Gündem

"Keşke taksi sürücüleri ‘Ne yaptık da herkes UBER’i tercih ediyor?’ diye sorsaydı"

"Kısa mesafe beğenmemeleri, herhalde sorunların en masumu"

17 Ekim 2017 14:36

Hürriyet yazarı Melike Karakartal, protestolara da neden olan akıllı telefon uygulaması UBER'in neden tercih edildiğini yazdı. Karakartal, "Keşke taksi sürücüleri 'Biz ne yaptık da herkes Uber’i tercih ediyor?' diye kendilerine sorsalardı.  Mağduriyetlerinin çözümü orada çünkü" dedi.

Karakartal'ın "Taksiciler neyi anlamıyor?" başlığıyla (17 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Taksi şoförleri geçen hafta Uber’i protesto etti ve emek hırsızlığıyla suçladı. İnsanın haksızlığa uğradığını düşündüğü zamanlarda kabahati başkasında araması en kolayı.

Keşke taksi sürücüleri “Biz ne yaptık da herkes Uber’i tercih ediyor?” diye kendilerine sorsalardı. 
Mağduriyetlerinin çözümü orada çünkü.
“Defolsunlar gitsinler” ile çözülecek bir konu değil bu. 
Bir düşünün, neler yaşamadık ki taksilerde? 
Kısa mesafe beğenmemeleri, herhalde sorunların en masumlarından sayılır. 
Tacizden tutun can tehlikesi içinde kalmaya uzanan çirkin hikayelerin başrolündelerdi mesleklerinin yüzkarası olan taksi şoförleri. 
Hamile kadınları kısa mesafe diye almayandan tutun 50 lira verdiğinizde size “Beş lira verdin abla” uyanıklığı yapanlara...
İllallah dedirten onlarca, yüzlerce hikaye var herkesin cebinde...
9 Ekim’de toplanan taksi şoförlerinin gündeme getirmesi gereken konu bunlardı aslında. 
“Mesleğimizin yüzkaraları yüzünden bugün böyle bir mağduriyet yaşıyoruz, bu sistemin değişmesi lazım” diyebilen çıksaydı, sonuç farklı olabilirdi. 
Bu arada günlerdir berbat, kaba taksicileri, pis araçları, kuraldan kanundan nasibini almamış, hayatımızı tehlikeye sokan insanları konuşuyor ve eleştiriyoruz, ancak işlerini düzgün yapan, itinalı, saygılı ve sabırlı sürücülerle de karşılaşıyoruz. 
Haklarını vermek gerekir. 
İşini kötüye kullanan, sorumsuz insanlar her sektörde var. Taksisinden teşekkür ederek, “İyi ki sizin gibi insanlar var” diyerek indiğimi de çok bilirim. 
Onlara da yer gelmişken selamlarımızı gönderelim!
Bugün biraz iyileşme yaşandıysa, teknolojinin ve uygulamaların fitili yaktığını söylemek yerinde olur. 
Bitaksi Türkiye’de önayak oldu bu gelişime, ilk zamanlar güvenlik açıkları vardı ama Türkiye’de güvenlik açığının nelere bedel olduğunu kısa sürede öğrendi Bitaksi.
Özellikle çağırdığınız taksi sürücüsünün sizin telefonunuzu arayarak doğrudan iletişim kurması rahatsız ediciydi, ancak şimdi bu iletişim ortak bir numaradan sağlanıyor. Uzun vadede güvenlik ve müşteri memnuniyetine dayalı, güzel bir sistem kurdu. 
Şimdi gündemde iTaksi de var. iTaksi’nin varlığı da yaşanan nahoş olayları minimuma indirmeye devam edecektir. 
Rekabetten müşteri memnuniyeti çıkacak, o sebeple bir vatandaş olarak her ikisinin de varlığı umut verici. 
iTaksi’nin en çok kamera uygulaması eleştirildi. 
Benzer bir uygulama dolmuşlarda da mevcut, tüm bunları toplu taşımada yaşanan iyileşmeler gözüyle bakmak gerekir. 
Bu kameralar özel hayatın ihlalinden ziyade güven verici. 
Düşünün, daha önce kaç defa “Keşke bir kamera olsaydı da şu yaşadığım rezalet belgelenseydi” dediniz...
Müşterisine kötü davranan, pislik içinde araçlarıyla insanları terörize eden taksiciler bu sistem sayesinde yakın bir gelecekte alacak müşteri bulamayacaklar.

Vatandaş, iyi hizmeti kullanır

Niye buralara kadar geldi bu olaylar? 
Türkiye’nin en büyük “insan yapımı” sorunu olan cezasızlık nedeniyle elbette...
Bugüne dek vatandaş yaşanan kötü taksi deneyimlerini şikayet edecek yer bulamadı. Zaten şikayet etmekle de başa çıkılacak gibi değildi. Öyle bir hâl aldı ki, her kötü deneyimde soluğu karakolda alacak olsak, hayatımızın belirli bir bölümünü mahkeme koridorlarında geçirmemiz gerekecekti. 
Beyaz Masa’ya, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’na yapılan şikayetlerde de kayda değer bir sonuç alamadık. 
Sadece ilgi ve anlayışla sorunumuzu dinleyen kişilerle karşılaştık, ancak insanları terörize eden sürücülerin akıbetini öğrenemedik. 
Özetle, cezalandırma yoluyla düzeltemedik bu sistemi. 
Kısa mesafe almayan, yolu uzatan, müşterisiyle uygunsuz iletişim kuran, trafik kurallarına riayet etmeyen taksiciler, tüm bunların bir bedeli olmadığını gördüklerinde, davranışlarını sürdürdüler. 
Çoğu zaman da plaka sahiplerine gün sonunda belirli miktarda para getirme baskısı yönetti davranışlarını. Ancak bu sistem düzelecekse eğer, kanun kural dinlemeyen taksileri sistem dışına iten Bitaksi, iTaksi gibi oluşumlar sayesinde ve Uber gibi şirketlerin varlığı sayesinde gerçekleşecek. 
Vatandaş iyi hizmeti kullanır, konu bu aslında. 
Konuyu “paralel oluşum” gibi abuk subuk bir yere çekmelerine gerek yok taksi şoförlerinin. 
İnsanlar güvende hissettikleri nitelikli hizmeti kullanırlar. 
O nedenle Uber’e “git” demekle olmuyor. 
Şapkayı önlerine koyup “Neden böyle oldu?” sorusunu sorsunlar önce.