminin de zayıf olduğunu, antibiyotik tedavisine karşın tedavi ile kontrol altına alınamayan enfeksiyonlar veya sık sık enfeksiyon geçirmenin de bir belirti olabileceğini bildirdi. Bunlar içinde özellikle solunum yolu ve idrar yolu enfeksiyonlarıyla karşılaştıklarını belirten Kalayoğlu Beşışık, söz konusu tümörün böbrekleri de olumsuz etkileyerek böbrek yetmezliği ile multipl miyelomalı hastaların kliniğe böbrek yetmezliği ile başvurabildiğini söyledi.

Sevgi Kalayoğlu Beşışık, böbreklerde tutulum olması halinde kişide iştahsızlık, ağız kokusu, bulantı, kusma ve idrar miktarında değişikliklerle kendini gösterdiğini vurgulayarak, "Şiddetli bel ve sırt ağrısı ile başlayan bulguların kansızlık, kemiklerde çabuk kırılma, halsizlik, böbrek fonksiyon bozukluğu, sık enfeksiyon görülmesi gibi durumların bir arada olması halinde mutlaka kişi, multipl miyeloma açısından değerlendirilmeli." diye konuştu.

Hastaların büyük bir bölümünün ağrılarının yaşlılığa bağlı ortaya çıkabilen bel, sırt ve kemik ağrısıyla karıştırıldığından aile içinde önemsenmediğini, hematoloji uzmanına başvuruda geç kalınabildiğine dikkati çeken Kalayoğlu Beşışık, bu nedenle hem hekimlerin hem de kişinin ve yakınlarının bulgulara karşı duyarlı olması gerektiğinin önemli olduğunun altını çizdi.

"Açıklanamayan kansızlıkta kemik iliği biyopsisi yapılmalı"

Kalayoğlu Beşışık, tam kan tahlili yapılması halinde, kansızlık bulgusunda dikkatli inceleme yapılması gerektiğinin altını çizerek, "Hafif de olsa kan hücre sayısındaki değişiklik dikkate alınmalı ve bunun nedeni araştırılmalı." bilgisini verdi.

Rutin yapılan kan tahlilleri ile bu rahatsızlığın tespit edilemeyeceğine dikkati çeken, önce şüphe edilmesi, ardından bu hastalığa ilişkin belirteçlere bakılması gerektiğini vurgulayan Kalayoğlu Beşışık, "Özellikle açıklanamayan kansızlık durumunda mutlaka kemik iliği biyopsisi yapılmalı." uyarısında bulundu.