Gündem

Kılıçdaroğlu: Avrupa 'Evet' çıksın istiyor

"Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Hayır' çadırını ziyaret etmesi güzel bir olay"

29 Mart 2017 00:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Sarıyer'de Hacıosman Metro istasyonu yanında CHP'nin 'hayır' çadırına yaptığı ziyareti 'güzel olay' olarak niteledi.

Kılıçdaroğlu, çadırda bulunan bir  kişinin  "Siz Aleviler ile Sünnileri ayırıyorsunuz" sözlerine Erdoğan'ın "Biz kimseyi ayırmadık. Böyle bir ayrım varsa Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi. Hem de bir siyasi partinin başında." yanıtıyla ilgili "Umarım sayın Cumhurbaşkanı bir dönem terörist olarak suçladığı düşünceden vazgeçmiştir." yorumunda bulundu.

Avrupa ile yaşanan krize de değinen Kılıçdaroğlu, Avrupa ülkelerinin "Evet" çıkmasını istediğini çünkü evetin zayıf bir Türkiye yaratacağını savundu. Avrupa'nın AB müzakereleri sürecinde samimi davranmadığını belirten Kılıçdaroğlu, yaşanan krizin iki tarafın da işine geldiği iddiasında bulundu.

CNN Türk'ten Hakan Çelik ve Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Hakan Çelik: Zaman zaman sert mesajlar veriliyor ama tansiyon düşük gidiyor. Bundan da memnunum. Siz nasıl düşünüyorsunuz?

Siyasetçinin sağ duyulu bir dil kullanması gerekiyor. Bunu olumlu buluyorum.

Hande Fırat: Hayır çadırını ziyaret etti Cumhurbaşkanı. Alevilik konusu gündeme geldi. Sizin de adınız geçti. Bu diyoloğu nasıl buluyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Hayır' çadırını ziyaret etmesi güzel bir olay. Tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı'nın evet çadırı veya hayır çadırını ziyaret etmesi güzel. Ama Kılıçdaroğlu yalan söylüyor diye kullandığı dil bir Cumhurbaşkanı'na yakışmaz. Ben de kendisine açık ve net çağrı yaptım. Buyrun gelin konuşalım. Ben nerede doğruları söylemiyorsam söylersiniz beni de mahçup edersiniz.

Kısır tartışmalar, kısır çekişmeler referandum konusu Kemal Kılıçdaroğlu ise tartışabiliriz. Ben çekinmem. Her dönemi tartışırız. Benimle ilgili her dönemi tartışmaya razıyım. Eksiği varsa oturur tartışırız.

Ama onlar da beni tartışmaya hazırlarsa onlar da çocukluklarından bu yana her şeyi tartışmaya hazır olsunlar. Ama bunun ne yararı olur ben bilmiyorum. Ama oturur uygar insanlar gibi tartışırız.

Anlatırız. Vatandaş da evinde izler. Kim doğru söylüyor kim yalan söylüyor görür.

Hande Fırat: Türkiye bu tartışmayı çok uzun zamandır yapmıyor.

Keşke, mesela burada Sayın Binali Yıldırım ile Sayın Erdoğan'da olsaydı. Konuşsaydık. Bu heryerde var. Japonya'da, İspanya'da.

Hande Fırat: Çadır için yanıt vermediniz

Ben evet oyu kullanan herkese saygı duyduğumu söyledim. Tabi ki ziyaret ederim. Hepsi bizim vatandaşımız.Umarım sayın  Cumhurbaşkanı bir dönem terörist olarak suçladığı düşünceden vazgeçmiştir.

Hakan Çelik: Size gelen anketlere göre sonuçlar nedir?

Bana gelen bütün anket sonuçlarında Hayır oyları önde. Bunun böyle olduğunu alanlarda da görüyorsunuz. En çok zorlandığımız soru şu; memleketin bu kadar sorunu var.

Taksiciler soruyor; biz sigorta paramızı ödeyecek kadar bile para kazanamıyoruz. Ekonomide ciddi kırılmalar var. Bu kadar sorun varken bunları çözmezdeken neden referandumu getirdiniz.

Türkiye’nin acil ihtiyacı anayasa değişikliği değil ki. Getirilen 18 madde içinde darbeyi engelleyecek hüküm yok. Asıl sorunu 2010 referandumu ile yarattılar.

Çift başlılıkla hiç alakası yok. Aslında anayasa değişikliğiyle çift başlılık gelecek.

El Bab'a gidelim. Güzel, buna kim karar verecek. Genelkurmay'ın var, Meclis'in var, Savunma Bakanlığı'n var. Herkes fikrini söyle karar verilri. 1 kişiye devklet teslim edilir mi? Osmanlı'da bile bir kişiye devlet emanet edilmiyor. Sadrazam var. Veziler var. Hepsi birer bakan konumunda. Siz hepsini kaldırıyorsunuz tek bir kişiye emanet ediyorsunuz olmaz.

Ben 15 Temmuz'dan sonra Saray'a gittiğimde Binali ve Devlet Bey'e şunları söyledim. Ben bir daire başkanıyken hükümet önümüze kanun tasarısı koyduğu zaman bir çıkar o kanun tasarısının hangi maddelerinin doğru hangisinin yanlış olduğunu anlatırdık. 

Devlette liyakat bitirilirse her şey iflas eder. Bir siyasetçi "Ben her şeyi biliyorum" diyebilir mi? Diyemez. İş bölümüne giden ülkeler gelişmiş ülkelerdir. 

Hande Fırat: İktidar partisi diyorki "Güven oyunu millet veriyor" Bu yeterli değil midir? Fesih dediniz ama seçimlerin yenilenmesi yer alıyor. Giyotin sistemi diyorlar

Şimdi şöyle. Millet hükümeti seçer. Bir siyasal partiyi seçer.TBMM'de 550 milletvekili vardır. Orada hükümet programı tartışılır. Gelenek böyledir. Yeni sistemde ne deniyor. Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kaldırılıyor. Seçim nasıl olacak?  Ya hükümette biri yanlışlık yaparsa, gen soru verebilecek miyiz? Diyelim ki Ankara'da bir yol bozuk. Üç aydır yapılmadı. Çevre Bakanı'na diyorsunuz ki Ankara'da şu sorun var. Bugünkü düzende o bakan gelir TBMM'de o yolun neden yapılmadığını açıklamak zorundadır. Yeni modelde bakan asla kürsüye gelip o soruya cevap vermeyecek. Çünkü bu olmayacak.  

Hakan Çelik: Bakanlar yok mu efendim sistemde?

Onu Cumhurbaşkanı karar verecek. İster atar ister atamaz.

Hakan Çelik: Ama böyle bir şey mümkün mü? Nasıl olacak?

Bakan atamak zorunda değil ki, isterse hiç atamaz.

 

"Seçim barajı kalkmalı"

 

Bizim parlamenter sistemi güçlendirmek, iyileştirmek için önerilerimiz oldu. Siyasi ahlak kanunu çıkmalı, yüzde 10 seçim barajı kalkmalı. Yüzde 10 seçim barajı olmaz, halkın iradesinin parlamentoya tam yansıması lazım. Millet doğrudan kendi vekilini seçebilmeli. Yurt dışı seçim kanunu değişmeli, öneri verdik. Yeni sistem parti devletidir.

 

Fesih yetkisi

 

Ben Sayın Cumhurbaşkanı'nın istifa etmesini istemem. Sayın Cumhurbaşkanı hukukçu değil, ben de değilim. Fesih nedir ne değildir. Çok iyi biliyorum. TDK’nin sözlüğü, parlamentonun feshi diyor. Bu sözlük benim değil, devletin bir kurumuna ait bir sözlük. Bugün bir anayasa hukukçusunun attığı tweet var. Fesih, meclisin kendi iradesi dışında görev süresi dolmadan, görevine son verilmesi demektir. Vekil 4 yılda bir seçiliyor. Bir kişi diyor ki; kusura bakma fesh ediyorum diyor.

Halkın seçtiği parlamentoyu bir kişi neden feshetsin? 550 milletvekilinin görevinin son bulmasını bir kişinin belirlemesine doğru bulmuyorum. Bu fesih yetkisi var mı var, mevcut anayasada var. :akın ben söylemiyorum. Bekir Bozdağ söylüyor 9 Ocak 2017'de, var diyor. MHP'li Mehmet Parsak, 'cumhurbaşkanına tanınan böyle bir yetki var' diyor. Ben mi söylüyorum. Hayır. TBBM Anayasa komisyonu başkanı söylüyor: sunduğumuz model ABD modelinin aynısıdır, ancak fesih yetkisini ekliyoruz. Şimdi merak ediyorum Sayın Cumhurbaşkanı ayrılacak mı? Ben merak ediyorum. Biz ağzımızdan çıkan kelimeleri tartarak söylüyoruz. İşin özü nedir? Görev süresi dolmadan Meclis'i feshediyorsun. Bugünkü anayasada var mı? Var. Ama gerekçeleri var. Yeni değişiklikte hiç bir gerekçe yok. Merak ediyorum, Sayın Cumhurbaşkanı bundan sonra ne diyecek?

Hakan Çelik: 2019'da Cumhurbaşkanlığına adaylığınızı koyacak mısınız?

Koşullara bağlı. O donem gelir, CHP'nin yetkili organları toplanır, karar verilir.

Hayır çıkarsa hiç bir şey olmayacak. Herkes ertesi gün işine gidecek. Cumhurbaşkanı'nın durumunu tartışma konusu yapmayız. Onu biz seçmedik ki. Sayın Başbakan Yıldırım, Başbakan olarak kalmaya devam edecek. Erken seçim olmaz. Erken seçim ihtiyacı olursa, bu teklif olarak Meclis'e gelir, tartışılır, kendi iradesiyle karar alabilir.

 

"Evet çıkarsa vebali ağır olur"

 

Evet'in vebali çok ağırdır. Bütün vatandaşlarıma söylüyorum. 80 milyonu tek bir kişiye emanet ediyorsunuz. Yabancı sermaye Türkiye'ye gelmez. Hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmaz. Tek bir kişiye OHAL yetkisi veriyorsunuz. Annelere hep şunu söylüyorum: Freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz?

 

"Evet çıkmaz"

 

Hiç Evet'i düşünmeyin, Evet çıkmaz. Türkiye nereye gititği belli olmayan bir sürecin içine sokulur. Bir insanın hatasını bütün Türkiye öder. Bizim bütün siyasi planımız, demokrasi kazansın.

 

"AB, 'Evet' çıkmasını istiyor"

 

Avrupalı Türkiye ile sağlıklı karar almıyor. AB'nin Türkiye'deki referanduma dahil olmasını doğru bulmuyorum. Avrupa Evet'e destek veriyor, Türkiye karışsın, büyümesin istiyorlar, kimse güçlü Türkiye istemiyor. Niye tam üyelik konusunda bize çifte standart uyguluyorlar. Evet çıksın diye yapıyorlar, amaçları Türkiye karışsın. Hollanda ile kavga ettiler. Kimin işine yaradı. Hollanda Başbakanı kazandı. Kim kaybetti? Hollanda ve Almanya'daki Türkler kaybetti. Kavgadan Hollanda'nın başbakanı kazandı. Suriye'de kim kaybetti? Türkmenler ve Türkiye. Sağ gösterip sol vururlar. Serbest vize vereceklerdi değil mi? Neden vermiyorlar? İsrail, ezanı yasakladı. Niye tepki göstermiyorlar? Niye 'Ey İsrail' demiyorlar? AB, uçuşlarda cihaz yasaklaması getirdi. Neden 'Ey AB...'demiyorlar? Neden PYD'ye destek veren Putin'e karşı çıkmıyorlar? 'Ey Kılıçdaroğlu' diyorlar. Bir tek düşman beni buldular.

 

İsviçre'de açılan pankart

Asla doğru bulmuyoruz. Biz asıl Hollanda ile yaşanan olayda bakanlarımıza sahip çıktıysak Cumhurbaşkanı'mıza da sahip çıkarız. Kim onlar. Asla kabul edilemez. Milli İstaihbarat Teşkilatı'nın onları bulması lazım. Onları bulup açıklaması lazım. Bulup Türkiye'ye getirmeleri lazım. Kim onlar. Ne diyorduk, onlar 'Evet' e destek veriyor.

 

'Atatürk ne derdi' tartışması

 

Atatürk bizim ortak değerimizdir. Celal Bayar, Adnan Menderes, Erbakan... Bunlar ortak değerlerimizdir. Bunlar üzerinden kampanya yapmak doğru değil. Atatürk üzerinden Evet/Hayır kampanyası olmaz. Ülkenin ortak değerleri üzerinden propaganda yapılmaz, biz bugün varız, yarın yokuz ancak ortak değerlerimiz ölümsüz.
 

'Parlamentoda kaç tane Bylock'çu var hükümet açıklasın'

 

Hükümet sağı solu suçlamayı bıraksın, elindeki ByLock listesini yayınlasın. FETÖ'nun okullarına çocuklarını gönderinin işine son veriyorsunuz ancak okula izin verene bir şey yapmıyorsunuz. Parlamentoda kaç tane ByLock'çu var hükümet açıklasın. CHP'li olsaydı herhalde açıklarlardı, suçluyu koruyorlar. Ellerinde liste var, açıklasınlar.