Ekonomi

'Jet Fadıl'dan yeni proje: Elektrik, su, doğalgaz faturasız ev

Caprice Gold projesinde daire sahiplerine aylardır ödeme yapmayan Fadıl Akgündüz şimdi de Atakent’te Türkiye’nin ilk ev-otel projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor

11 Temmuz 2014 10:59

Jet-Pa Holding’in patronu Fadıl Akgündüz de projeler bitmiyor. İstanbul Bayrampaşa’da hayata geçirdiği Caprice Gold devremülk projesinde daire sahiplerine aylardır ödeme yapmayan Akgündüz, şimdi de Halkalı-Atakent’te Türkiye’nin ilk ev-otel projesini hayata geçirmek üzere. Proje için “Binanın ortak masraflarını ödemiyorsunuz. Binanın yenileme ve onarım masraflarını ödemiyorsunuz. Dairenizde su ve elektrik faturası ödemiyorsunuz. Evinizin ısıtma ve soğutması ücretsiz. Ev hanımları yemek yapma derdinden kurtuluyor. Yiyecek ve içecekler yüzde 50 indirimli” ifadeleri kullanılıyor.

149 daireden oluşan ve “Yaşamda konfor devrimi-Otelin lüksü evin konforuyla birleşti” sloganıyla anlatılan proje Atakent’te hayata geçiriliyor. Projeden ev alacakların ceketlerini alıp doğrudan evlere yerleşecekleri anlatılan ilanlarda, “Sadece giysilerinizi getirip hemen eve yerleşeceksiniz” deniliyor.

 

Elektrik, su faturası yok

 

Çarşı ve ortak alan gelirlerinden ciddi bir gelir elde edileceği için daire alanların sonsuza kadar aidat ödemeyeceği savunulan projede şunlar anlatılıyor:

“Binanın ortak masraflarını ödemiyorsunuz. Binanın yenileme ve onarım masraflarını ödemiyorsunuz. Dairenizde su ve elektrik faturası ödemiyorsunuz. Evinizin ısıtma ve soğutması ücretsiz. Ev hanımları yemek yapma derdinden kurtuluyor. Yiyecek ve içecekler yüzde 50 indirimli...” 

Broşürde yer alan bilgilere göre yatırımcılar hiç faiz ödemeden 120 ay vadeyle bu ev-otelden daire sahibi olabiliyor.

 

Aylardır ödeme yapmıyor

 

Jet-Pa Holding’in sahibi Fadıl Akgündüz’ün hayata geçirdiği ilk proje olan İstanbul Bayrampaşa’daki devremülk Caprice Gold’dan daire alanlara aylardır ödeme yapmıyor.

Ayaklanan ev sahiplerine durumu izah etmek için bir dizi mektup gönderen Akgündüz, ödeme yapmamasına gerekçe olarak 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarını, Anayasa Mahkemesi Başkanı ile Barolar Birliği Başkanı’nın konuşması ve Başbakan Erdoğan’a yönelik Soma’da gerçekleştirilen protestoları göstermişti.

 

Mektupla gönül alma!

 

Fadıl Akgündüz, Caprice Gold’dan daire alanlara 16 Mayıs’ta gönderdiği mektupta Kuran-ı Kerim’den alıntılara yer verip ve şunları söylemişti:

“30 Mart seçimlerinden sonra piyasalara hareket gelmesi bizi sevindirmiş ve satışların eski yüksek seviyelerine geleceği yönünde bizi ümitlendirmişti. Bundan dolayı size gönderdiğim yazıda Mayıs ayında aylık ödemelerinizi günlük düzeye çekebileceğimizi bildirmiştim. Ancak Nisan ayının son haftasından beri piyasayı tedirgin eden bazı gelişmelerin olması ne yazık ki vatandaşın tekrar bir bekleme sürecine girmesine neden olmuştur. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ve Barolar Birliği Başkanı’nın konuşmaları ile Soma’daki son elim kazanın belli mihraklar tarafından hükümet aleyhtarı provakatif eylemlere dönüştürülmesinin üzerine Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile ilgili belirsizlik de eklenince, gayrimenkul satışları başta olmak üzere piyasalardaki satış hareketleri tekrar bir durgunluğa girmiştir... Şirketimize telefon ederek her gün aynı soruları sormanız, telefonun diğer ucunda bulunan personelimizin size yeni bir cevap vermesini sağlamayacaktır. Çünkü personelimiz de size belli aralıklarla gönderdiğim bu bilgiler dışında başka bir bilgiye sahip değildir... Yüce Allah’ın Kuran’ı Kerimi’nde buyurduğu gibi ‘Her zorluğun arkasında bir ferahlık vardır’ ayeti kerimesindeki hikmetin en kısa zamanda tecelli edeceğine olan inancımızı zikrederek sizleri Allah’a emanet ediyorum.”

 

Ödeme yok Caprice Otel’den tatil verelim

 

Fadıl Akgündüz’ün aylardır ödeme yapmadığı Caprice Gold’daki mülk sahipleriyle uzlaşmaya çalıştığı ve bunun için yeni bir öneride bulunduğu öğrenildi. Buna göre ödeme alamayan hak sahiplerine 4-5 yıl arasında Caprice Otel’deki bazı odalar kiralandı. Böylece taraflar alacaklarından tatil karşılığından feragat etmiş oldu. Ancak hak sahiplerinin önemli bir bölümünün bu öneriyi kabul etmediği belirtiliyor.