Yaşam

"Kadın, çocuklar ve LGBTİ bireyleri cinsiyete dayalı şiddete maruz kalan kırılgan guruplar içinde yer alıyor"

Dünya Ekonomi Forumu'nun 2016 Toplumsal Cinsiyet Açığı Raporu'na göre Türkiye 130. sırada yer alıyor

07 Mart 2017 15:36

Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC) İsveç Başkonsolosluğu'ndan aldıkları fon ile Türk Tıp Öğrencileri Birliği (TURKMSIC) ortaklığında Gençlerin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği/Genciz Eşitiz Projesi kapsamında Antalya, Eskişehir ve Bursa'da kongre ve eğitim düzenledi. ICC Proje Sorumlusu Gizem Kanal, Türkiye’de gençlerin özellikle kadın ve kız çocuklarının ve LGBT bireylerin toplumsal cinsiyet konusunda mağdur olduğunu, bu kırılgan grupların toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşılaştığını söyledi.

Uluslararası Çocuk Merkezi Adolesan, Genç ve Kadın Sağlığı ve Hakları Program Koordinatörü Dr. Ayşegül Esin, Türkiye’nin, Dünya Ekonomi Forumu’nun 2016 Toplumsal Cinsiyet Açığı Raporu’na göre 130. sırada yer aldığını bildirirken Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği'nin özellikle kırılgan gruplardan gençleri daha fazla etkilendiğine dikkat çekti:
"Yapılan çalışmalara gençlerin katılımı sağlanmadan sürüdürülebilir bir değişim gözlenmesi imkansızıdır, Genciz Eşitiz Projesi kapsamında gençlerin aktif katılımı ile illerde 'Genç Kordinasyon Ekipleri' kurulmuştur. Proje yürütücüsü cinsel sağlık ve üreme sağlığı akran eğitimi alan gençlere, haftasonu Eskişehir, Bursa ve Ankara’da kongre ve Toplumsal Cinsiyet eğitimleri düzenlemiştir.

"Eskişehir, Bursa ve Ankara'da yapılan 'Toplumsal Cinsiyet Eğitimi'ni 42 üniversite öğrencisi başarıyla tamamlamış ve sertifikalarını almışlardır. Eğitimde gençler toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal cinsiyet eşitliğine bağlı şiddet oturumlarına aktif katılmışlardır. Eğitimin sonunda katılımcılar Gençlerin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda yapmayı istedikleri aktivitelerin detaylı listesini hazırlamışlardır. Uluslararası Çocuk Merkezi Proje Sorumlusu Gizem Kanal Türkiye’de gençlerin özellikle kadın ve kız çocuklarının ve LGBT bireylerin toplumsal cinsiyet konusunda mağdur olduğunu, bu kırılgan grupların toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşılaştığını bildirmiştir.

"Uluslararası Çocuk Merkezi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve gençlerin ortak olarak kabul edilmesini vurgulayan pekçok uluslararası antlaşmayı imzalayan Türkiye’nin, aynı zamanda bunları pratiğe geçirerek gençlerin katılımının sağlanması için var olan antlaşmaları uygulanmaları gerektiğini bildirmiştir.

Türkiye'nin durumu ne?

2006 yılından beri sürekli Toplumsal Cinsiyet Endeksine göre ülkeleri sıralayan Dünya Ekonomi Forumu Türkiye’nin 2006 yılında 105. sıradayken, son on yılda 25 sıra daha kaybettiğini bildirmektedir.

TUİK 2015 istatistiklerine göre, Türkiye’de yaklaşık 13 milyon genç yaşamaktadır, ve bu gençlerin yaklaşık üçte biri çalışmakta, üçte biri okumakta iken yaklaşık üçte biri ise ne çalışmakta ne de okumaktadır. TUİK Hane halkı işgücü istatistiklerinde 2015 yılında 15-24 yaş arası gençlerde kadınların yüzde 23’ü istihdam edilirken erkeklerde yüzde 45’tir. Kadınlar ve kız çocukları öğrenime ve istihdama ulaşmada zorluklarla karşılaşmakta bunun sonucunda ise finansal kaynaklara, yiyecek, sosyal güvenlik, sağlık ve sosyal hizmetlere ulaşamamaktadır.

Kadınlar ve kız çocukları hayatlarının değişik bölümlerinde fiziksel, ekonomik, sosyal ve cinsel çeşitli ayrımcılığa ve eşitsizlik ile karşılaşmaktadır. Bu görünmez kitlenin hayata geçmesi için toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ve ayrımcılığın kaldırılması gerekmektedir.

Türkiye’de gençlerin durumu pekçok alanda çelişkilidir. Kadının toplumda ve toplumsal cinsiyet eşitliğinde güçsüzleştirilmesi ve ayrımcılık kadının istihdamının azalmasına ve kadının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini arttırmaktadır. Bu noktada gençlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda geleceğe olan beklentileri artmaktadır.