Politika

Karar yazarı: Binali Yıldırım'ın her fırsatta Erdoğan'a "Liderimizdir" demesi sanırım 'yeni dönem' oluyor

"Çocukluğunda ‘Andımızı’ ezberleyemeyen birisiyim..."

27 Mayıs 2016 19:03

Karar Yazarı Elif Çakır, AKP Sözcüsü’nün genel başkan adayını açıklamasından 2. Büyük Olağanüstü Kongre’deki teşekkür konuşmasına kadar Erdoğan’dan sürekli olarak ‘liderimiz’ diye bahsedilmesini yorumladı. Karar yazarı Çakır, başkanlığa geçiş için partili cumhurbaşkanı sisteminin gündeme geldiği Davutoğlu’nun ayrılmasından sonra oluşan yeni döneme ilişkin olarak, “Başbakan Yıldırım’ın bulduğu her fırsatta, her platformda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a temennada bulunması, kamuoyu önünde saygılarını iletmesi, ‘liderimizdir liderimiz’ demesi falan ‘yeni dönem’ oluyor” diye yazdı.

Elif Çakır’ın bugünkü (27 Mayıs 2016) yazısı şöyle:

Başbakan Binali Yıldırım…

AK Parti Sözcüsü tarafından AK Parti’nin ‘genel başkan adayı’ olarak açıklandığı gün…

İlan edildiğinin ertesi günü bir vesileyle yaptığı konuşmada…

AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde ‘oylama’ya geçilmeden önce ‘tek aday’ olarak çıktığı sahnede, delegelere yaptığı ‘sunum’ konuşmasında…

1405 delegenin oyunu aldıktan sonra ‘kendisini seçtikleri’ için yaptığı teşekkür konuşmasında…

2. Büyük Olağanüstü Kongre’de seçilen yeni MKYK üyeleri ile (toplantıda öncelikli olarak üyeler birbirleri ile tanışmışlar) yaptığı ilk toplantıda…

Ertesi günkü AK Parti grup toplantısında ‘aşkla’, ‘şevkle’, ‘heyecanla’ ve ‘kararlılıkla’ şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhuriyet tarihinin seçilmiş Cumhurbaşkanı’dır.”

“Sayın Cumhurbaşkanım, yolun yolumdur, davan davamdır, sevdan sevdamdır.”

“Sayın Cumhurbaşkanımız, buradan AK Parti grubu olarak bir kez daha diyoruz ki, yolun yolumuzdur, davan davamızdır, sevdan sevdamızdır. Bu, dün de böyleydi, bugün de böyle, gelecekte de böyle olmaya devam edecektir.”

“Cumhurbaşkanımız bu kadronun ve hareketin lideridir. Bu konuda tartışma yoktur.”

“Biz de Cumhurbaşkanımızın ekibiyiz.”

“Partimizin tek lideri vardır, o da Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dır.”

“Seçilmiş Cumhurbaşkanımız, hem partimizin politikalarında hem de hükümetimizin politikalarında söz sahibi olacaktır.”

“Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın fiili durumunu Anayasa’ya uygun hale getirmek biz AK Parti grubunun boynunun borcudur.”

“Söz üstüne söz değil, taş üstüne taş koyacağım.”

“Bundan sonra, yeni dönemde işler ‘istişare ve uyum’ içerisinde yürütülecektir.” (Çok önemli bir noktaya dikkat çekildiğini bir kez de ben söyleyeyim.)

***

Bakın, ben de ne güzel ezberlemişim değil mi?

Çocukluğunda ‘Andımızı’ ezberleyemeyen birisi olarak Sayın Başbakanımızın sözlerini noktasına, virgülüne ve vurgusuna kadar hıfzetmiş bulunuyorum.

***

Öyle görünüyor ki Sayın Başbakanımız ‘bunları’ büyük bir şevk içerisinde, 80 milyon vatandaşın kafasına mıh gibi kazınıncaya kadar söylemeye devam edecek.

Her salı günü AK Parti grup toplantısında…

Gittiği her açılışta, kestiği her kırmızı kurdeleden sonra…

15 günde bir toplanacak Bakanlar Kurulu’nda kabinenin ‘uyumlu üyeleri’ne…

Her MKYK toplantısında MKYK’nın mümtaz üyelerine… (Beşer şaşar, olur ki bazıları ne olduğunu, oralara nereden ve nasıl geldiği gerçeğini unutabilir.)

Sonrasında AK Parti’nin MYK üyelerine…

Ayda bir kez düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda il başkanlarına…

Bu ‘telkinleri’ yapmaya ve bu ‘hakikatleri’ hatırlatmaya devam edecek.

Konuşmayı yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı olduğu için ülkenin ‘çocuk kanalları’ hariç bütün televizyon kanalları ‘canlı’ olarak yayınlayacağından dolayı…

80 milyon hep birlikte dinleyeceğiz!

Dinlemeye de devam edeceğiz.

Öyle görünüyor ki, Başbakan Binali Yıldırım’ın asıl görevi sürekli olarak bunları dillendirmek olacak.

***

Ve sanırım ‘yeni dönem’ dedikleri böyle bir şey!

Başbakan Yıldırım’ın bulduğu her fırsatta, her platformda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a temennada bulunması, kamuoyu önünde saygılarını iletmesi, ‘liderimizdir liderimiz’ demesi falan ‘yeni dönem’ oluyor.

Yani…

Aslında ‘yasal’ olarak geçilmesi mümkün olmayan, Meclis’ten destek görmeyeceği de artık aşikar olan ‘başkanlık sistemi’nin ‘fiili’ olarak daha belirgin hale getirilmesi ‘yeni dönem’ oluyor.

Sanırım…

Bu durum da ‘yeni anayasa’ya falan da ihtiyaç kalmıyor.

Nasıl olsa ‘Bakanlar Kurulu’ her ay düzenli olarak Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin de hükümetin de politikalarını açıktan belirleyecek.

Fiili durum tıkır tıkır işlerken zaten ‘başkanlık sisteminin’ oylanacağı bir ‘yeni anayasa’ya falan da gerek yok bu durumda.

Elbette, kamuoyu mevcut duruma hepten alışıncaya kadar bir müddet daha ‘yeni anayasa’, ‘başkanlık sistemi’ toplantıları falan yapılır.

Sonra…

Burası Türkiye! Taş üstüne taş koyacağız!