Gündem

Kiliseyi kilise olarak kullanmak yasak!

Protestan cemaatinin Ordu'daki Taşbaşı Ortodoks Kilisesi'nin ibadethane olarak kendilerine verilmesi için yaptıkları başvuru reddedildi

01 Nisan 2016 15:08

Ordu'da Agape Kilisesi Derneği'nin tarihi Taşbaşı Ortodoks Kilisesi'nin ibadethane olarak kendilerine verilmesi için yaptıkları başvuru reddedildi.

Agos'ta yer alan habere göre, Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, yaptığı açıklamada Taşbaşı Kilisesi’nin Arkeoloji Müzesi olarak kullanılacağından dolayı Agape Kilisesi’nin talebinin reddedildiğini açıkladı. Toparlak, “Başvurusu yapılan bina Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2 yıl önce Arkeoloji Müzesi olarak tescillendi. Başvurularına olumsuz yanıt verdik. Taşbaşı Kültür Merkezi’ni, Arkeoloji Müzesi olarak kullanacağız. Ordu’da kazılarda çıkan tarihi eserler orada sergilenecek. Sinop’ta Ordu hazineleri eserleri ve diğer arkeolojik eserler de buraya getirilerek burada sergilenecek” diye konuştu. 

Protestan cemaatinin ibadet yeri sıkıntıları sadece Ordu’yla sınırlı değil. İstanbul ve Ankara’da da ibadet yeri için yapılan başvurular reddedildi. Bursa’da ise Protestan Kilisesi’ne tahsis edilen kilisenin tahsis sözleşmesi yenilenememişti. Bursa Protestan cemaati kilisenin yeniden tahsis edilmesi için girişimlerini sürdürüyor.

 

Bürokrasi sorunu 

 

Protestan Kiliseler Birliği Genel Sekreteri Umut Şahin, ibadet yeri sıkıntısına ilişkin konuştu. “Yıllardır bu sıkıntı devam ediyor. Yaptığımız başvurular reddediliyor. Başvurularımıza genellikle yer yok diye cevap veriyorlar. Biz kendimiz yer gösterince, hemen Diyanet’te soruyorlar. Diyanet genellikle cami yapacağız cevabı veriyor. Belediyeler kilise açan belediye olmak istemiyorlar. Bürokrasi işliyor ve bütün enerjimizi tüketiyorlar.”

Cumhuriyet tarihi boyunca sadece İstanbul’da bir kilisenin kabul edildiğini hatırlatan Şahin, “İlk ve tek kilise. Onu da kendi imkanlarımıza yaptık” dedi.

 

AİHM’e taşındı

 

Protestan cemaatinin konuya ilişkin hukuki mücadelesi de sürüyor. Ankara’da Kurtuluş Kiliseleri, 2006’da Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne başvuru yaptı. Kilisenin başvurusuna belediyeden yanıt gelemeyince 2007’de yeniden başvurular yaptı. Belediye “uygun yer yok” cevabını verdi. Kilise, başvurduğu hukuki yolların hiçbirinden sonuç alamadı. 2013 yılında ise Ankara’da bulunan Çankaya Belediyesine başvuru yapıldı. İki farklı yer için yapılan başvurular da reddedildi. Kilisenin halen resmi statülü ibadet yeri bulunmuyor. Kilise, ibadet yeri sıkıntısına ilişkin AİHM’e başvurdu.

Türkiye’deki inanç gruplarının sorunları üzerine çalışma yapan Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişimi’nin proje yöneticisi Mine Yıldırım, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin inanç özgürlüğünü güvence altına alan 9. Maddesi ibadet etme, ibadet yeri kurma ve yaşatma haklarını da güvence altına altığına dikkat çekerek devletler açısından bunun bir yükümlülük doğurduğunu söyledi. Yıldırım “Söz konusu bir inanç topluluğunun ibadet yeri ihtiyacı ise devletin bu konuda engel olmaması ve gerekiyorsa ibadet yeri ihtiyacının karşılanması için adım atması gerekir” dedi. Yıldırım,  AİHM kısa bir süre sonra Yehova’nın Şahitleri Derneği tarafından konuyla ilgili açılmış bir davayı karara bağlayacağını ve bu kararın tüm inanç toplulukları için önemli olduğunu söyledi.