Gündem

Kılıçdaroğlu: Erdoğan'ı Baykal videosunu izlerken gördüm, 'Bir-iki gün daha beklersek daha iyi görüntü alabiliriz' diyor!

Kemal Kılıçdaroğlu: Biz, Suriye bize saldırdı diye biz onlara saldıracağız. Biz onlara saldırmak için gerekçe arıyoruz

28 Mart 2014 02:16

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Deniz Baykal’ın görüntülerini izlerken bilgisayar kamerası ile çekilmiş videosunu izlediğini açıkladı. Kılıçdaroğlu, izlediği videoda Başbakan Erdoğan’ın “Bir, iki gün daha beklersek daha iyi görüntü alabiliriz” dediğini duyduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan'ın o görüntüleri nasıl izlediğini gösteren videonun fotosu internete düştü. Benim izlediğim videonun başıydı o. Sayın Baykal da bu durumu biliyor ve bu nedenle Erdoğan'ı mahkemeye veriyor. 'Bir, iki gün daha beklersek daha iyi görüntü alabiliriz' diye konuştuğunu duydum ben. Türk siyasi hareketinde böyle bir şey olmamıştır” dedi.

CHP Genelbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanaltürk'te Tarık Toros'un sorularına verdiği cevaplar şöyle:

 

 

'Kime teslim ettin haremi'

 

- Devletin haremine girilmiş, kime teslim ettin sen haremi? Bu olayın ufak bir parçası bile çağdaş ülkenin birinde meydana gelse, o bürokratlar orada duramazlar.

 

'Suriye'ye saldırmak için gerekçe arıyoruz'

 

- Savaş isteyen bir hükümet var. Suriye, bizim için bir tehdit unsuru değildir. Zaten Suriye'nin başı dertte, niye bizle uğraşsın? Biz, Suriye bize saldırdı diye biz onlara saldıracağız. Biz onlara saldırmak için gerekçe arıyoruz.

 

İnternet engellemeleri

 

- Bu ses kayıtlarına dünyanın her yerinden ulaşılabilir. O zaman neden Türkiye'deki insanların öğrenmesini yasaklamaya çalışıyorsunuz. Kendi vatandaşınıza karşı neyi saklıyorsunuz? Bu Bakan'ın söylediği gibi savaş ilanıysa, bulsunlar düşmanı, savaşsınlar. Bunun özel hayatla ne ilgisi var. Devlet sırrı deniyor, evet devlet sırrı. Bütün dünya biliyor mu, evet, ama şimdi kimin için sır? Kendi vatandaşına karşı sır. Bütün dünya biliyor. Yasağı kendi vatandaşı için getiriyor.

 

Baykal'ın kaset olayının Başbakan'la ilişkisi

 

- Baykal'ın görüntülerini organize eden Erdoğan'ı laptop'ın başında görüntüsünü çekmişler, gözlerimle izledim. Ben izledim. Başbakan Erdoğan'a o görüntüyü izletenler Erdoğan'ı da görüntüye alıyorlar. O konuşmalar internete düşen konuşmalardır. Haberi olmadan o bilgisayarın kamerasından da görüntüleniyor.

 

Ben o görüntüleri izledim

 

- Şimdi gelmiş, onları ben kaldırdım diye aşağılıkça yalan söylüyor, utanmadan. Erdoğan'ın o görüntüleri nasıl izlediğini gösteren videonun fotosu internete düştü. Benim izlediğim videonun başıydı o. Sayın Baykal da bu durumu biliyor ve bu nedenle Erdoğan'ı mahkemeye veriyor. 'Bir, iki gün daha beklersek daha iyi görüntü alabiliriz' diye konuştuğunu duydum ben. Türk siyasi hareketinde böyle bir şey olmamıştır. Sen değil miydin 'bu özel değil, genel genel' diyen. Bunu meydan meydan dolanıp diline dolamadın mı? Önümüzdeki süreçte göreceksiniz, daha ne pislikler ortaya çıkacak. Bunun hesabını verecek, Allah büyüktür.

 

Paralel devlet iddiası

 

 - Kendisine 17 Aralık'la ilgili, paralel devletle ilgili 10 tane soru sordum. Bunları sana paralel devlet mi yaptı diye. Hepsini kendisi yaptı. Devletin viicdanı vardır. 18 Nisan 2013, Erdoğan'ın önüne 3 sayfalık Zerrab MİT raporu konuluyor. Bugüne kadar onu asla yalanlamadı, bu yoktur demedi. Zarrab, devletin sırlarını satan kişi. 2 yıl önce Kapıkule'de 202 kilo eroin yakalıyor. Polisler failleri soruşturuyorlar. Kapalıçarşı'da bir kuyumcuya ulaşıyorlar. Soruşturma açıyorlar. Arkasından Reza Zarrab çıkıyor, bakanlar çıkıyor. Başbakan da sormuyor bakanlarına. Bir açılış gösteriliyor. Zerrab devletin protokolünde yer alıyor. Türkiye, bir muz cumhuriyeti mi? Tutturmuş paralel devlet diye. Hadi diyelim bu paralel devlet yaptı, sen bu hükümetin başında değil miydin? Bu ülkeyi o zaman 12 yıl kim yönetti?

 

Paralel devlet'ten kastı cemaat ve hakaretler, 'kumpas'lar

 

- Başbakanlık koltuğunda oturan zat, devletin nasıl yönetildiğini bilmek zorundadır. Devlet kurumlarıyla, hukukla yönetir. Kimse hukuk dışına çıkamaz. Bu zat demedi mi Ergenekon'un savcısıyım diye. Bir ülkenin başbakanı 30-40 defa bir istihbara şefiyle konuşmaz. Doğrudan bilgisi vardır, görüşmedim diyemedi, sayısı kıstı. İstihbarat devleti oluşturdu kendine, kendi derin devletini oluşturdu. Kasetler oluşturdu, bunların hepsini yaptı. 'Ey Kılıçdaroğlu, senin nefes alışını bile takip ediyoruz' demişti. Beni takip ettiğine göre, herkesi takip eder. Derdi, onu devleti yönetmek değil ki, milleti dinlemek. Bu adam, Adalet Bakanı'ya bu konuda konuşmadı. Şu kişinin mahkum olması gerekir diyemez. Bunu söyleyen adam herşeyi yapar. Bunu söyleyen adamda, vicdan, ahlak yoktur. Yalanla, baskıyla, iftirayla devlet yönetilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nin gelidği nokta budur. O batıyor, Türiye'yi dünyaya rezil ediyor. Türkiye, imajını iyice kaybetti.

 

Seçim güvenliği ve 'sarıgül çekildi' iddiası

 

- Sarıgül olayı asparagas... Seçim güvenliği önemli. Türkiye'de bunları yapan Başbakanlık koltuğunda oturuyorsa, Türkiye'de herşeyi yapar. Yurttaşlarım, provokasyonlara gelmeyin. Mansur Yavaş'a yapılanları biliyoruz. Yurttaşlarım, sandığın güvenliğini sağlasınlar. Elektrikler kesildiği an, sandığın üzerine oturun dedim arkadaşlarıma. Islak imzalı tutanakları fotoğraflayın.

 

Bu zamanda seçim güvenliği konuşulması!

 

- Az önce ahlaktan bahsettim. Eğer iktidar baskıcıysa, orada hukuktan söz edemezsiniz. Tabi adaletten de bahsedemezsiniz.

 

Her şeyi cemaat mi yaptı?

 

- Erdoğan, her seferinde günah keçisi oluşturuyor. Cemaat mi yaptı, inanın bilmiyorum. Benim 11 basit sorum var, cevaplasın, bunları cemaat mi yaptı? Kendine güveniyorsan, TİB'in kayıtlarını yanıtla, herkes görsün dedim. Bir Başbakan'a uydurma kasetle iftira yapılıyorsa, biz de karşısında duralım. Ama açıklamadı.

 

Kaydı şimdi niye açıkladı?

 

- Elimde kayıt yoktu, kayıt verilmediği için bunu açıklamadım. Ama o kayıttan alınan biri fotoğraf internet sitelerine düştü. O nedenle ben açıkladım.

 

Birinci parti olamazsam istifa ederim açıklaması

 

- Her ikinci partinin adayı istifa edecek. Böyle bir mantık mı yani? Bunların hiçbiri önemli değil. Bir liderin istifa edip etmemesi onun sorunudur.

 

Cemaat-CHP-MHP ilişkisi iddiaları

 

- Bugün kadar kimse bana hırsız, yolsuz, kul hakkı yedin demedi. Ama bunların hepsi onun için söylendi. Bir dönemde bizi PKK'yla ilişkilendirdi. Şimdi de Pensilvanya'ya konuşuyor. Sen Başbakan'sın, bul. Ne anlaşması yapayım ben cemaatle. Böyle birşey yok. Ne bir anlaşma, ne bir görüşme? Birsürü insanlarla konuşuruz, bunları cemaatçi misin diye mi araştıracağım. İftira atacağına ispat et. Ama ben her yurttaşımdan oy isterim. Çünkü bu ülkenin arınması lazım.