Gündem

CHP, seçim kampanyasını başlattı: Korkmayın, yılmayın, sinmeyin!

İşte, Kılıçdaroğlu'nun 'Milletçe Alkışlıyoruz' mitinginde açıkladığı seçim vaatleri...

11 Nisan 2015 16:18

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Milletçe alkışlıyoruz” mitinglerini İstanbul Kartal meydanında başlattı. CHP'nin projelerini açıklayan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında esnafa, ailelere, emeklilere yönelik ayrı ayrı seçim vaatleri yer aldı.

Emeklilere her yıl 2 defa birer maaş ikramiye vaadini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, "SGK prim borcu olan kişilerin hastanelerden geri evrilmeyeceğini, çocuklara okullarda yiyecek dağıtılacağını" söyledi.

"Planlarımız hazır, kaynaklarımız hazır, kadrolar hazır, programımız gerçekçi. 12 yıl devlette hesap uzmanlığı yaptım. Her kuruşun hesabını bilirim" diye konuşan Kılıçdaroğlu, "Son 10 yılda 2003-2013 bizim vatandaşlarımızın, bankalara ödedikleri faiz miktarı 128 milyar dolar. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü bu borç batağından sizi kurtaracağım" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Tek tek sayacağım. Öğrenci, öğretmen, işçi, işveren, memur, çiftçi, esnaf emekli, ev kadını, çöpte kağıt toplayan vatandaşım, işsiz yoksul vatandaşım merdiven altı çalışan sigortasız kardeşim sana Kartal Meydanı’ndan selam gönderiyorum. Bütün milletime, iş dünyasına, finans, sağlık, spor ve medya dünyasına sesleniyorum. Hukuk aleminde, hakimine savcısına avukatına sesleniyorum. Belediyelere. Sivil toplum örgütlerine, devletin kurumlarında çalışan vatandaşlarıma sesleniyorum. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Öğretmene öğrenci emekli çalışan esnaf çifti toplumun her kesimine sesleniyorum. Açık yüreklilikle söylüyorum korkmayın, yılmayın, sinmeyin.  Çünkü yanınızda Cumhuriyetle yaşıt CHP var. Korkmayın, yılman, sinmeyin. Kabadayılıktan. Zalimlikten, zorbalıktan yasa dışından, baskılıkçıdan, ayrımcılıktan uzak bir anlayışın temsilcisi CHP var. Onun için diyoruz korkmayın yılmayın CHP var. Ekonomik refahı herkesin nasipleneceği şekilde paylaşmayı hedef edinmiş anlayışın temsilcisi CHP var."

 

'Bugün buraya...'

 

Milletçe hesabını soracağız, geliyoruz milletçe geliyoruz, az kaldı. Bugün buraya neden geldik. Bugün buraya ülkemizdeki kabul edilemez gidişattan milletçe duyduğumuz ızdırabı ve tahammülsüzlüğü haykırmak için geldik. Ülkemizdeki yozlaşmaya karşı haykırmak için geldik. Bugün buraya milletin milletliğini devletin devletliğini tehdit eden yozlaşmaya dur demek için geldik. Ülkemizde kol gezen yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik karşısında eğilmeyeceğimizi haykırmak için geldik.  Ülkemizde milletin polisle arasını açan, hukukla arasını açan, basınla arasını açan, sporla sanatla kültür ile arasını açan milletin, imanla dinle arasını açan, devlet ile arasını açan ve en acısı milletin milletle arasını açan zihniyeti reddettiğimizi haykırmak için buraya geldik.

 

'Avuçlarımız patlarcasına alkışlıyoruz'

 

Bugün buraya ülkemizde egemen olan sorumsuzluğu, çıkarcılığı ve saldırganlığı tahttan indireceğimizi haykırmak için geldik. Türkiye’ye yaşanmaz bir ülke haline getirenlere 'kalkın oradan o koltuğa millet oturacak' demek için geldik. Milletçe büyük bir alkışı başlatmak için geldik. Hakka hukuka ve ekonomiye, özgürlüğü, barışa ve adalete cumhuriyete zulmeden malum zihniyleti protesto alkışıdır. Üzerine basa basa söylüyorum. Bu alkış hakka hukuka ve ekonomiye özgürlüğü barışa ve adalete laikliğe demokrasiye ve cumhuriyeti zulmeden zihniyeti protesto alkışıdır. Bu alkış kısa sürede bir çığı gibi büyüyerek bütün ülkeye yayılacak toplumsal bir alkıştır. Bu Türkiye’yi yaşanmaz hale getirenlere meydan okumadır. Tüm vatandaşlarımızı bu alkışa katılmaya davet ediyorum. Haydi milletçe avuçlarımız patlarcasına alkışlıyoruz.

 

'77 milyon bu faturayı ödüyor'

 

Bu alkış her gün her saat her yerde çınlayacak. Milletin 'yeter artık düşün yakamızdan' diyenlerin sesi olacak. Hep birlikte alkışlayacağız. Mitingi meydanlarında değil, her gün ve her yerde alkışlayacağız. Fabrikada, tarlada sokakta meydanda hayatın olduğu her yerde alkışlayacağız. Alkışlayacağız ki sabrın sonuna geldiğini birileri anlasın. 12 yılda oluşturdukları tablo;  6 milyon 200 bin işsiz, 17 milyon yoksul, maaşında bin liranın altında olan 8 milyon yoksul emekli. Prim borcu olduğu için hastaneye alınmayan ölüme terk edilen esnaf, sosyal güvenlikten yoksun yüz binlerce işçi, kızgın ve kırgın bir gençlik, kalıplara sokulmak istenen bir kadın. Korkmuş, sinmiş bir iş dünyası kimliği ve kişiliğini yitirmiş medya.  Üreterek büyüme değil rant oluşturarak oluşturulan adaletsiz düzen. Bakara makara diye sömüren bir düzen. Cinnet halinde öfkeli bir toplum. Bütün bunların faturasın bu milletin işçisi, esnafı tüccarı ödüyor. 77 milyonu bu faturayı ödüyor. Yaşadığımız asayiş problemleri ile ödüyoruz, 2 milyon Suriyeli ile ödüyoruz, kadına yönelik şiddetin artması ile, gençlerimizi uyuşturucu bataklığına sürüklenmesi ile, yetik hakkının yenmesi ile ahlaki değerlerimizi kaybederek ödüyoruz. Bunlara sebeb olan 12 yıldı ülkeyi yöneten malum zihniyettir. 

 

'Bütün sorunları sıfırlayacağız'

 

Bu zihniyetin önceliğinde milletin olması mümkün mü? Millet bıktı, millet usandı. Millet yaşanacak bir Türkiye istiyor. Huzur ve barış içinde bir Türkiye istiyor. 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Yaşanacak Türkiye için CHP olarak hazırız. Bugünü kadar hiçbir siyasi parti, hiçbir seçime CHP kadar Türkiye’nin sorunlarına hakim ve sorunlarına çözüm bulacak hakimiyette girmemiştir. Programlarımız hazır, kadrolarımız hazır, çözümlerimiz hazır. İşsizliği, yoksulluğun adaletsizliği vicdansızlığın, eşitsizliği, sevgisizliğin kökünü kazımaya geliyoruz. Evet kökünü kazıyacağız ve sıfırlayacağız. Türkiye’yi yaşanmaz hale getirenlerin neden olduğu bütün sorunları sıfırlayacağız. Yaşanacak bir Türkiye’yi hayata geçireceğiz. 4 yılda yepyeni bir Türkiye çıkacak ortaya. En başta yoksulluğun olmadığı bir Türkiye sözü veriyorum. Kimse bu ülkede 'ben yoksulum' lafını etmeyecek. Bugün, 17 milyon yoksulumuz var. Bu rakam devletin resmi rakamı. 2015’in Türkiye’sinde, 21 yüzyılda, bilgi toplumunda 17 milyon insan yoksul. Onlar insan değil mi? 17 milyon vatandaşımıza sesleniyorum. Sizin yoksulluğunuzun sıfırlanması benim boynumun boru olacak. Bir kişinin aylık geliri 200 liranın altıdaysa o yoksul sayılıyor. Bu ne demek 17 milyon insanı açlığa mahkum etmek demektir. 17 milyon insanımızı insan gibi yaşama hakkı var. Planlarımız hazır, kaynaklarımız hazır, kadrolar hazır, programımız gerçekçi. 12 yıl devlette hesap uzmanlığı yaptım. Her kuruşun hesabını bilirim. Para nasıl toplanır, para nasıl harcanır. Bu ülkede bunu 10 kişi biliyorsa, o 10 kişiden biri benim. 2 milyona yaklaşan taşeron işçilere sesleniyorum. Sizlere taşeron işçilerin olmadığı bir Türkiye sözü veriyorum.

 

'Herkesin gözü kulağı CHP'de olsun'

 

Tüketici, kredi ve kredi kartı borç batağında. 5 milyon vatandaşımız borç batağında. Tefeci faizi için çalışıyor vatandaşlarımız. Son 10 yılda 2003-2013 bizim vatandaşlarımızın, bankalara ödedikleri faiz miktarı 128 milyar dolar. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü bu borç batağından sizi kurtaracağım. Diyecekler ki nasıl? Hiç endişe etmeyin. Kuruşu kuruşuna hesabı yapıldı. Her şeyi açıklayacağız. Bankaların uyguladığı tefeci faizinden vatandaşları kurtaracağım. Bunu önümüzdeki günlerde açıklayacağım. Herkesin gözü kulağı CHP’de olsun. Eğitimin ne durumda olduğunu öğrenmek istiyorsanız annelere soracaksınız. CHP iktidarında çocuğunu yanağından öperek göndereceksiniz. Beslenme çantasına da gerek yok, çocuk yemeğini okulda yiyecek.

 

Emeklilere iki ikramiye

 

Eğitimin ne durumda olduğunu öğrenmek istiyorsanız annelere soracaksınız. CHP iktidarında çocuğunu yanağından öperek göndereceksiniz. Beslenme çantasına da gerek yok, çocuk yemeğini okulda yiyecek. 11 milyon emeklilerimiz duysun, Ramazan ve Kurban bayramında sizlere birer maaş ikramiye vermeyi görev biliyorum. Notere gittim imzayı verdim. Hem notere, hem millete gidiyorum var mı diyeceğin. Ben bu parayı millete vereceğim. Esnafı unuttuğumuzu sanmasınlar. Toplumun ana omurgasıdır esnaf. Emekliye verdiğimiz ikramiyeden en büyük faydayı sen alacaksın. Alışverişini senden yapacak. Hastane kapısından 'prim borcun var' diye kapıdan dönmeyeceksin.

 

'19 Nisan'da Türkiye programını açıklayacağım'

 

Çiftçi kardeşim sen ne ekeceğini önceden bileceksin, fiyatını 1 sene önce öğreneceksin. Yaşanacak bir Türkiye sözü veriyorum ben. Her kesimin mutlu olduğu bir Türkiye sözü veriyorum ben. Yaşayacağız, bu güzel ülkede yaşayacağız. Bu toplumun en derinden sarsan işsizlik sorunu.  6 milyon 200 bin işsizimiz var. Malum zihniyetten işsizliği çözeceğiz diye bir laf ettiler mi size? Bütün kötülüklerin anasıdır işsizlik.  Ayın 19’unda Ankara’da yaşanacak bir Türkiye programını açacağız. Çözümlerimizi orada açıklayacağız. Size söylediğim her şeyin maliyetinin hesaplandığını bilmenizi isterim. Yaşanacak Türkiye toplantısına bildirimizi açıklayacağız. Tümünüzü bekliyorum. Yaşanacak Türkiye sizlerin eseri olacak.

İlgili Haberler